MİLLET İTTİFAKINA DAİR...

Ömrümüzden bir yıl daha geride kalmak üzere.

2023 yılına şöyle bir baktığımda...

Çok önemli bir seçimi yaşadık.

Yerelde...

Kendilerini Millet İttifakının iktidara geleceğine inandıranların ve buna göre pozisyon alanların yaşadıkları hüsranla ne kadar hırçınlaştıklarını ve saldırganlaştıklarını gördük.

Tepede...

Seçim öncesi birbirlerini öve öve bitiremeyen özellikle CHP ve İYİ Partililerin seçim sonrasında ne hale geldiklerini,

Cumhurbaşkanlığına layık gördükleri Kılıçdaroğlu’nu, sonrasında partilerine Genel Başkanlığa layık göremediklerini,

Ekrem İmamoğlu’nun kendi menfaatine gelmediğinde dün ‘Ablam’ dediğine neler yaptığını gördük.

Hem yerelde, hem de tepede yaşananlar hiçte güzel şeyler değildi vesselam...

*

TERÖR...

Peş peşe Şehitler verdik.

Allah rahmet eylesin ve mekanları cennet olsun.

Türk Silahlı Kuvvetlerimiz Şehitlerimizin kanını elbette yerde bırakmamaktadır ve bırakmamaya da devam edecektir.

Buna şüphemiz yok.

Bölücü terör örgütüne karşı verilen mücadele aslında siyasi partiler açısından da bir sınav.

Maalesef Cumhuriyet Halk Partisi bu sınavı geçememiş ve Milletin gözünden bir kez daha düşmüştür.

Ekrem İmamoğlu’nun uzaktan kumandalı CHP Genel Başkanı Özgür Özel daha ilk dakikadan itibaren özgür olmadığını gözler önüne sermiştir.

İstanbul seçimlerinde bölücülerin oylarını alabilmek için onlara şirin görünme sevdasında olan Ekrem İmamoğlu, koltuk uğruna neler yapabileceğini de bir kez daha göstermiştir.

*

BANDO...

Yerel gündemdeki bir konu...

ATSO özellikle hanımların el emeklerinin tanıtımı amaçlı bir Alışveriş Festivali düzenledi hafta sonunda.

AKRONES Otelin özverili bir şekilde ev sahipliği yaptığı organizasyon çok önceden planlandığı şekilde yapılmış.

O planlamaya göre açılışta bir bando gösterisi ve daha sonrada stantların gezilmesi yer almakta imiş.

Bando ilk eseri seslendirmeye başladığından kısa bir süre hemen müdahale edilmiş ve bando ekibi oradan ayrılmış.

Bu konuyla alakalı olarak bazı yayınlar yapıldı ve bazı kişilerde eleştirilerde bulundular.

Eleştiriler haklıdır.

Şehitlerimizin olduğu bir süreçte konser ve eğlence türü gösteriler hoş olmaz elbette.

Ama burada durum farklı.

Öncelikle o bando gösterisi başlamasının ardından hemen müdahale ediliyor ve iptal ediliyor gösteri.

Bandonun gösterisine başladığı anda ne Hüsnü Serteser orada, ne de Mehmet Mühsürler.

Onlar, o dakikalardan daha sonra Akrones Otele gelmişler.

Kendilerinin en ufak bir alakaları yok.

Konudan çok daha sonra bilgi sahibi oldukları anda da her ikisinin de üzüldüklerinden adım gibi eminim.

Hem Hüsnü Serteser, hem de Mehmet Mühsürler son derece milliyetçidirler ve Askerimize, Polisimize karşı her zaman hassastırlar.

Şehitlerimiz söz konusu olduğunda da gayet iyi bilmekteyim herkesten önce koşarlar ve ne gerekirse yaparlar.

Öte yandan...

Bu kermesin geliri Afyon Eğitim Vakfına bağışlanmakta.

Afyon Eğitim Vakfının Genel Sekreteri hepimizin yakından tanıdığı bildiği Emekli Albay Murat Diker.

Murat Albayımızda açılışın başlama anında orada ve bando gösterisini gördüğü anda müdahale ederek, o gösteriyi sona erdiren kişilerden birisi.

Organizasyonda yapılmış olan ve anında düzeltilen bir hatanın-gözden kaçırmanın faturasını Hüsnü Serteser’e, Mehmet Mühsürler’e ve AEV’e çıkartmaya çalışmak yanlıştır ve tanıdığım bildiğim bu kişilere karşı son derece haksızlıktır.

