Geri sayım başladı..

Pazar günü yapılacak seçimlerin en kritik dönemine giriyoruz.

Son dört gün..

Henüz karar vermemiş olanların, kime oy vereceğini netleşeceği son günler..

Bu son günlerde seçmene verilecek net mesajlar rüzgarın hangi yönden eseceğini belirleyecek..

-Cumhurbaşkanlığı seçimleri birinci turda sonuçlanacak mı?

-Ak Parti Meclis’te tek başına ya da MHP ile birlikte 300 rakamını aşacak bir çoğunluk elde edebilecek mi?

Kesin bir tahminde bulunmanın karşılığı yok..

Meclis seçiminde kritik ve daha bir karmaşık hale gelen milletvekili seçim biçimi nedeniyle, tahminde bulunmak söz konusu hiç değil.

Ancak, şarta bağlı olarak yaklaşık bir tahmin yapılabiliyor.

Nedir o şart?

HDP eğer barajı geçemezse Ak Parti’nin Meclis’te net bir çoğunluk elde edeceği..

**

Tercihini son haftaya bırakan seçmen profilinin genelde, “Hangi durumda macera dolu bir gelecekle karşı karşıya kalabiliriz” düşüncesine cevap arayan ve “Bu ülkeyi en iyi kim yönetebilir” diye kararını olgunlaştırmaya çalışan bir kitleden oluştuğunu varsayıyoruz..

Dolayısıyla kararını son haftaya bırakan seçmen profilinin duygularından daha çok, geleceğin kararını mantığıyla veren bir kitle olduğu görünüyor..

Öte yandan;

Bu ve bundan sonraki seçimlerde her seçmenin iki oyu var..

İki oyun da aynı adrese gideceğinin bir garantisi bulunmuyor..

Bu da net tahminde bulunmayı zorlaştırıyor. Mesela; Cumhurbaşkanı seçiminde Erdoğan’a oy verip Meclis’te Ak Parti dışında bir partiye oy verecek olan da var..

Cumhurbaşkanlığı seçiminde Muharrem İnce’ye oy vereceğini söyleyip, Meclis seçiminde İyi Parti’ye oy vereceğini dile getirenlerde var..

Cumhurbaşkanlığı seçiminde Meral Akşener’e oy verip, Meclis’te MHP’ye oy vereceğini söyleyen de var..

Ve Cumhurbaşkanlığı seçiminde Tayyip Erdoğan’ı tercih edip, Meclis’te CHP’ye oy vereceğini söyleyen de.

Yani; fikri sabitle, ya da net bir partiye bağlılıkla hareket etmeyen seçmen kitlesi var..

Bir örnek vereyim; 2014 Mart ayında yapılan yerel seçimlerde Ankara’nın Etimesgut ilçesi..

Büyükşehir Belediye Başkanlığı için kullanılan seçimlerde en yüksek oy CHP’ye..

İlçe Belediye Başkanlığı için verilen oylar MHP’ye..

Belediye Meclisi için yapılan tercihlerde ise AK Parti en çok oyu almıştı..

Görünen şu; seçmenin oyu aslanın ağzında değil, midesinde..

Dolayısıyla; sonucu kestirilemeyen zor bir seçim..

**

Düşünüyorum;

Bundan 10 yıl önce Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi ortaya atılan birbirine zıt iki slogan vardı;

“sözde laik”-“özde laik”

PKK terörü azmışken, gündemin birinci maddesi neydi?

“İrtica”

Eşi türbanlı bir milletvekilinin Cumhurbaşkanlığına seçilme ihtimaline karşı dibine ışık vermeyen aydınlar her çareye başvurmuştu..

Zamanın Çankaya sakini programlara gelecek misafirlere “eşsiz davetiye” bile göndermişti..

Ki, türban köşke girmesin..

Aradan yıllar geçti..

Şimdi, “irtica”yı hiç gündeme getiren var mı?

Demek ki, irtica tehlikesi yokmuş..

“Aman laiklik elden gidiyor” diye slogan atan, gündeme getiren var mı?

Cumhurbaşkanı adaylarının tümü artık türbana karşı değil..

Kim kazanırsa kazansın, laikliğe, türbana karşı olan bir Cumhurbaşkanı adayımız yok..

**

Daha bitmedi..

Hani, İran’a benzeyecektik?

Hani, Malezya benzeri ılımlı İslam düzeni gelecekti?

Bi türlü gelmedi!..

Demek ki, tüm yakıştırmalar balonmuş, uçtu gitti..

Oyunuzu kullanırken iyi düşünün, iyi..

**

Hayırlı haftalar..