DEDE, NİNE VE TORUN SEVGİSİ

(Bu yazımı TÜM NİNE ve DEDE’lere ithaf ediyorum)

Ben ne annemin ne de babamın babalarından bir torun sevgisi görmedim. Çünkü Baba tarafından büyük dedelerimin doğum tarihleri soy ağacıma göre 1850 sonraları, ölüm tarihleri belli değil. En son ölen babamın babası Ahmet dedemi bile bilmiyorum. Babam da yıllar önce vefat ettiği için sorup bilgi alamıyorum. Ninelerimden de sadece babamın anası Feden Ninemi hatırlıyorum.1879 doğumlu ve 1964 ölümlü. Ninem diyorum bizler onlara öyle hitap ettik. Bizim kuşaklara şimdiki nesiller gibi onlara büyük Anne ve büyük baba gibi hitaplar öğretilmedi. Onlar bizlere daima Nine –Nene diye hitap ettik. Onlar torunlarının daima Nine ve Dedeleri oldular. Feden ninemin torun sevgisini hatırlıyorum. Genç yaşta dul kalmış babamın ablası büyük halamı da hatırlıyorum. Ninem 85 yaşında vefat etmiş. Onun ölümünü görmedim. Çünkü o yıl ben vatani vazifem olan askerliğimi yapıyordum. Askere gitmeden özellikle beni çok severdi. Ninem ve Halamın sevgisini Annem “Oğlum, onlar benim babanızdan ayrılmama engel olamadılar. Bu sevgileri sizlerin küçük yaşta annesiz kalıp büyümenizden ileri geliyor” derdi. Ninem ve Sultan halam Ben askere giderken bana sarılıp ”Sen daha küçüksün nasıl askerlik yapacaksın?”diye sarılıp ağlayarak uğurladıklarını dünkü gibi hatırlıyorum.

Çok düşündüm acaba Ahmet Dedem annemin boşandığında sağ olsaydı annemi boşayabilirler miydi? Anne tarafımın dedemlerini bilmiyorum.’Elife Ananın Çilesi ‘romanımda bahsettiğim gibi o taraftan sadece anamın ağabeyi Dağıstan Kaman’dan gelmiş elinde tabancası “Senin suçun ne eniştemi öldüreceğim” demiş annem ona mani olup memleketine göndermiş.

İşte benim gördüğüm sevgi sadece Ninem ve Halamdan oldu. Baba ve anne sevgisine değinmeyeceğim. Dört yaşımdayken ayrılmışlar. Ben küçüklüğümde kardeş sevgisini Aynur ablam ve Ahmet ile Aytekin ağabeylerimden gördüğüm. Kardeş sevgisine de burada yer vermeyeceğim. Çünkü onların kardeş sevgilerini anlatacak kelimeler bulamıyorum. Ana, baba ve Kardeş sevgisi ayrı bir konu aslında bu konuyu da işlemek gerekir. Bazı kardeşlerin birbirlerine düşmanları gibi olduklarını, Miras yüzünden küs olduklarını biliyorum.Bazıları hiç yoktan küsüyorlar.Yakın zamanda toprağa verdiğimiz 2 tanıdığım aile içindeki küslükler gibi.Kardeş,Anne akraba sevgisi yok olup gitti.Birileri yalan Dünyada kalırken birileri essah Dünyaya göç etti.İsteseler de artık barışamayacaklar.Neyi paylaşamıyorlar bilmiyorum .Ben bu dünyada bir baba ve anne tanıdım.Her ikisi de Nurda yatsın.Rahmetli kayın pederim ve eşi;Kemal ve Firdevs Meriçli.Onlar sağlıklarında 4 çocuğunu da yuva sahibi edip uçurduklarında sahip olduğu 5 Dairenin her birirni paylaştırıp birini de biz ölünce satarsınız o zaman paylaşırsınız diye göç ettiler.Bunlar da Ata diğerleri de.Bazıları var ölünceye kadar evlatlarına bir yardım elini uzatmıyor,çoğu gençler bu yüzden isyan ediyor.Sonunda kime kalıyor,yanında mı alıp gidiyor?

Yeni nesil kardeşlerin bile birbirleriyle geçinemediklerine şahidim. Onların da Bu gerek kendi akrabalarımın çocukları arasındaki veya çevremdeki tanıdıklarımın çocukları arasındaki gördüğüm kardeş sevgileri gibi. Kardeşler arasında bazı sorunlar oluyor. Çocukların da elbette ki bazı sorunları olabilir onların bu sorunlarını iyi düşünüp konuşup anlaşarak çözmeleri gerekir. Anlamsız birbirleri arasında kıskançlıkla kopmaları önlenmelidir. Geçtiğimiz yaz İstanbul’a ablamın yanına gittiğimde ablamın torunlarını ayırım yapmadan nasıl sevdiğini gördüm ve demek ablam da ben gibi torunlarını çok seviyor dedim. Elbette ki Nine yani büyük annelerin torun sevgisi de böyle olur. Hele ki torununun çocuğu da daha tatlı oluyor sanırım.Ama kardeşler arasındaki sevgi….?