*

REEL SEKTÖR UNUTULMAMALI...

2023 yılında ekonomi ile ilgili olumlu adımlar atıldı.

Ama...

Reel sektörün bu faiz yükünün altından nasıl kalkacağına ve değil yeni yatırımları nasıl yapacağı, mevcut tekeri nasıl döndüreceğine dair en ufak bir yön halen gösterilemedi.

Türkiye’nin büyüdüğü grafiklere bakıldığında...

Bunun hep enflasyon yıllarında olduğu görülüyor.

Yaşadığımız enflasyonda Türkiye için bir büyüme getirecektir.

Buna şüphe yok.

Çünkü...

Üretim devam ediyor, yollar vızır vızır ve her yer tıklım tıklım.

Öte yandan...

Kriz söylemlerine katılmıyorum.

Evet sıkıntı var her kesimde ama...

Bunun adı başka bir şey.

Umarım ve dilerim bu ekonomik tedbirler gevşetilmez ve boşu boşuna sıkıntı çekmiş olmayız.

Reel sektörün 2024 yılında rahat nefes almasının sağlanması ve yeni asgari ücret artışı sonrasında işten çıkarmaların yaşanmaması için...

Her işletme için; İşletmesinde kullanmak kaydı şartıyla istihdam ettiği her kişi için en az yüz bin TL faizsiz ve iki yıl vadeli kredi açılması elzem görünüyor.

Aynı miktarda desteğin 2024’te ilave yeni işe alımlarda da uygulanması, ekonomiyi canlandıracak ve işsizlik rakamlarını aşağıya çekecektir.

Yapılandırma ile ilgili olarak ta...

Yaşanan deprem felaketinin tüm Türkiye’ye etkisi ve dünyada olumsuz şartlarda göz önüne alınarak;

31 Aralık 2023 tarihi milat olarak kabul edilmeli ve yapılandırmalar güncellenmelidir.

*

ASGARİ ÜCRET...

İşçi kesimi kadar, işveren kesimi de bu konuda tedirgin.

Asgari ücretin yılda bir kez belirlenme uygulamasına geri dönülmesi olumlu.

Fakat...

Yılda bir kez belirlenecek nasılsa denilerek, olması gerekenden daha fazla bir ücret artışına gidilmesinin işten çıkarmalar gibi beraberinde başka olumsuzlukları getirecek olma endişesi de yabana atılacak bir şey değil.

Bana göre...

Asgari ücret 16 bin TL sınırında tutulurken, işveren desteği artırılmalıdır.

Öte yandan...

İşçi emeklilerinin en düşük maaşı da asgari ücret seviyesinin altında olmamalıdır.

Bu konuda MHP Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli’nin aylar önce gündeme getirdiği seyyanen zam diğer artışlardan ayrı olarak aynen uygulanmalıdır.

*

GENEL AF...

Cumhuriyetin yüzüncü yılı dolayısıyla toplumda bir Genel Af beklentisi hakimdi.

Epeyce de dillendirildi.

Terör ve yüz kızartıcı suçlar dışında Genel Af ile ilgili beklenti halen devam etmekte.

Özellikle adliyelerdeki ve cezaevlerindeki yoğunluklarda dikkate alındığında...

Bu beklentinin gerçekleştirilmesinin hem fiziken hem de toplumsal barış açısından gerekli olduğu görülüyor.

2024 yılında belki bu konuda bir adım atılır.

*

YEREL SEÇİMLER...

Türkiye genelinde yapılacak olan yerel seçimlerde bizi elbette Afyondaki 60 belediyenin durumu ilgilendiriyor.

Keşke...

60 Belediye yerine daha az belediyemiz olsaydı.

Şahsi düşüncem...

Nüfusu 10 binin altındaki yerlerde Belediye sistemi kesinlikle kaldırılmalıdır.

Nüfusu 25 binin altındaki yerlerinde kesinlikle ilçe statüsü olmamalıdır.

Bu seçimde bu olmayacağına göre...

Gelelim 31 Mart seçimlerine.

Afyon merkez için...

İki parti iddialı olacağa benziyor.

AK Parti ve MHP.

AK Parti eğer Mehmet Zeybek’i aday göstermez ise...

