15 Temmuz ve Türk ordusu
Türk Ordusu diğer ordulardan farklıdır çünkü Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundaki en temel aktör ve en önemli faktördür. Türk Ordusunun başında şimdiye kadar çok büyük kumandanlar olmuştur fakat mazisi geçmişe dayanan bu ordu işgal döneminde neredeyse yok edilmiştir.
Mustafa Kemal Atatürk hiç şüphesiz ki Modern Türk ordusunun kurucusu ve ebedi Başkomutanıdır. Bu sebepten ordu Atatürk ile adeta bütünleşmiştir. Türk Milleti her şeye rağmen Atatürk`ün ordusuna güvenmiş ve desteklemiştir. 15 Temmuz darbe girişimi, Fetö'nün silahlı darbesidir. Diğer yapılanlardan farklıdır. Diğer darbeler Türk Silahlı kuvvetleri içindeki bir grup asker veya emir komuta zinciri içinde yapılmıştır. 15 Temmuz girişiminde ise Silahlı kuvvetlerin içine sızdırılan bir cunta yapısı vardır ve bu cunta dışardan yönetilmektedir yani Fetö tarafından. Türkiye`yi geçilmez kılan TSK`dır. Bu yüzden dış güçler, tarikat ve cemaatler Türk Silahlı Kuvvetlerini hedefe koymuş ve saldırmıştır. Ergenekon, Balyoz gibi davalar bu yüzden olmuştur bunların hepsi TSK'yı yıpratmak için yapılan oyunlardır. Bu oyunlar o kadar çok büyümüştür ki İlker Başbuğ, Engin Alan gibi efsane komutanları yargıya götürmüş, tanık olarak ta teröristi getirmişlerdi. Ergenekon ve balyoz süreci aslında 15 Temmuz’un habercisiydi ama kimse anlamamıştı, birkaç kişi dışında. Bu cemaati masum görenler 15 Temmuz gecesi yanılmıştılar. O gece Türkiye`yi, bombalanan Özel Harekat polislerimizden geriye kalan kahramanlarımız, Ömer Halisdemir , Zekai Aksakallı gibi Atatürkçü Subaylar ve Astsubaylar kurtarmıştır şunu da unutmamak gerekir ki Türk Milleti o gece müthiş bir direniş göstermiş, gerçek asker ve polislerin hainleri yakalamasında çok yardımcı olmuştur. 15 Temmuz’dan sonra memlekette birçok şey değişti ancak bana göre en önemlisi TSK`nın Milli savunma bakanlığına bağlanması. TSK`nın Milli savunma bakanlığına bağlanması doğru mudur? 1920`de Mecliste MSB ve TSK`nın arasındaki ilişki tartışma konusu olmuştur. Bunun üzerine Mustafa Kemal Paşa görüşlerini şöyle ifade etmiştir. (Günümüz Türkçesi hali ve kısaltılmış hali)
“Savunma Bakanlığı`nın meşgul olduğu işler ordunun giyimi, teçhizi gibi konulardır. Görevine Emir ve komuta dahil değildir. Memlekette önceden beri Milli savunma bakanları önceden beri savaş harekatlarını ve komutayı üzerine almaktan zevk almıştır. Onun için Ülkede bağımsız bir Genelkurmay Başkanlığı yoktur. Doğrudan doğruya Savunma Bakanının isteği üzerine hareket eden bir Genelkurmay Başkanı vardır. Genelkurmay Başkanın görevi nasıl savaşacağını, nasıl vatanı koruyacağını ve nasıl hazırlanacağını düşünür ve onunla meşgul olur. Doğrudan doğruya padişaha, hükümdara bağlı olur. Büyük Millet meclisi vardır. Genelkurmay Başkanı bağımsızdır, bütün eylemlerinden Meclise karşı sorumludur. Genelkurmay Başkanı sadece askeri işlerle meşgul olur. Her zaman tarafsız kalmalı ve askeri teşkilat ve vatan savunmasıyla meşgul olmalıdır.“ Mustafa Kemal ATATÜRK
Yazan;Simar Dural