Boş Çıktı…

Sandıklı Belediye Başkanı Mustafa Çöl’ün, “İkinci sıra adaylığımı garanti ettim..Sayın Bakan aday olmamda çok ısrarlı..” şeklinde konuştuğu, uzun süredir ortalıkta dolaşan lafların boş olduğu ortaya çıktı..

Bu satırlarda defalarca aday adayı bile olamayacağını yazdık ama nafile..

Tekrar belediye başkanlığına aday olsa, kesinlikle seçilemez..

Çok hata yaptı.. Çok..

Fahri danışmanları hep yanlış yönlendirdi..

Hasan’dan, Mesut’tan danışman olursa sonuç böyle olur, ortada kalır, bitersin..

Sandıklı küçük bir ilçe, kim kimin ne yaptığını iyi biliyor..

Mesela, baldızının sahibi göründüğü çiftlik konusunu bilmeyen yok..

Duyuma göre, sera yapımına başladığını Mesut’un da küçük ortak olduğu konuşuluyor..

Ortağı olduğu özel okuldaki hissesi, dersanedeki hissesini başkan adaylığı esnasında babasına devretmişti..

Öte yandan, çiftlik ve seranın gerçek sahibinin Çöl olduğu, sahip olarak baldızın göründüğü iddia ediliyor..

Allah artırsın..

Demek ki çok külli maaş alıyor..

Zira, iddia edilen bu yatırımların akçesi piyangodan veya toto’dan kazanılmış değil..

Ve.. Maalesef, bunların ötesinde birçok iddia var..

Şimdi koltukta oturduğu için halk sesli konuşamıyor..

Oğlu, kızı, gelini, damadı veya yakını belediye çalışanlar konuşabilir mi, kuşlar anında ulaştırır Mustafendi’ye..

Kimse ekmeğinden olmak istemez..

Ancak, koltuk devri bitince ne olur, neler ortaya çıkar bilemem..

**

Sandıklı’dan şu ana kadar 4 aday adayı var: Adnan Öztaş, Hasan Aslan, Zahit Özkiraz, Makbule Dal..

Zekeriya Aslan, henüz karar aşamasında..

Aslan’ın aday adaylığının duyulması Sandıklı’da heyecan yarattı..

***

Ak Parti’de aday adaylığına çok müracaat var..

Aday olması sıfır olanlarda aday adayı oluyor..

Nedeni malum, iktidar partisinden olduğunu göstermek, ilerisi için beklenti..

***

Biz millet olarak; büyüklerimiz her şeyi iyi bilir, doğruyu söyler inancıyla hepimiz “evet”ci olduk..

Eleştirmek veya hayır demek kesinlikle yok..

Size bir hikaye anlatayım:

Karacıların komutanı tatbikat sırasında bir asker çağırmış. Asker:

-"Emret komutanım" diyerek yanına gitmiş.

Komutanı yere yatmasını istemiş. Daha sonra da bir tanka askerin üzerinden geçmesi için emir vermiş. Asker kılını bile kıpırdatmadan yattığı yerde beklemiş ve malumunuz ezilmiş. Komutan diğerlerine dönerek:

-"İşte cesaret" demiş.

Havacıların komutanı bir asker çağırmış. Asker:

-"Emret komutanım" diyerek komutanının yanına gitmiş.

Komutanı helikoptere binmesini emretmiş. Asker helikoptere binmiş ve havalanmış. Daha sonra komutanı askere aşağıya paraşütsüz atlamasını emretmiş, asker de emre itaat etmiş ve atlamış. Yere çakılmış ve can vermiş. Komutan da diğerlerine dönerek:

-"İşte cesaret" demiş.

Sıra gelmiş denizci komutana. Denizci komutan askerini çağırmış. Asker çakı gibi hazırola geçmiş ve;

-"Emret komutanım" demiş. Komutan;

-"Derhal denize atla ve 10 dakika yüzeye çıkma" demiş.

Asker;

-"Hadi lan" demiş. Komutan diğer komutanlara dönerek:

-"İşte asıl cesaret bu" demiş.

....

Asıl cesaret, vatandaşın durumunu düşünmeyip, kendi düzenini sağlayanlara "Hadi lan" diyebilmektir.

**

Hayırlı günler..