SİYASET VE PARANIN GÜCÜ

Siyaset para kazanma sanatı değil halka hizmet etme aracıdır. Eğer bir partide bir siyasetçi milletvekili veya belediye başkanı olmak için malını mülkünü dairesini arabasını satıyorsa biliniz ki o siyasetçi hırsızlık veya yolsuzluk yaparak verdiğinin kat kat mislini geri alacaktır.

Bazı partilerde yöneticiler siyasi ahlaka sığmayan yeni yeni söylemler ve eylemler icat etmeye başladılar. Neymiş efendim paran kadar konuş, Paran yoksa ne diye aday oluyorsun, bastım parayı aldım sırayı vb.

Emin olunuz bu tür Parti başkanları ve yöneticiler Ebola virüsünden daha tehlikeli ve daha ölümcüldür. Aday olmak isteyenlere " il teşkilatına ne vereceksin önce onu söyle" diyen koca kafalı sırtı kalın küstah adamlar yüzünden siyasetimiz halktan kopmuş ve dibe vurmuştur.

Ülke demokratik kafalardan Cebi para dolu adamlara nasıl dönüştürülmüş önce ona bakmak lazım." Uzayan kol bizden olsun sadece biz yiyelim bizim partimizin adamları iş güç sahibi olsun diğerlerinin canı cehenneme " gibi söylemler Türkiye'ye hem çıkmaza sokmakta hem de ahlaksız bir cenderenin içerisinde döndürüp durmaktadır.

İsmet İnönü'nün dediği gibi namuslu insanlar da namussuz insanlar Kadar Siyaset sahnesinde söz sahibi olmalı ve hakkını hukukunu arayabilmelidir.

Ister sevelim ister sevmeyelim siyasi arenada paraya tenezzül etmeyen Hatta Cumhur ittifakında hiçbir karşılık beklemeden menfaat gözetmeden "önce devletin milletim sonra partim" diyen tek Parti Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçelidir.

Son yıllarda fikri ve bilgisi yüksek adamların siyasetten uzak durması, ülke sorunlarını konuşamaması ve buna gerekçe olarak da " kardeş Bizim paramız yok o yüzden köşemizde Sessiz sedasız olanı biteni seyrediyoruz" demesinin vebali parasıyla siyaset Kapısını dürüst insanlara kapatanlarındır.

Abu derya olsan partilerde eğer Paran yoksa bir yerlere gelebilmeniz mümkün değildir. Paranızın olması yetmez Bir de genel başkanlara itaat etmek onlara boyun eğmek vazgeçilmez bir ilkedir günümüzde.

Büyüklerimiz Paranın açamayacağı kapı yoktur derlerdi de inanmazdım. Sadece makam mevki ve koltuklar için paranın geçerli olduğunu zannederdim. Oysa namus ve şerefler de satın alabiliyormuş para.