Oynasınlar bakalım!..

Neden bilmiyorum…

Adnan bana sanki mandolin öğretmeniymiş gibi geliyor…

Ofisine gittiğinde “Şimdi -mini horozun ibibikleri var- parçasını çalacağız… Pena vuruşu, bir, iki, üç, hopilik…” diyecekmiş gibi sanki…

Üç kanka bir araya geldiklerinde Erkan bir anda sesini davudi kalınlaştırıp kendince kükrüyor:

“Ben dönek siyasiyim.. Güçlü olanın yanındayım.. Menfaatim nerdeyse ordayım.. Bilmeyenler duysun.. Yazar’a selam olsun…”

Ne selamı?..

*****

Senin 4 yıl önceki durumundan bugünkü durumuna nasıl geldiğini, hangi oyunu oynadığı seni iyi tanıyanlar anlatıyor açıkladı:

“Çiftetelli…”

Sana çiftetelli oynatan aldığın ihaleler mi?

Bak Erkan Efendi “mi” eki, bir başlangıçtır..

Haberin olsun..

Sana gelince Adnan Efendi..

Üç kanka, parkta çay içerken gıyapta dedikodu yapmaya utanmıyor musunuz?

Benim birisi hakkında söyleyeceğim bir şey varsa bildiğin gibi doğrudan yüzüne söylerim..

Erkan da, sende miksersiniz..

Kimin yanında olursanız onun davulu çalıyorsunuz..

Yanından ayrılınca kuyusunu kazıyorsunuz..

Siyaseti menfaat için yapanların sonu hüsranla biter..

Birlikteliği bozan sizlersiniz..

Partiyi üçe, dörde bölen de sizlersiniz..

*******

Sizler dağıttınız..

Hangi telde oynadığınız belli değil..

Makam sorunu var başta: ilçe başkanı olmak isteyen mandolin öğretmeni bir yanda, koltuk altından ayrılmak istemeyen çiftetellici diğer yanda..

Aynı fa-mi-la yani

******

Hayırlı Cuma’lar