MENDERES’İN KAYNAĞI’NDAN-RAİF ÖZTÜRK

RAHMETLE ANDIKLARIMIZ
DİNAR’IN YAZAR VE ŞAİRLERİ
14.AHMET HAMDİ ŞENGÜR(1935-2018)

Yazar 21 Nisan 1935 tarihinde Dinar ilçesinde dünyaya geldi. Çocukluğu ve gençliğini Dinar’da geçti. Yazar, “Şebbenler namı ile tanınan mağrur bir ailenin çocuğudur. Babası Ali Rıza Şengür, 1940’lı yıllarda Dinar’ın ilk hazır elbisecisidir. 1953 Senesinde İzmir’e göç eden aile, 1963 senesinde de İstanbul’a göç eder. Baba Ali Rıza Şengür ticaretle uğraşır. Babadan sonra oğlu Ahmet Hamdi Şengür ticarete devam eder. İstanbul’da uzun yıllar Dinarlılar Derneğinin başkanlığını yapar..

Merhum Ahmet Hamdi Şengür, “Nam-ı Diğer Şebbenlerin Uzun Ahmet”. İstanbul’da kendi işinden emekli olduktan sonra yazları Dinar’da geçiriyordu. İncirli mahallesine çok geniş bahçeli güzel bir ev yaptırdı. Senenin altı ayı, Dinar’da dostlarıyla görüşüyor, rahatsız olan eşi ile güzel günler geçirmeye çalışıyordu.

Ahmet Hamdi Şengür’ü 1975’li yıllardan beri tanıyorum. Ancak emekli olup yazları Dinar’da geçirmeye başlayınca görüşmeye başladık. Milliyetçi bir insandı Türk Ocakları ve Yazarlar Şairler Kültür Derneğine gelir, bizlerle sohbet etmekten zevk alırdı. Biraz mağrur, bilgili, kültürlü, 1940, 1950’li Dinar’ı iyi tanıyan bir büyüğümüzdü. Bizde kendisine saygı gösterir, O’nu sabırla dinlerdik.

Bir gün bana; “Hoca, Dinar Gazetesi’ndeki bir köşe yazında “Dinar Üzerine sözü olan mutlaka söylemeli, yazmalı,” diyordun. “Ben de Dinar’la ilgili anılarımı, eski Dinar’la ilgili gözlem ve düşüncelerimi yazıyorum, inşallah bir gün onu da kitap yapalım” dedi. Ben “seve seve yardımcı olacağımı” söyledim. Bir yıl sonra, 2013 yılının yazı , “Dinarla ilgili anılarını bitirdiğini, görmemi ve kitap haline getirmemiz için ne gerekiyorsa yapalım, ben kendim bastıracağım, nerede nasıl olacaksa yapalım, gel bir gör,” dedi.

Altın Şehir Dinar” kitabımın planlamasını yapmış, Dinar tarihi kısmını yeni bitirmiştim. Elimde çalışmam vardı, araştırma uzun zaman alıyordu. Fakat Ahmet Bey’e söz vermiştim. Gittim çalışmasını gördüm. Anılarını ve Dinarla ilgili gözlemlerini istediğim gibi ayrı ayrı başlıklar altında yazmıştı. Yalnız yazısı bitişik, ulama yazıydı. Okumak çok zor, cümleler çok karışıktı. Tam bir yıl uğraştım; önce, zorlana zorlana, yabancı bir dilden çeviri yapar gibi, yazılarını anlayacağımız hale getirdim, sonra bilgisayara geçtim. Artık gerisi kolaydı. Kitap formatına getirdim. En az üç kez birlikte okuyarak, gerekli düzeltmeleri yaptık ve matbaaya verdik. Böylece bence Dinar’ın geçmiş yılları ile ilgili birçok kıymeti saklayan ve tarihe kaydeden “Ben de Yazdım, ANILARLA DİNAR” kitabı ortaya çıktı. Kitabını Dinar Yazarlar ve Şairler Kültür Derneği”nin bir etkinliğinde tanıttık. Dünyalar O’nun olmuştu. Dostlarına kitabını imzaladı.

Yazları Dinar’da çok mutluydu. Hiçbir yere çıkamayan eşi de… Evleri, bahçeleri, balkonları geniş, yazlık gibi ferah bir yerdi. Kendisini sık sık ziyaret ederdim, bakıcıları vardı, her vardığımda çok memnun olur, kahve içmeden bırakmazdı. Kitabını postaladığı dostlarını anlatır, onlardan aldığı kutlama mesajlarından bahsederdi. Celal Bayar’ı çok severdi.

2017 yılı yazıydı. “Hoca Celal Bayar dönemini yazıyorum. Göreceksin çok güzel bir eser olacak, yine yardımını bekleyeceğim,” dedi. Ben de memnun olduğumu söyleyerek, her zaman için yardıma hazır olduğumu söyledim, “yeter ki sen yaz,” diye teşvik ettim. O yıl içinde çok iyi baktığı ve sevdiği eşini kaybetti. Artık eski neşesi yoktu… Çok gitmedi bir yıl sonra (2018) yaz mevsimini Dinar’da yaşayamadı, O’nun ölüm haberi ile sarsıldık. Bir tarih daha Dinar’ın kültür hayatından çekilmişti. Kendisini, rahmetle anıyorum. Ruhu şad, mekanı cennet olsun..

Saygılarımla…07.09.2020