Gazilerimizi ve şehitlerimizi saygıyla anacağız

104 YIL GEÇTİ UNUTMADIK UNUTMAYACAĞIZ

GAZİLERİMİZİ VE ŞEHİTLERİMİZİ SAYGIYLA ANACAĞIZ

Çanakkale geçilmez dediler, geçilmedi!

Analar ağladı ağladı, oğullar savaştı.

Ne olursa olsun dediler, cepheye gittiler;

Analar ağladı, oğullar savaştı.

Kürdü, Türkü Lazı Çerkezi,

Kimi Harbiyeli, kimi liseli.

Ağası da var, çiftciside,

La İlahe İllallah!diyerek savaştı hepsi,,

En sonunda kazandılar bu büyük zaferi!

Türk milletinin Şairleri yüzlerce belkide binlerce Çanakkale için şiirler yazmıştır. Hikâyeler yazılmış, tarihi bilgiler yazılmıştır. Çünkü Türk milleti 18 Mart 1915'te İtilaf Devletleri'ne karşı Çanakkale'de büyük bir destan yazdı. Türk ordusu büyük bir inançla İngiliz, Fransız ve diğer İtilaf Devletleri'nden oluşan kalabalık orduyu Çanakkale'de tarihe gömdü. 2019 yılında 18 Mart Çanakkale Zaferimizin 104. yılındayız. Türk tarihinin en şanlı zaferlerinden birisi olan Çanakkale Zaferi'yle beraber düşmanın İstanbul'u ele geçirme hayalleri suya düşmüş ve Rusya Çarlığı yıkılmıştır..Çanakkale düşmandan gelen el bombalarını patlamadan alıp geriye atan Gazi Dedemiz Mehmet (İpek) Çavuş hakkında naçizane bir gerçek hayat hikayesini de ben yazdım.

Çanakkale, öyle bir mücadeledir ki, asırlardır yorgun düşmüş bir milletin, varlığını, bağımsızlığını devam ettirme savaşıdır… Çanakkale savaşına baktığımız da Kadın, erkek, yaşlı, çocuk demeden tüm insanımız bu savaşta bir şekilde rol almış ve vatanı canı pahasına savunmuştur. Çünkü Vatan dediğimiz bu toprak, diyeti ağır ödenmiş bir topraktır. Bana deseler ki, Çanakkale’yi üç kelimeyle anlatın. Derdim ki, geldiler, gördüler ve döndüler...

Çanakkale müdafaası yapılmış ve kazanılmıştır. Bu zaferin Türk tarihi içinde ayrı bir yeri vardır. Atalarımız üzerlerine düşeni kat kat fazlası ile yerine getirmişlerdir. Lakin vazife onlar için bitmiş bizim için başlamıştır. Bizler Çanakkale de kanını seve seve akıtmış şanlı ecdadımızın ne için şehit olduğunu her zaman hatırlamalı ve gelecek nesillere bunu fırsat buldukça anlatmalıyız.Bunun için orta okul ve liseli tüm öğrencilerimizi hiç gitmeyenlerden başlayıp sınıf sınıf Çanakkale gezileri düzenleyip dedelerimizin nerelerde çarpıştıklarını gazi ve şehit oldukları yerleri görmelerini sağlamamız gerekir.Bu gezilere işadamlarımızın,Belediyemizin ve bazı kurum ve kuruluşların seve seve yardımcı olmaları gezilere sponsor olmalarını bekliyor ve inanıyorum.Böyle bir geziyi Toki İlköğretim Okulu Müdürümüz Bayram Yüksel düzenlemiş bende katılmıştım çok olumlu olmuştu.

Çanakkale Zaferi ile birlikte, Şehitler Günü olarak da kutladığımız bu anlamlı zafer gününde, kutsal vatan topraklarını canları pahasına müdafaa ederek şehitlik mertebesine ve onuruna erişen aziz şehitlerimizi minnet ve şükranla hatırlıyoruz. Aziz şehitlerimiz yattıkları yerlerde şunu hissetmelidirler ki; temiz kanlarıyla suladıkları kutsal vatan toprakları, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Türk Gençliği ve tüm Türk ulusu tarafından en kutsal emanet olarak müdafaa ve muhafaza edilecektir. Bu duygularla, bizlere bu büyük zaferin gururunu armağan eden, başta Ebedi Başkomutan Mustafa Kemal ATATÜRK ve onun silah arkadaşları olmak üzere; bu mücadeleye iştirak eden büyük Türk ordusunun kahraman mensuplarını, onu her şeyiyle destekleyen aziz Türk Milletini ve vatanları uğruna hayatlarını feda eden bütün şehitlerimizi bir kez daha rahmet ve şükranla anıyor, ruhlarınız şad olsun diyorum…

