PARLEMENTONUN SAYGINLIĞI

Herhangi birinin yüzünü ve adını eskiteceksiniz. O’nu her gün televizyona yada gazeteye çıkaracaksın.

Başka ülkelerin hiçbirinde siyasiler, bu kadar basına ve televizyona çıkmazlar.

Her gün, her saat, her dakika hangi kanalı açarsanız açın, hangi gazeteyi alırsanız alın, ekranlarda, manşetlerde politikacılar var.

Poz poz, boy boy resimler…

Demeçler.

Söylemler.

Tersleyen, hakaret eden, kavga eden siyasiler.

Belden aşağı dediğimiz, ağza alınmaz laflar; “Sen şerefsizsin”, “Sen hırsızsın”, “Sen müfterisin”, “utanmazsın”, “aşağılıksın”…

Daha neler neler…

Tayvan, meclisteki kavgalarda rekorlar kırıyordu.

Şimdi son kavga nedeniyke, rekoru TBMM egale etti.

Bizimkiler iyi kavga ediyorlar.

Meclis içinde, grupları temsilen, ‘TİM’lerin olduğu söyleniyor.

Bir saygıyı hak etmeyen vekil, çıkıp kameralarda bütün dünyaya gururlanarak, yaşlı bir milletvekiline nasıl üç, dört yumruk attığını böbürlene böbürlene anlatıyor.

Yazık.

Çok yazık.

Ayıp ki ne ayıp.

O meclis, ‘Gazi’ meclistir.

Çünkü Kurtuluş Savaşını yapan ilk ve son meclistir.

Bundan dolayı Gazi’dir.

O kutsal çatı altındaki küfürleşmeler, insana pes dedirtiyor.

Saygınlık parayla, pulla kazanılmaz.

Saygınlık işle, icraatla, fikirle, kalemle kazanılır.

O çatının altındakilerin bazıları bunu hak etmiyor, hak edenlere de gölge düşürüyor.

İşte yeni bir seçim geliyor. Kaç kavgacı daha göndereceğiz?