Sülüklere tavsiye!..

Bize çok kişiden bilgi gelir..

Doğru mudur, çakma mıdır?

Keriz yerine konmamak için..

Zahmet edip incelemek gerekir..

Gazetecilikte bazı yaşananlar vardır, bizimle beraber mezara gider. Toplumu ilgilendirmez, ne yazılır, ne anlatılır...

Ama bazı yaşananlar vardır, toplum menfaatine olacak şeyleri toplumun öğrenmesi gerekir.

Mesela;

Belediye Başkanı Burhanettin Çoban’ın toplum çıkarlarını düşünerek Hıdırlık tepesine kurdurttuğu Termal kamera olayı..

Dün medyanın karşısına geçti ve “Bizi, yapamadıklarımızla değil, yaptıklarımızla eleştiriyorsunuz” dedi. Çok doğru..

Gazeteciler termal kameranın neden kurulduğunu sordu.

Başkan, “kim nereye işiyor o bile görelebiliniyor” dedi.. Çok doğru.. Başkan bilmeli: vatandaş ayakta mı işiyor, çömerek mi çimiyor?

Gazeteciler “neden uzun mesafeli termal kamera?” diye sordu..

Başkan “Şehir içinde 30 değişik yerde kameramız var. Zaten her şeyi hız, asayiş görüypruz..” dedi. Birim müdürüne “zumla bir yeri dedi” ve müdür sen kalk bir evin balkonunu zumla!.. Gazeteciler patladı “o balkonda açık kıyafetle bir hanım olsaydı..”

Usta gazeteciler top çevirmesini iyi bilir ve pozisyonu bulduğu anda golü atarlar..

Ancak sekiz yıl 1 aydır görevde olan başkanımızı sanki tanımıyorlarmış gibi gol atamayacaklarını hala anlayamamışlar!..

Başkanı bi türlü çok özellikli termal kameraya neden gereksinim duyulduğu konusunda konuşturamadılar..

Gazeteciler, termal kamera dedi, başkan Mobese türü kameraları anlattı “Her apartmanın her mağazanın önünde bile kamera var. Tüm belediyeler kamera kullanıyor..” dedi.. Gazetecilere pas vermedi..

Uzun menzilli, çok özellikli termal kameranın marifetlerini bi türlü anlatmadı!

E o zaman ne yapmalı?

Bana göre; Çoban bizim başkanımız, inanmalıyız..

Ya da usta gazetecilerin derinine araştırmalarını bekleyip sonuca göre karar vermeliyiz..

********

Sandıklı’daki tefeciler..

Sülükleri iki gün yazdık, altlarına yapmışlar..

Bu haberleri kim uçuruyor diye birilerini suçlamaya başlamışlar..

Her kim tefecilik yapıyorsa dünyanın en adi adamıdır, şerefsizdir, dinsiz imansızdır..

Yargıya gidin beni şikayet edin, sülükler..

“Bizim tefeci olduğumuzu yazıyor, biz tüccarız. İftira atıyor. İtibarımızla oynuyor..” deyin.. hadi sülükler bekliyorum..

Televizyoncu sende..

Petrolcü sende..

Parçacı sende..

Tefeci fetöcü kuyumlar sizlerde..

Kusralı, Başağaçlı tefeciler, sizlerde..

Bakın sülüklerle mücadele nasıl oluyormuş, göreceksiniz.. Ocak söndüremeyeceksiniz.. Devlet yakanıza yapışacak!..

Ey sülükler, gerçek dünyada yatacak yeriniz var mı sizin?

*******

Birkaç defa bazı belediyelerdeki düzenbazlıkları yazdık..

“Bir belediyede” deyince okurlar sormuş, “hangi belediye?”

“Viranşehir Belediyesi, Viranşehir..”

*********

Biz karikatür çizemiyoruz, karikatür gibi anlatmaya çalışıyoruz demiştik, çok kere..

Şimdi de yakın bir belediyeden Sandıklı Belediyesinden yazalım mesela..

Belediye harita işlerinde çalışan bir memur var, adı Tugay..

Osman Işık efendi meclis üyesi seçilmezden önce yanında çalışıyormuş..

Sonra belediyeye harita işlerine bakması için işe alınmış..

Ne var bunda diyeceksiniz ama, vatandaş etik olmadığını düşünüyor. İşlerin Osman Efendiye pas edildiğini, Osman Efendinin de, işi yapıp başka bir yerden fatura kestirdiğini konuşuyor..

Ben hiçbirini tanımam bilmem..

Diğer taraftan, vali oğlu gizli fotoğrafçı Osman efendinin yakın akrabası, imardaki Ömer..

Bunlar doğru mudur, bilemem..

Eğer doğruysa, kazan kaynamaya devam eder..

*********

Hayırlı Cuma’lar..