CÜPPELİ HOCA’NIN MANGAL YÜREĞİ!

Mecliste yeminden önceki akşam, Cüppeli Ahmet Hoca Lale Gül Tv.’deki vaazında:

"Dinsiz, kitapsız! Memleketi bölmek için uğraşıyorsun, vatanı bölmek için uğraşıyorsun, namusun ve şerefin üzerine yemin ediyorsun. Sana şerefli denebilir mi?" dedi.

Cüppeli Hoca parti, isim kullanmadı.

Kim üstüne alırsa, demek istedi.

Bu kadar yürekli ve doğru konuşabilen başka bir hoca Efendi var mı?

Şimdi okuyun kimlerin neler söylemiş, kararı verin…

Bugün Tv.deki söyleşide Nazlı Ilıcak'ın, TBMM'deki yemin töreninde HDP'lilerin İstiklal Marşı'nı okumamasına dair sorduğu bir soruya yanıt veren HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş,; "herkes öyle düşünmeyebilir, öyle hissetmeyebilir, İstiklal Marşı'nı zorla okuyacaksın diye bir şey mi var bilemiyorum yani. Bu bir ırkçı dayatma olarak yapılmamalı" ifadelerini kullandı.

İstiklal Marşımızı kabullenmeyen ancak maaşları bizim ödediğimiz vergilerle ödenen bu kişiler vatanı milleti bölmüş olmuyor mu?

Bu milletvekilleri, mecliste hangi ülkü için namus ve şeref üzerine yemin ettiler?

Bunlar, Cüppeli Hoca’nın tarifine uyuyor mu, bilemem..

Bitmedi…

Selahattin Demirtaş, bir Alman gazetesine beyanat veriyor. Bebek katili İmralı Canisinin serbest kalması için gerekli adımları atacaklarını ifade ediyor.

Diyor ki:

"Böyle bir insanın bir tecrit altında, bir adada kalması bizim açımızdan kabul edilemez. Bir an önce özgürlüğüne kavuşmasını istemek bizim açımızdan bir onur borcudur. Dolayısıyla Türkiye toplumuna bu iyi anlatılırsa; bu bir kriminal vaka değil, kan davası değil. Türkiye halkları için de doğru siyasi tutum, bu kan davası duygusundan çıkmaktır. Bugün Türkiye, Suriye olmamışsa, Öcalan’ın Kürtlere sunduğu perspektif sayesindedir."

Vay, vay,  vay…35 bin kişinin katilini serbest bıraktırmak onur borçlarıymış!

Cüppeli Hoca’nın tarifinde isabet var mı, yok mu siz karar verin…

Sırf Ak Parti iktidardan gitsin diye HDP’ye oy verenler;

Bu olanlardan sonra yüreğiniz yanıyor mu?

BİRKAÇ SENE ÖNCEYDİ…

Sandıklı’da, hakkında yazdığım yazılardan dolayı, savunmasını taarruza geçerek yapan densizin biri; beni, Ergenekoncu, balyozcu ilan etmesinin yanında Cüppeli Ahmet’le olan yakınlığımdan dolayı çamur atmıştı.

O tarihlerde, Ergenekon’cular, balyoz’cular gibi Cüppeli Hoca’da mahpustaydı…

Cüppeli Ahmet Hoca, bana yeğenimden daha yakındı..

Densiz efendi, benim nasıl dışarıda özgür kaldığıma akıl erdiremediğini de, söylemişti...

Gün geldi, densiz siyaseten bitti…

Ve.. Cenab-ı Allah bu densizi, memleketinde çarşıya çıkamaz duruma getirdi…

Uzun zamandır yazmıyorduk.. Ancak hala arkamızdan gıybette bulunduğunu dolayısıyla kaşındığını duyduk…

Sivri uçlu kalem elimizde, kaşırız…

Unutmadan;

Hava atmakla, poz vermekle, şov yapmakla Türk milliyetçisi olunmuyor..

O beğenmediğin Cüppeli Hoca’nın tırnağı bile olamazsın, ey densiz…