“Sayın Uluçay, halk dinimizin oy toplama aracı olarak kullanılmasından bıktı usandı.”

Zafer Patisi İl Başkanı Ahmet Bilal Öztürk, yazılı basın açıklamasında:

“Her zaman yaptıkları gibi sözde en iyi Müslüman kendileri, ancak yine dinimizi siyaset propagandası, oy toplama aracı olarak kullanan da onlar…

AKP İl Başkanı Sn. Uluçay ‘’Erdoğan o ısınan su ile abdest alır, alayınızın selasını da Paşa Camii’de okur.’’  demiş.

Sn. Uluçay bırakın bu cümleleri, artık siyasete dini söylemleri karıştırmayın. Projelerle, Bilimle, Bilgiyle, Ekonomi politikalarıyla, Tarım ve Hayvancılık politikalarıyla, yapacaklarınızla oy kazanmaya çalışın.

Gerçi AKP’li bakan Taner Yıldız ne demişti ;

‘’Eğitim seviyesi yükseldikçe AKP oyları düşüyor.’’

YÖK’e atadığınız profesör, eski bir rektör ve Akademisyen Bülent Arı ne demişti:

‘’Ben cahil halkın ferasetine güveniyorum, okuma oranı arttıkça beni afakanlar basıyor.’’

Bu zihniyet anlatılabilecek bir politika üretebilir mi?

Zafer Partisi olarak Anadolu Kalesi, Kendi Kendine Yetebilen Türkiye, Akıllı Köy, İstanbul 3.0 gibi anlatmakla bitiremeyeceğimiz projelerimiz var.

Bırakın kirli siyaseti, projelerimizle rekabet edelim.

Yüreğiniz varsa ‘’NE MUTLU TÜRK’ÜM DİYENE!..’’ deyin.

Görüyoruz ki iktidar il başkanı ve milletvekilleri Kemal Kılıçdaroğlu ve Muharrem İnce’yi eleştiriyor ancak Türk Milliyetçilerinin Adayı Dr.Sinan Oğan’ı eleştirmekten korkuyorlar. Bırakın eleştirmeyi korkudan ismini dahi söyleyemiyorlar.

Çünkü Dr. Sinan Oğan’ı eleştirecek bir şey bulamazlar.

Cumhurbaşkanı Adayları arasında bariz bir kültür, donanım, akademik kariyer yani liyakat farkını ortaya çıkaran Dr. