Sandıklıspor’da neler oluyor?

Bu başlığı ben yazmadım.

Başlık; Sandıklı Sebzeciler odası Başkanı ve geçtiğimiz hafta sonuna kadar Sandıklıspor yönetim kurulu üyesi iken duyuru yapılmadan yönetimden çıkartılan Ali Çiçek’e, aittir..

Ali Çiçek, Sandıklıspor’la ilgili zehir zemberek bir açıklama yapmış. Açıklamayı okuyup bende eleştirimi yazdım. Önce Ali Çiçek’in yazdıklarını okuyun:

“Sandıklıspor’da yine neler oluyor?

2016-2017 sezonunda sandıklıspor’un yenilenen yönetimine belediye başkanımızın ricası üzerine kendi isteğim dışında katıldım. İstemememin sebeplerinden birisi 2 tane STK başkanlığım ve şahsi işlerimin yoğun programından dolayı. İkincisi kulüp başkanlığını yapacak olan Mehmet Öztopbaş’ın zerre futbol bilgisi olmaması, kulüp başkanlığını kendi siyasi geleceği için basamak oluşturmak ve daha farklı emellerinde kullanacağı için bu tarz bir yönetimde bulunmak istemememden kaynaklanmıştır.

Fakat Sandıklıspor’u ve sandıklı sevdasından dolayı elimizi taşın altına koyduk tabi belediye başkanımızın ricasını da, kırmadık. Sezon başladıktan sonra bilgisayar oyunu olan menajerlik oyunu gibi takımı yönetmeye başlayan başkan Öztopbaş ne transferler ne takımla ilgili yapılan hiçbir gelişmeyi yönetimle paylaşmamıştır.

Bir yönetici olarak yapılan değişiklikleri taraftardan ve sosyal medya aracılığı ile öğrenmişizdir. Şimdiye kadar Sandıklıspor zarar görmesin diye sustuk.

Sezon sonu geldiğinde trilyonlar harcanmasına rağmen gelen başarısızlık üzerine başkanla görüşüp bir dahaki sezona aktif olarak yer alacağımı belirtmem üzerine ve hesap sormamdan rahatsız olan başkan Öztopbaş el altından bilgim olmadan kongre yapıp yönetim değişikliğine gitmiş ve beni yönetimden çıkarıp kendisine kukla olabilecek yönetici seçmiştir.

Vefakâr ve cefakâr Sandıklısporlu taraftarlar!

Sevdalısı olduğumuz Sandıklıspor, futboldan zerre anlamayan başkan Öztopbaş sırf kendini tatmin etmek ve bazı çıkarları doğrultusunda yönetilmektedir. Bundan önceki yönetimdeki her türlü yanlışa bu başkan döneminde de devam edilmektedir.

Bu açıklamayı sezon başlamadan ve her şey çok geçmeden yapma gereksinimi duydum.

Takımımıza sahip çıkalım. Takımımızı kimsenin siyasi ve şahsi çıkarlarına emanet etmeyelim.”

Sıra bende..

Sandıklıspor, profesyonel ligde oynarken Sandıklı’nın tanıtımı için büyük fırsat yakalamıştı. Dönemin Başkanı İsmail Elibol, cebinden milyonlar harcamış ve takımı 2.lige çıkarmak için çabalamıştı. Elibol gitti, Sandıklıspor’un profesyonelliği bitti..

Sandıklıspor’a en büyük zararı verenlerin başında Kadir Ünal ve Mustafa Baştuğ gelmektedir. Kadir Ünal, yetkisiz imzaladığı senetle takımı borçlandırmış ve yargılanmıştır. Yönetimde bulunduğu dönemde bir emekli imamla birlikte kulübe zarar verdikleri iddia edilmişti..

Alaman lakaplı çiçekçi Mustafa Baştuğ, kulüp idaresini çiçek sulama sistemi gibi düşünüp başkan olmuş ve Sandıklıspor’u geri vitese takmıştır.

Çünkü;

Cebinde akrep olan başkanlık yapamaz!..

Ve “dökme suyla değirmenin taşı dönmez!”

Kısa süre sonra Fetö’den tutuklu Adem Tekin’in ortağı Yusuf Aktürk başkan yapılmış, yükü taşımaktan kaçan Aktürk, istediklerini alıp başkanlıktan ansızın ayrılmıştır..

Bu defa yumurtacıların Hasan Efendi devreye sokulmuş, kısa süre başkanlık yapan Hasan Efendi de, sıcak su kuyu işini hallettikten sonra başkanlıktan apar topar ayrılmıştır…

Bu efendiler, kulübe ne verdiler meçhuldür.

Zira bakkal defteri gibi tutulan kulüp muhasebesinde kayıtlar mevcut değildir.

Buraya kadar ki vebal çiçekçi Mustafa Baştuğ’a aittir..

Nokta..

Daha sonra; kamuoyunun baskısı artınca Belediye Başkanı Mustafa Çöl kulübü toparlamak niyetiyle devreye girmiş ve İGM üyesi Mehmet Öztopbaş’ın Sandıklıspor Başkanı olmasını sağlamıştır..

Mehmet Öztopbaş’da, bulunmaz Hint kumaşı Nazmi Durgun’u tam yetkiyle donatılmış genel sekreter gibi görevlendirmiştir..

Nazmi Durgun, hastanede geçici işçi olarak çalışırken, kardeşi Kalecikli Mesut Durgun aracılığıyla belediyeye transfer edilmiş bir süre sonra, maaşını belediyeden alan Sandıklıspor’un idarecisi pozisyonuna getirilmiştir..

Mesut Durgun’la kardeşi Nazmi’nin hızlı yükselişlerinin hangi becerilerle olduğu kamuoyunda da, merak konusudur..

Bu konuyu birkaç gün ayrıca ele alacağız..

Ali Çiçek, açıklamasında çok hassas bir konuya değinmiş: “harcanan iki milyon paranın kaynağı belli değil, harcamaların nereye kimin tarafından ne miktarda yapıldığı da belli değil..”

Ali Çiçek, bunları sorduğu için, haber dahi verilmeden genel kurul yapıldığını ve kendisinin yöneticilikten düşürüldüğünü de ifade etmiş..

Çiçek’in yerine kim alınmış biliyor musunuz?

Mustafa Ünsal..

Özpınar döneminde iş yapamadan iş bitirme belgesi alan şahıs..

Uygundur..

Önümüzdeki sezon Sandıklıspor, maça çıkmadan 3 puan alırsa şaşırmayın!

Zira; iş yapmadan iş bitirme belgesi alabilen elbet bunu da becerir..

Sonuçta; Mehmet Öztopbaş çok hatalı bir genel kurul yapmıştır..

Tabi Öztopbaş’ı bu hususta yönlendiren de, muhtemelen Nazmi Durgun’dur..

Isparta deplasmanın da, kafayı çekip rezalet çıkaran Nazmi Durgun..

Ak Parti eski gençlik kolları eski başkanı yemek ve inşaat müteahhidi Mesut Durgun’un kardeşi..

Sandıklıspor’u profesyonel ligden düşüren ve zor günler yaşatan bu ekibe söyleyecek fazla bir şeyimiz yok..

Çünkü;

Hata, kötü yönetende değildir, kötü yönetimi seçendedir..