Gelelim bizim DEDE, NİNE VE TORUN SEVGİSİ konumuza. Kardeşlerimde ve akrabalarımdaki bu sevgiye bakıp izlediğimde onlar arasında da değişik sevgilerin olduğunu gördüm. Burada isim vermeden bazıları torunlar arasında ayrımcılık yaptığını, bazıları büyük sevgi gösterseler de onlara yaptıkları harcamalarda bonkörlük yapmadıklarını, Bazıları onları çok sevseler de aralarında mesafe bıraktıklarını gördüm. Ama benim kadar torunlarına aşırı ilgi ve sevgi gösteren var mı bilemiyorum. Elbette ki bu sevgi ve ilgi torunların Dede ve Ninelerine gösterdiği sevgi ve ilgiyi de etkiliyor. Eğer torun, anne ve babası sıladaysalar bu ilişki arasında bir sınır meydana gelebiliyor. Elbetteki Dede ve Nineleriyle bir arada büyüyen torunların onlara karşı davranışları daha başka oluyor. Ben gibi çok torunları olan yakın bir arkadaşımın torunlarından yakındığını gördüm. Bazılarının sılada olmaları ve kendisini hiç aramadıklarını söyledi. İki dini bayramda bile (Dedeciğim nasılsın iyimisin)sözüne hasretim diyor. Bazı torunları da her hafta arıyorlar. Ben iki oğlumdan 5 torun sahibiyim. Allah tüm çocuklara ve torunlara sağlıklı ve mutlu uzun ömürler versin. Bizler onlar arasınlar aramasınlar canları sağ olsun diyoruz. Allah acılarını göstermesin. Bazı torunlar vardır sılada oldukları için dede ve ninelerini aramazlar, ancak bayramlarda bir araya gelirlerse torunluk sevgilerini o zaman gösterirler. Bazı torunlar vardır aynı şehirdedir. Sıla özlemi yoktur evleri ayrı olsa bile onları sık sık ziyaret eder veya telefonla arayıp hatırlarını sorarlar. Elbette ki bu iki örneğin durumu bence onları yetiştiren ana ve babalarından meydan gelir diye düşünüyorum. Ama sevgi insanın içinde olması gerekir.

Bakın elimizdeki teknolojileri kullanıp aradığımız zaman uzmanlarımız bu konuda ne diyorlar;“Her dediği yapılan, her ağladığında oyuncak alınan ya da istediği şeylere sahip olan çocuklar kurallara uymakta zorlanır. Bu sebeple çocuk bireysel ya da grup aktivitelerinde zorlandığı için şımarık damgası yiyebilir.”Demektedir.

Yine uzmanlarımızın tavsiyesi; Çocuğun isteklerine gerektiğinde ‘hayır’ diyebilmek hem ona toplumsal hayatın kurallarını öğretir hem de başka insanlarla sağlıklı ilişkiler kurmasına yardımcı olur. Torununuz için…

Torununuzun her istediğini yapmasına izin vermek yerine yaşına göre makul isteklerini karşılayın. Gerektiğinde ‘hayır’ demekten çekinmeyin. Torununuza koyduğunuz kurallar anne-babasının kurallarıyla çelişmesin. Çocuğunuz ve eşiyle torununuzun yanındayken onun hakkında tartışmayın. Çocuktan birinci derecede sorumlu olan kişinin anne-babası olduğunu unutmayın. Aşırı müdahaleci tavırlardan uzak durun. Demektedir.

Torunu için Zühtü Kuşçu isimli bir zat şöyle diyor, Sen benim küçücük dünyamsın kanımsın. Hayalimde renkli rüyamsın. Canımsın Yüreğim sana gül bahçesi olsun. Biz yaşlandıkça sen güldükçe güneş bize yeniden doğsun. Sen benim minik sevdam güneşimsin, hep senin yanında güleyim gönlüm baharı yaşasın.
Günler çabuk geçiyor. Gözlerimiz hiç ıslak olmasın. Biz yaşadıkça sen gördükçe ay bizim için yeniden doğsun.

Torunların Kimileri şansızdır, dedelerini ninelerini görüp bilmeden, tanımadan büyürler. Onların torunları doğmadan vefat etmişlerdir. Onun için böyle torunlar Dede-Nine kelimelerinin özlemini çekerler ve bazı yakın büyüklerine Ayşe nine, Fatma nine veya Hikmet dede, Kadir dede gibi hitap ederek bu sözün özlemini giderirler. Kimileri şanslıdır, dedesinin dizinini dibinde büyür. Kimileri daha şanslıdır, dedelerine çocuklarını sevdirebilirler. Kimileri en şanslıdır, dedesi ile birlikte yaşlanır. Kimileri de dede diyebilmiş, biraz büyümüş o hissi tatmış, sonra yarım, tadı damağında, boynu bükük kalmıştır. Ancak çocuklar dede ve ninenin kıymetini onların ölümlerinden sonra daha iyi bilir ve onları ararlar. Tıpkı ben gibi ben Ahmet dedemi aklım başımdayken çok görmek isterdim. Varsın onun zamanındaki 20-40 para veya 5-10 kuruş olan paralardan bana harçlık vermesiydi de onu görmek nasip olsaydı. Ben dedemi çok aradım.

