Titreyip kendimize dönelim

Milletçe yaptığımız hatalar;—- milli şuurdan uzaklaşma, dinî ve milli değerlerimizin yozlaştırılmasına göz yummamız, birbirimizi ötelememiz, adaleti, hukuku, demokrasiyi rafa kaldırmamız; saygı, sevgi ve hoşgörüyü tatile çıkarmamız— ülkemiz üzerinde hesapları olanları heveslendirmiştir.

O yüzden şer odakları üzerimize geliyor. Saklamadan, gizlemeden Türk düşmanlığı yapıyorlar. Zor günler yaşıyoruz. Çocuklarımıza, torunlarımıza geleceği ile oynadığımızı neden düşünmüyoruz. Baksana ise hiçbir şey yokmuş gibi her gün ya bayramda, ya da kavgadayız. Ne zaman titreyip kendimize geleceğiz. Türk Silahlı Kuvvetlerimiz bekamız adına AFRİN’de canı, kanı pahasına destan yazıyor. Gün, birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz bir gün. Şer odaklarının karşısında dimdik olabilmemizin ilk şartı İÇ CEPHENİN güçlü olmasıdır.

İç cephenin yani birlik ve beraberliğin sağlanabilmesi için de;

1.Milli ve manevi değerlerimize saygılı olmak; korumak ve yaşatmak zorundayız..

2 Adaleti- hukuku ve demokrasiyi hem devlet, hem de sosyal hayatımıza hakim kılmak mecburiyetindeyiz.

3.Birbirimizi sevmek, birbirimize saygı duymak, hoşgörüyü elden bırakmamak gerekiyor.

4.Yol belli; Tez elden Türkiye Cumhuriyeti’nin Kuruluş Felsefesine dönmeliyiz.

Biz ülkemizi sevmiyor muyuz? Çocuklarımız, torunlarımız en kıymetli varlığımız değil mi? Neden ülkenizin bekası konusunda samimiyetle kol kola girmiyoruz. Titreyip kendimize gelmiyoruz? İlla bir musibet mi yaşamamız gerekiyor.

UNUTMAYINIZ; BİZ HEP BİRLİKTE TÜRK MİLLETİYİZ.

Kol kola girmezsek yazıklar olsun…

NE MUTLU TÜRK’İN DİYENE!