MAYA BOZULUNCA EKMEKTE BOZULDU

Evet önce ekşi mayalı, esmerce, katkısız geleneksel ekmeğimiz vardı. O ekmeğin Tadı Başka bir güzeldi.
Sonra Maya da bir bozulma başladı. Maya bozulduktan sonra insanların hal ve davranışları da değişti.Bu bozulma, tabandan-tavana gözle görülür elle tutulur hale geldi.
               *
            "Kahraman ırkıma bir gül,"
            "Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal" diyen rahmetli
Mehmet Akif'ten sonra, "Irk ne yaa," diyen gevşek-yavşak bir nesil, ortaya çıktı

 Ankara'da Mustafa Kemal ve ekibi kahveye koyacak şeker bulamıyorken; kefen parasını getirip, Milli Mücadeleye bağışlayan, Cumhuriyetin ilk Diyanet işleri başkanı  Merhum Rıfat Börekçi'den  sonra sürekli alan, talep eden, bütçe arttıran, camilerde para toplayan, trilyonluk zırhlı araca binen ve almaya bu kadar meyilli, bu günkü Diyanet işleri başkanını, bozulmuş ekmek dışında nasıl açıklayabiliriz ki?

Ya Merhum, Süleyman Askeri, Halil Kut, Deli Halit, Kazım Karabekir, Medine müdafaasını yapan çöl kaplanı Fahrettin paşa, Fevzi Çakmak paşadan sonra, eski paşa, yeni savunma bakanı Hulusi beyi nasıl izah edeceğiz.

Emrindeki bir ast subay, Rahmetli Ömer Halisdemir 30 mermiyle şehit olma pahasına aldığı emri yerine getirirken; Hulusi beyin
emrindeki askere teslimiyetini, bozulmuş ekmek dışında nasıl izah ederiz ki?..

Bozulma, ABD bize Marshall yardımı adıyla süt tozu ve başka şeyler verince başladı.Süt tozunu alan irade, sonra da emir aldı.Süt yerine süt tozu, ekmeğe katkı ve hormon, derken gömleğin ilk düğmesi yanlış iliklenmiş oldu.
                
 Birinci Mecliste, "biz buraya savaşmaya geldik" diyen Diyap ağa ve Mehmet Akif gibiler vardı. Süt tozu alan mecliste ise, "siz isterseniz hilafeti getirirsiniz" diyen bir başvekil.
                  
Balık baştan kokar" dedik ya, koku kuyruğa kadar gelmişti. Benim memurum işini bilir, babalar gibi satarım, Azerbaycan Şiî, biz Sünnî'yiz" diyen, hormonlu - katkılı ekmek ürünü siyasetimiz ve siyasetçilerimiz oldu.
                 
 26 Ağustos 1922'de Şehit Tepe'yi Atatürk'e söz verdiği saatte alamadığı için Tabancayı şakana dayayarak hayatına son veren Albay Reşat çiğiltepe ,Rahmetli, Kaşif Kozinoğlu, Silivri'ye düşünceye kadar, köyünden mısır ekmeği getirdi. Ömer Halisdemir, Fethi Sekin de, analarını yaptığı ekmeği yiyen köy çocuklarıydı. 

 Yani hormonsuz ve katkısızdılar
İsimlerini burada sayamayacağımız, sığdıramayacağımız kadar çok güzel ve katkısız diğer insanlarımızın da affına sığınırım.
 Ve cümle helal süt emmiş fırıncı esnafını tenzih eder, özür dilerim.