Aday adayı bayan, konuşmalarında sıkça “Bizde yalan yok” diyor..
Ayakları Kısa..
Aday adayı bayan, konuşmalarında sıkça “Bizde yalan yok” diyor..
Oysa; yalan doğumla başlar..
İnsan kırmızı suratıyla doğup etrafa boş boş bakarken daha, karşılaştığı ilk şey “Nasıl da ebesini tanıdı” yalanıdır...
Üç dört yaşına geldiğinde “Aman da ne kadar akıllı, maşallah” yalanı gelir...
Biraz daha büyüyüp de aptal olduğu anlaşıldığında ikinci yalan yetişir:
“Hayret, çocukken çok akıllıydı...”
Ve yalan “Bizde yalan yok” diye ömür boyu devam eder..
**
Bu çok bilmiş siyasetçi bayanın seçim çalışmalarındaki yalanı altı çeşit:
“Seni işe alacağız, biraz sabret” yalanı, bu küçük yalan..
“Ne haram yerim, ne yediririm..” yalanı, bu büyük yalan..
“Benim kapasitem memlekete büyük geliyor..” yalanı, bu kuyruklu yalan..
“Cumhuriyet döneminin en çok hizmetini biz vereceğiz.” yalanı, bu beyaz yalan...
“Ben ailemle mutluyum..” yalanı, bu pembe yalan..
“Beni yıpratmaya çalışıyorlar, güçleri yetmez..” bu söylediği yalan da, siyasi beyan..
Ya da adını siz koyun: palavra, balon, savurma, sallama, üfürük, fasa fiso, uyduruk ..
Yalanına göre artık..
Herkes yalan söylese bile iyi yalan söylemek aslında bir sanattır..
Bu tanımlamaya çalıştığım bayan siyasi; büyük yalancı, sanatkâr yani..
Yalan olduğunu bildiği halde kendisi bile, kendi yalanına inanıyor..
Yalan söyleyince yüzü de kızarmıyor..
**
O’na; yardakçıları, dalkavukları, menfaat sağladıkları inanıyor..
Bir de kafa sallayan sağırlar..
İçki masalarında uçar birbirlerini ağırlarlar…
Bayan aday adayı “hep beraber düzlüğe çıkacağız” diyor...
Geri geri tepetaklak giderken körler, sağırlar;
Dinleyenleri, düzlüğe çıkaracağına inandırmaya çalışıyor…
Külliyen yalan…
Aday adayı bayan unutmamalı ki; yalanın ayakları kısadır, çok koşar, geri gider…
Sorun eşinize!
**
Hayırlı Ramazanlar.