SANDIKLISPOR’UN KADERİ!..

Dün Sandıklıspor ve Gitti-Gidiyor diye bir yazı yazdık.

Dingilin biri “Sen spordan, yönetimden ne anlarsın?” diye yorum yazmış.

Spordan, yöneticilikten anlar mıyım oku öğren!

Sen daha kısa don giyerken ben yıllarca Afyonspor Kulübü’nün başkanlığını yaptım.

Fenerbahçe’yi ilk defa Afyon’a getirdim ve Afyonspor’la hazırlık maçı yaptırdım.

1.Lige çıkmak için deplasmanda Mersin İdmanyurdu ile yaptığımız son maçta hakem oyununa gelerek penaltıyla maçı kaybetmeseydik, Afyonspor tarihinde ilk defa 1.Lig takımı olacaktı..

Sahamızda oynadığımız maçlarda stadyum dolar taşardı. Taraftarımız deplasmana 10 otobüs dolusu gelir bizi desteklerdi…

Aynı tarihlerde Ankara Hortaş Yenişehir Spor Kulübünün de, başkanıydım..

Hortaş Yenişehir Spor Kulübü Hentbol de, 5 yıl Türkiye Şampiyonu 2 yıl Balkan şampiyonu oldu. Basketbol 1. Liginde 5 yıl play-off’ta yarıştık.

Türkiye’ye ilk Amerikalı basketbolcuyu getirmenin iznini ben aldım ve sporcu transfer yolunu açtım…

Boks takımımızda Cemal Kamacı, Kemal Sononur, Yeter Sevimli gibi kilosunda Balkan Şampiyonu olan ünlü isimler vardı.

Kulübümüze kayıtlı 800 genç sporcu vardı..

Zamanın Beden Terbiyesi Genel Müdürü Yücel Seçkiner, spora yaptığım katkılardan dolayı, bütün maçlarda geçerli “ömür boyu şeref tribünü kartı” vermişti..

Dingil efendi, bundan sonra yorumunu düşünerek yaz, emi!…

Sadede geliyorum:

Sandıklıspor’un sahibi, şahıslar, şirketler, kamu kuruluşları değildir. Sandıklıspor kulübü Sandıklı’nın, Sandıklıların kulübüdür…

Şimdi, size soruyorum:

Sandıklıspor kulübünün bütçesini biliyor musunuz?

Nereden ne geldiğini, nereye ne ödendiğini, hangi topçuya ne verildiğini, teknik kadroya ne harcandığını bileniniz var mı?

Muhtemelen; kulüp başkanı bile tümüyle bu bilgilere sahip değildir…

Elibol’dan sonra başkan olan Erol Mezgil’den başlarsak; o dönemde kulübün yönetim kurulu kararı olmadan 500 milyar liralık senede imza atan hukukçu, Avukat Kadir Ünal ve stadyum duacısı emekli imam Halil İbrahim Necipoğlu karşımıza çıkıyor. Avukat efendinin imzaladığı senetle ilgili dönemin yönetim kurulu imzalarının sahte olduğu ısrarla iddia edilmiş olmasına rağmen Avukat Efendi, tekzip bile edememişti.

Tee Elibol döneminden bu güne kadar kulüpte yönetici olan Avukat Efendi’nin, kulübün bu günkü duruma düşmesinde başrol oynadığı iddia ediliyor.

İkinci rolün, emekli İmam Efendi’de olduğu ve birkeç aydır ortada görünmediği Ağrı’da olduğu söyleniyor..

Diğer sorumlu; bir ara Sandıklıspor başkanlığı yapan ve Kulübü Afyon’a pazarlama söylentisiyle gündeme gelen ve Afyon’dan 50 milyar aldığı iddia edilen Hidayet Efendi…  

Yusuf Başkan’ın transferlerle ilgili kendinden talep edilen miktarlar için çeklerini yazdığı biliniyor..

Altyapıdan gelen üç Sandıklılı sporcuya sahip çıkmayan bu üç idarecinin: amatör lige düşmüş takımlardan, oynatacak takım bulamayan topçuları transfer ederek takımın sonunu hazırladıkları, sporseverler arasında sıkça konuşuluyor..

Takım amatör lige düşerse, bir daha profesyonel lige çıkmasının çok zor ve çok masraflı olacağı biliniyor…

İki dönem öncesine bakarsak; sporla hiç ilgisi olmayan Alaman Mustafendi, kulübü ilk haşat edenlerden.. Çiçeklere baktığı gibi takıma baksaydı bugün 2.lige çıkmıştı Sandıklıspor..

Sonraki başkan Hasan Tekin Efendi, işyerinin içine villa yaptı. Etrafını imara aykırı biçimde kapattı. Sundurmaları kaldırımların üstüne kadar taşıdı. İddiaya göre başkanlık ödülü olarak kaplıca bölgesindeki arazisine kuyu açma izni verildi..

Sonra Eyvallah…

İşin içine yine çiçeksever Alaman girdi. Baştuğ Efendi kısa bir süre görünmez başkanlık yaptıktan sonra, rahmetli İbrahim Elibol’un ustalarından sanayici Yusuf Aktürk’ün başkan olmasına vesile oldu…

Sonrasını hep birlikte göreceğiz…

Sonuç olarak:

Kısmen de olsa, dingil efendi haklı…

Çünkü;

Ben, bu kadar karmaşa içinde olan, kapalı kutu, kimin eli nerede olduğu belli olmayan bir kulüpte yöneticilik yapmadım…

Dingilin karmaşayı yaratanlardan biri olduğu ihtimali kuvvetli,,,

Bu karmaşa içinde, kapalı kutu Sandıklıspor’un bugünkü duruma düşmesi normal…

Anlatabildim mi, bilmem!...