İşi zor.

Milliyetçi Hareket Partisi çok ciddi bir aday ile meydanlara çıkacak.

O aday ile meydana çıkacak olan MHP daha en başta AK Partiye gidecek oyların yarısının dikkatini çekecektir ve Afyonda her kesimi ilgilendirecek projeler ile MHP Afyon Belediyesini kazanacaktır.

AK Parti Mehmet Zeybek’i aday çıkartmazsa diye söyledim bunları.

Milliyetçi Hareket Partisi bir kaç ay öncesinden itibaren Mehmet Zeybek’e karşı tutumunu açıkça beyan etti.

MHP Milletvekilimiz Mehmet Taytak alenen kürsüden Mehmet Zeybek’i hem FETÖ’ye karşı dik duruşundan ve başkaları gibi onlara bulaşmamış olmasından dolayı övdü, hem de Milliyetçi Gençlere karşı kol kanat germesinden dolayı takdir ettiklerini ifade etti.

AK Parti ile MHP arasında yürütülen ittifak görüşmelerinde masada MHP’nin Mehmet Zeybek ile ilgili görüşü de net bir şekilde ifade edildi.

Bundan sonrası...

AK Partiye kalmıştır.

Kanaatim...

Eğer Mehmet Zeybek’i aday olarak gösterirse AK Parti, MHP tekrar oturup görüşecektir.

Eğer ki Zeybek aday olarak gösterilmez ise...

O zaman Afyon’da AK Partiyi çok zor günlerin beklediğini bugünden söyleyelim.

Nasıl ki Şuhut’ta Belediye AK Partiden uzaklaşıyor ise...

Afyon Merkezde uzaklaşmaya başlayacaktır.

Çünkü...

AK Parti kendi ayağına sıkmaya devam etmektedir.

Görünürdeki altı aday adayının yanı sıra gizli üç aday adayının birbirlerine karşı olan tutumları ve uçuşan iftiralar AK Partinin Afyonda hiç olmadığı kadar gücünü azaltmaktadır.

*

KIRMIZI ÇİZGİLER...

AK Partide bir karmaşa var.

Hiç olmadığı kadar puslu bir hava hakim.

Milletvekilimiz Ali Özkaya’nın ‘Tek Belirleyici’ olduğunu gösterme çabası öne çıkmakta.

Ve bu bağlamda geçmişte sorunlu olduğu ve açıkça karşı olduğu bazı isimleri aday göstertmemek için yaptığı çalışmalar dikkat çekmekte.

Bazı isimler için ‘Kırmızı çizgim’ şeklinde söylediği iddia edilen sözlerin, kendisinin siyasi çizgisinde kırıklıklar meydana getireceğini ifade etmeye başlayanların sayısı az değil.

Ali Özkaya’yı şahsen çok severim.

İyi niyetlidir ve pozitiftir.

Şeyhim’ derim.

Önünden de geçmem.

Ama O’na neler olduysa kendinden hiçte beklenmeyen bir dizi hareketler içerisinde.

AK Partinin Afyondaki 60 Belediye Başkanlığı için tek belirleyen olarak isminden söz ettirmek istemesi, parti içindeki dengeleri tamamen alt üst edeceği gibi, olası seçim kayıplarında da tek faturanın kendisine çıkartılacağı da aşikar.

Ali Özkaya gibi deneyimli bir kişinin bunları görmemesi imkansız.

Öte yandan...

Ekibinden birileri Şuhut’ta Recep Bozkurt’un dördüncü dönem için aday gösterilmesi kulisleri yaparken,

Ali Özkaya’nın Sandıklı’da Mustafa Çöl ve İscehisar’da Ahmet Şahin için ‘Bu isimler benim kırmızı çizgilerim, kesinlikle olmayacaklar’ şeklinde sözler söylediğini ifade ediyorlar.

Eğer böyle ise...

El insaf.

Mustafa Çöl’ün Sandıklı için, Ahmet Şahin’in de İscehisar için ne kadar çalıştığı aşikar.

Güneş balçıkla sıvanmaz.

Ahmet Şahin için ‘Bizim bilgimiz dışında Cumhurbaşkanı rozet taktı’ diye tavır içinde olanlar, acaba ne kadar AK Partili?

Mustafa Çöl içinde yıllardır hasmane tutum içinde olan üç beş AK Partili ise maalesef o ilçede yaşamaktalar.