Çanakkale boğazları tarihi ve stratejik konumu açısından çok önemlidir ve İngiliz ile Fransız güçlerinden oluşan İtilaf devletleri donanmasının bu boğazı zorlaması sıradan bir savaş değildir. İstanbul ve Çanakkale boğazları birlikte Ege denizi yani Akdeniz ile Karadeniz’i birbirine bağlamaktadır. Bu önemli yerde gerçekleşen savaş tarihin en kanlı savaşlarından biri olmuştur.

Türk milleti tarihte pek çok savaşa girmiş ve zafer kazanmıştır. Ancak bunlardan en parlağı ve en haklı, onurlu olanı Çanakkale zaferidir. “Çanakkale geçilmez” diyen kahraman Türk askeri düşmanın savaşı 1 günde bitirme hayallerini silip süpürmüştür.

Çanakkale Zaferi, dünya tarihinde bir dönüm noktası olmuş, tarihin akışı üzerinde Türk Ulusu, belirleyici bir rol oynamıştır. Millet olma bilincinin tohumlarının atılarak, Kurtuluş Savaşı'nın kazanılmasına zemin hazırlayan, bir prestij ve azmin mücadelesidir.

Çanakkale Muharebeleri, 1. Dünya Savaşı'nın en önemli ve hassas bölümünü teşkil eder.Çanakkale Savaşı, ordumuzu zafere taşıyan Mustafa Kemal gerçeğini ortaya çıkarmış, milletimiz, 500 bin evladını bu savaşta şehit vermiştir.

Mukaddes vatan toprakları için, canlarını seve seve vererek; bir ulusun kaderini değiştiren, vatanımızı, istiklalimizi, sarsılmaz imanları, eşsiz cesaretlerine borçlu olduğumuz, aziz şehitlerimiz, dünyada eşi benzeri olmayan bir destan yazmıştır.

Çanakkale Zaferi’nin, özellikle genç nesillere iyi anlatılması, ecdadımıza ve şehitlerimize bir borcumuz olduğu gibi, geleceğimizin de teminatıdır. Bugün, Türk savaş tarihine altın harflerle yazılan Çanakkale Zaferi’nin 104.yıldönümünü kutlamanın ve mukaddes vatanımız için canlarını çekinmeden feda eden aziz şehitlerimizin Şehitler Günü’nü idrak etmenin büyük onurunu yaşamaktayız.

Türk milletinin elde ettiği bu zafer, sadece kazanılmış bir savaş olarak görülmemeli, etkileri ve sonuçları itibariyle neler götürüp-getirdiğine iyi bakılmalıdır. Bilinmelidir ki! Bu zafer kolay elde edilmemiş, Türk milletinin Anadolu’daki varlığının devamı bu savaşın kazanılması ile mümkün olmuştur.Çanakkale’yi Çanakkale yapan, bitmek tükenmek bilmeyen düşman mermilerinin sesi değil, yaralı düşman askerini sırtına alarak onu düşman mevzisine kadar götürerek, işgalci askerlere insanlık dersi veren kahraman Mehmetçiktir.Çanakkale’yi Çanakkale yapan, cepheye gönderdiği oğluna “ya şehit ol, ya gazi” demek suretiyle, vatanın her bir karış toprağını evladının canından üstün tutan Türk analarıdır.Düşmandan gelen el bombasını geriye atarken patlayan ve sağ elini kaybeden bombacı Mehmet Çavuştur.

Üzerinde yaşadığımız bu kutsal vatan topraklarını bizlere armağan eden, milletimizin varlığının, birliğinin ve beraberliğinin ölümsüz sembolleri aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyor, şükranlarımı sunarken diyorum ki;

Ey Aziz Şehit, Bayraklar memleket ufkunu bugün baştanbaşa donatıyorsa sen göğsünü düşmana siper ettiğin içindir. Sen canınla beslediğin içindir toprağı. Şimdi biz her 18 Mart geldiğinde, başımız minnetle eğilirken övüncünle doluyor göğsümüz. Söze sığmıyorsun, marşlardan taşıyorsun. Şiirler ve kitaplar dolusu Aziz hatıranı gururla yâd ediyoruz. Dinar 18 Mart 2019 Ayhan Kalkan