Uluköye Kurulacak Olan Termik Santral!
Ulu Köye kurulacak olan Termik santralla ilgili 2013 tarihinde bir yazı yazmıştım, konuyla ilgili yeni bir yazı yazmayı uygun buldum…
SORUYORUM:
Ulu Köye Termik Santral Kurulacakmı kurulmayacakmı?
Son günlerde sağlıkla ilgili günün konusu termik santrallar,
Başta Elbistan olmak üzere nerdeyse bütün termik santrallarının olduğu yerlerde bulunan termik santrallarının bacalarından çıkan dumanlar (zehirli gazlar) başta insan sağlığı olmak üzere doğayı kirletmeye devam ediyor…
Elbette elektriğe ihtiyacımız var ama bu gün yenilenebilir rüzgâr ve güneş enerjileri ülkemizde hızla yayılmaya başladı bu iki doğa enerjisinin ne insan sağlığına nede doğaya zararı var…
Termik santrallarının kullandığı kömür kalitesiz bir kömür olduğu için bacasından çıkan dumanlar hem insan sağlığını hemde doğaya büyük zararlar verdiğini Termik santrallarının bulunduğu yerde yaşayan insanların feryadını duydukça Ulu köye kurulacak olan termik santralın da hem insana hem de doğaya zarar vermesi kaçınılmaz hale gelecektir…
Elbette ülkemizdeki işsizlik sayısına baktığımızda işsizliğe çare Termik santrallar olmamalıdır…
Termik santrallarda da elbette işçilerimiz çalışacaktır ama bu çalışmalardan ne işçilerimiz nede o çevrede yaşayan insanlarımız ve doğamız zarar görsün…
Su köprüyü bölmeden sonunda ah vah demeden bu konu yetkili uzmanlar tarafından enine boyuna tartışılması gerekiyor, İnsan sağlığı her şeyin üstündedir…
Bugün Termik santrallarının olduğu bölgelerin yerleşim alanı içerisinde olduğu için insan sağlığını büyük ölçüde tehdit etmeye devam ediyor…
Ulu Köye kurulacak olan termik santralın etrafına baktığımızda onlarca köy var bunlar hepsi ister istemez zarar görecektir, sadece etraf köyler değil Dinarda bundan etkilenecektir, Dinar yerleşim alanı olarak alçakta kalıyor poyrazdan esen rüzgarın tehdidi altında olan Dinar’a Uluköydeki termik santralının tozunu, dumanını kirli havasından Dinar da etkilenecektir…20.Aralık.2019
**
Termik santral bölgeye hayat verecekmiş…
Santralde 7 bin kişi çalışacakmış…
Böyle büyük bir tesisin kurulmasına hiçbir kimse hayır demez ama…
Termik santral, İnsana, doğaya… Suya… Toprağa zarar vermeyeceğini kim garanti edebilirki…
Ulu köydeki toplantıyı organize eden şirket yetkilileri insan hayatının üzerinden cebine girecek olan paranın peşindeler…
Termik santralin insan sağlığına, doğaya ve çevreye verdiği zararları birkaç başlık altında özetleyecek olursak…
- Hava kirliliği,
- Su kirliliği,
- Toprak kirliliği,
- Canlılar üzerinden yaptığı etkiler,
- Arazi kullanımı üzerindeki etkileri,
- İnsan sağlığına verdiği zararları…
Dombay ovası tarımın göz bebeği… Bu kirlilik Dombay ovasında tarıma ne gibi zararlar verecektir?
Termik santraller genelde suyun bulunduğu yerlerde kuruluyor çünkü milyarlarca ton suya ihtiyaçları var…
Neden ilk santral Karataş mevkisine kurulacak?
Çay Üstü köyünde arazi sulama amaçlı kurulan gölette biriken suyun Termik Santralde kullanılacağı söyleniyor…
Bu yetmedi ikinci santralinde Karakuyu gölünün yakınlarına kurulacakmış! Buraya bu santral kurulursa Karakuyu gölü zehirlenerek yok olacaktır…
Sadece dombay ovasında yaşayan insanlar ve araziler zarar görmeyecek… Dinarda zarar görecektir. Çünkü Kuzeyden esen rüzgâr ne kadar zararlı maddeler varsa bunları Dinar’a getirecektir…
Bu gün dünyada ve ülkemizde doğaya insana ve bütün canlılara zarar vermeyen yenilenebilir rüzgâr ve güneş enerjileri kurulurken neden ısrarla termik santral kurmaya çalışılıyor…
Dombay ovasında bulunan kömürün kalorisi düşük olduğundan evlerde kullanıldığı zaman kül ve dumanın çevreye zarar verdiği biliniyor…
Bu nedenle böyle düşük kalorili kömürlerin termik santrallerde kullanıldığı söyleniyor…
Ev bacasından çıkan duman çevreye zarar verebiliyorsa… Günde milyonlarca ton yakılan kömürün termik santralinin bacasından çıkan duman ve zehirli gazların çevreye vereceği zararı şimdiden görüp önlem almak lazımdır…
Dinar’a böyle bir fabrikanın kurulmasına hiçbir kimse hayır diyemez ama… Bu fabrika diğer fabrikalardan farklı bir fabrikadır… Bu nedenle yol yakın iken bu termik santralin insana, doğaya ve çevreye zarar vermemesi garantisi alındıktan sonra yapımına izin verilmelidir…
Son pişmanlık fayda vermez köprüyü su böldükten sonra ne yaparsanız yapın nafiledir…
Haydi, Dinarlılar hiç olmazsa burada birlik ve beraber olalım bu konuyu enine boyuna tartışalım… En sağlıklı karar ne ise onun etrafında toplanıp kenetlenelim…
Hilmi ÇALIŞKAN 30.Aralık.2013