İscehisar’daki üç beş kişiyle, Sandıklı’daki o malum kişilerin sözlerine keşke itibar etmeseydi Ali Özkaya.

Ayrıca...

Milletvekilimiz İbrahim Yurdunuseven’in de kırmızı çizgisinden bahsedilmekte.

O’nun kırmızı çizgisinin de ‘Semai Kaya’ olduğu, aday gösterilmesine kesin olarak karşı çıktığı söylenmekte.

Üçüncü sıradaki Milletvekilimiz Hasan Aslan.

Yeni Vekil.

Henüz tam olarak ağırlığını koymuş değil bu adaylar ile ilgili.

En azından...

Kendi ilçesi için bir ağırlık koyması ve tavrını netleştirmesi beklenmekte.

AK Parti İl Başkanımız Hüseyin Ceylan Uluçay’a gelince...

Ne kızı veriyor, ne dünürü küstürüyor modunda.

Ticari işlerinin yoğunluğunu ifade ederek Afyon Belediye Başkanlığına aday olması ile ilgili söylemlere karşı olduğu bilinmekte.

Hüseyin Bey samimidir.

Belediye Başkanlığı gibi makamlarda oturduğunda birilerinin istek ve arzularına hayır dediğinde kalplerin kırılacağından dolayı çok endişeli.

Vebal’ noktasına da vurgu yapmakta.

Şimdi Belediye Başkanlığını istemiyor ama, ileride Ali Özkaya’dan boşalacak olan birinci sıra Milletvekili adaylığına ‘Hayır’ diyeceğini sanmıyorum.

Eğer AK Parti Mehmet Zeybek’i şimdi dinlendirip, Milletvekilliğine düşünüyor ise...

O zaman Hüseyin Ceylan Uluçay AK Partinin Belediye Başkanlığı için ilk düşündüğü isimdir diyebiliriz.

Sonuç...

Ali Özkaya ve İbrahim Yurdunuseven gibi Milletvekillerimizin ‘Kırmızı çizgi’ tavırları ve ağzı olanın iftira kampanyasına katıldığı Genel Merkezce gözlemlenmekte.

Sadece Afyonda değil bu sorunlar.

Pek çok yer Afyon gibi.

Teşkilat İşleri Başkanlığı da ilk kez bu kadar bocalamakta.

O nedenledir ki bunları gören Recep Tayyip Erdoğan AK Parti tarihinde ilk olarak tüm yapılan temayülleri, mülakatları ve anketleri çöpe atıp yenilerini yaptırıyor ve kolları sıvayarak işin başına geçti.

Ve AK Partinin bir gerçeği...

AK Partiye oy verenlerin yüzde doksanı, Recep Tayyip Erdoğan’a oy veriyor.

Hem Genel Seçim için geçerli bu durum, hem de yerel seçim için.

Cumhurbaşkanımızda bunu görmekte ve o nedenle kolları bizzat sıvamakta.

Başka bir gerçek...

Afyon AK Parti Milletvekillerimiz böyle konular ile uğraşmayıp daha önemli konulara eğilselerdi keşke.

Yani zarfa değil mazrufa baksalardı...

Düşünüyorum da o zaman, hem Genel Merkezde bir temsilcimiz olurdu, hem de TBMM de Komisyon Başkanımız olurdu.

Genel Merkezde temsilcimiz olsa, TBMM’de Komisyon Başkanımız olsa ne olacak falan da denmesin...

Neler olurdu neler.

Afyon AK Parti Milletvekillerimiz hepsi de değerli isimler.

Ama lütfen artık bırakın birinizin ak dediğine diğerinizin kara demesini de Afyon için bir şeyler yapalım.

Daha ne yapacağız derseniz...

Yüksek Hızlı Trenin Ankara-Afyon hattının çalışması ile ilgili verdiğiniz sözün üzerinden tam 3 yıl geçti.

Askeri Havalimanının açılması ile ilgili sözlerinizin üzerinden ise tam dört yıl dokuz ay geçti.

Daha sayayım mı?

Bırakın kendi Belediye Başkanlarınızla uğraşmayı da Afyon için uğraşın.

Kral çıplak’ diyenlere de kızmayın.

Dost doğruyu söyler.

*

*

*

*

*

Günün sözü

Bencil oyuncuyla takım oyunu oynanmaz.