Gün FM’de yayınlanan Sağlık Olsun programında bu hafta organ bağışı konuşuldu.
Gün FM Genel Yayın Yönetmeni Faruk Bangir’in sunduğu programa Afyonkarahisar Devlet Hastanesi Organ ve Doku Nakli Koordinatörü, Anestezi Uzmanı Dr. Yücel Erdoğan ile Anestezi Teknisyeni Battal Mertgenç konuk olarak katıldı.
“Organ bağışında bulunarak bir yaşam armağan edebiliriz”
Kişinin hayatta iken, serbest iradesi ile tıbben yaşamı son erdikten sonra doku ve organlarının başka hastaların tedavisi için kullanılmasına izin vermesine organ bağışı denildiğini belirten Afyonkarahisar Devlet Hastanesi Anestezi Teknisyeni Battal Erdoğan, “Organ bağışı yapıldıktan sonra sadece bir yoğun bakımı ünitesinde beyin ölümü (tıbben yaşamın sona ermesi) kararı alınması halinde organlar kullanılmaktadır. Diğer ölüm hallerinde organlar alınmaz. Organ bağışı bazen görmeyen bir insanın görmesini ya da hayatını diyaliz cihazına bağlı olarak sürdüren bir böbrek hastasının hayata dönmesini sağlar. 1979 tarih ve 2238 sayılı yasa gereği organ bağışı yapılabilmesi için 18 yaş veya üstünde olup akli dengesi yerinde olması gerekmektedir. Bu şartları taşıyan herkes, Sağlık Müdürlüklerine, hastanelere ve organ nakliyle ilgili dernek ile kuruluşlara giderek organ bağışında bulunabilir. Ne yazık ki insan ancak organ alıcısı durumuna gelince organ bağışının önemini fark edebiliyor. Unutmayalım ki organ bağışında bulunarak bir yaşam armağan edebiliriz. Bu bizim elimizdedir. Organ bağışıyla ilgili bilgi almak isteyen herkesi hastanemizin organ ve doku nakli koordinatörlüğümüze bekliyoruz” şeklinde konuştu.
“Böbrek ve karaciğer canlıdan nakil yapılabilen organlardır”
Organ naklinin kadavra ve canlıdan yapılan nakiller şeklinde gerçekleştiğini kaydeden Afyonkarahisar Devlet Hastanesi Organ ve Doku Nakli Koordinatörü, Anestezi Uzmanı Dr. Yücel Erdoğan, “Trafik kazası, düşmeler, çarpmalar, kurşunlanma, beyin kanaması gibi nedenlerle yoğun bakımda tedavisi devam ederken beyin ölümü yani geri dönüşümsüz beyin hasarı gelişmiş hastaların organları bağışlandığı takdirde bunlar kadavra bağışçı olarak tanımlanmaktadır. Nakil bekleyen hastanın eşi veya yakın akrabaları doku, kan grubu vb. uyum mevcut ise organ bağışında bulunabilmektedirler. Bunlar da canlı bağışçılardır. Böbrek ve karaciğer canlıdan nakil yapılabilen organlardır. Ülkemizde yüzde 70-80 canlıdan, yüzde 20-30 civarında ise kadavradan nakil yapılmaktadır” diye değerlendirmede bulundu.
Beyin ölümüyle ilgili de değerlendirmede bulunan Erdoğan, “Beyin ölümü beyin fonksiyonlarının geri dönüşümsüz olarak kaybolmasıdır. Beyin ölümü tanısı almış kişilerin hayata dönmesi mümkün değildir. Yoğun bakım ünitelerinde verilen tüm tıbbi desteğe rağmen ortalama 24–36 saat sonra diğer hayati organlar da fonksiyonlarını kaybederler. Beyin ölümünde sadece kalp atmaya devam eder. Diğer fonksiyonlar yoktur” dedi.
Programda bırakılacak en güzel mirasın hayatta iken yapılan organ bağışı olduğunu vurgulayan uzmanlar, herkesin bir gün organ nakli bekleyen hasta olma ihtimali bulunduğunun altını çizdiler.
Kamu Hastaneleri Kurumu Afyonkarahisar Genel Sekreterliği’nin katkılarıyla hazırlanan Sağlık Olsun yaklaşık bir saat sürdü.
