Etme-bulma dünyası..

“Bu iyi.”

“Şu kötü.”

“Falanca bizden.

“Filanca değil.”

Niye biliyor musunuz?

Türkiye’de “üç hayati işi” canı çeken herkes yapabilir de, ondan..

“Siyaset.”

“Müteahhitlik.”

“Gazetecilik.”

Mesela, yoldan geçen bir avukatı, kolundan tutup,“gel şunu değiştir” diye, böbrek nakli ameliyatına sokamazsınız..

Veya, bir cerrahı yakalayıp, “iddianameyi yazıver” diye, savcılık makamına oturtamazsınız..

Veteriner, jeofizik bilmez.

Doktor, statik hesabından anlamaz.

Ama..

Bunların hepsi, istediklerinde gazeteci, siyasetçi ya da müteahhit olabiliyor bu ülkede.

Onun için…

Binalarımız çöküyor.

Onun için…

Siyasetçiler; bilim adamı, ekonomist, mühendis, öğretmen, profesör..

Onun için ülke hızla kalkınırken, nefesi daralıyor..

Adam zabıta, köşe yazarı oluyor..

Saz sanatçısı futbol yorumluyor..

Sarı basın kartı taşıyan manav bile var..

“Gazeteci olunmaz, gazeteci doğulur” palavrası da, buradan çıkmıştır zaten…

Hiçbir bilimsel kritere dayanmadığı için, “ana rahmi”ne dayandırılır!

Öte yandan;

Öyle korkak zibidiler vardır ki, adlarını açıklayamazlar..

Kimliğini çaldıkları gariban birinin adına haber sitesi açarlar..

Ortaya çıkmamak için o zavallının ismini de saklarlar..

Ama..

Ettikleri yanlarına kalmaz, bomba patlar..

Lağım üzerlerine bulaşır..

Bilişimde ki teknolojik gelişmede, kim ne kadar saklanabilir ki?

Hepsi kabak gibi ortada!..

**

Çok ilginç gelişmeler var..

Bu dünya etme-bulma dünyasıdır..

Şaşıracaksınız..

Bekleyin, bizi takip edin..