S0N olarak demek isterim ki: Onlarla kavga etmenin, çarşıya gitmenin, tv izlemenin, siyasetten konuşmanın tadını, ne annede ne babada ne arkadaşta bulamazsınız. Çünkü o "dede"ye özeldir... Babanızla kuramadığınız ilişkiyi, dedenizle kurarsınız Kahkaha atmayı dedenizden başka kimseden öğrenecek değilsiniz! Okumayı söktüğünüzde, durmadan her gördüğünüzü okumanıza sabreden tek varlık nine ve dedenizdir. Öğrendiğiniz şeyleri, ilk olarak onlara öğretirsiniz. BÜYÜK ANNELERİNİZ VE DEDELERİNİZ; torunlarının Canlarının sıkılmasına asla dayanamazlar. Dedeniz, ayaklı kütüphanenizdir. Hayvanlarla ilgili bilginizin temeli onlar atmışlardır. Onların çocukluklarında her zaman bir hayvanla ilişki vardır ve hepsi doğası gereği hayvan severdir. Kimileri kedi, kimileri köpek, kuş veya balık sever. Bağ, bahçe işi de; nine yani büyük anneler ve dedelerden toruna geçer. Tavla dediğin oyun veya çocuk oyunları onlarla oynanmaya başlanır ve öğrenirsiniz. Zaman zaman papaz kaçtı oyunu, körebe, Harflerle oyun olan il, ilçe bilme gibi oyunları evde onlarla oynamışınızdır. Doğduğunuz günden itibaren onlardan aldığınız harçlıkları ve hediye değerlerini biriktirseniz, büyük ihtimalle bir ev veya servet sahibi olabilirsiniz. ONLAR; Bu dünyada sizinle en çok gurur duyan insanlardır. Onlar; Size her an başınıza gelebilecek fenalıklardan bahsederek doğru yolda olmanızı ve Dini konularda bilgiler verirler. Dedelerin gizli bir değneği vardır. Torunnlarının Mutsuz olduğunu görmeye dayanamazlar. Tıpkı rüyanıza giren bir aksakallı dede gibi, her anınızda size doğru yolu göstermeye hazırdır. Kar yağdığında çıkıp kartopu oynayın. Kardan adam yapın. Örtü altında yüzük bulma oynayın. Oyun bilmiyorsanız Belediyemizin Kültür yayınlarından ÇOCUK OYUNLARI KİTABINI İSTEYİP OKUYUN. Belediyemizin 50 yi aşkın Kültür YAYINI olduğunu biliyor musunuz?

Eskiler; Dede ve nineler torunlarıyla nasıl ilişki kurmalı? Hangi hatalardan kaçınmalı?“Çocuk cevizse, torun ceviz içidir.” derler. Tecrübe edenlerden duyduğumuz kadarıyla hakikaten öyle. Peki, nine-dede olmanın zorlukları yok mu? Olmaz mı? Zira aileye yeni bir bebeğin katılması sadece ebeveynlerin hayatını derinden etkilemiyor, büyükanne ve babaları da paniğe sürükleyebiliyor. Torunum doğdu diye göklere uçuyorlar.

Bir torun; Dedemden öğrendiğime göre başka bir türlü sevgi olup, tadına doyum olmuyormuş diyor. Galiba insanların hayat gailesi münasebetiyle çocuklarında yaşayamadıkları keyfi torunlarında yaşadıklarından gelişen inanılmaz sevgi bu...

TORUN sevgisi büyükler için güzel olduğu kadar dede ya da nine sevgisi de torun için önemlidir. Elbette ki bu sevgileri, bu şımartılmaları yaşayamayanlar bu sevgiyi bilemezler...

Yazımı konu ile ilgili Şairimiz Ispartalı Zeki Çelik’ten alınan bir şiirle bitirmek istiyorum.

TORUN NUR TANESİ ****

Oğlumdan oğlum var kızımdan kızım,
Kucaklar doldukça artıyor hızım,
Öpücük veriyor bal, şeker kuzum,
Torunlar hanenin nur taneleri.

Her zile basışta kapıyı açar,
Hediye verdikçe gülücük saçar,
Moralim düzelir stresim kaçar,
Torunlar hanenin nur taneleri.

Doyurup, kuşatıp gezdiriyorum,
Rengârenk resimler çizdiriyor um,

Meyveyi tepsiye dizdiriyor um,
Torunlar hanenin nur taneleri.

Güzellik Rabbim den lütuf adeta,
Girerler, çıkarlar boş kalmaz oda,
Babaanne, dede, ninesi moda,
Torunlar hanenin nur taneleri.

Allah göstermesin en ufak acı,
Onlarda gizlidir derdin ilacı,
Zeki'ye ulaşır sevginin ucu,
Torunlar hanenin nur taneleri.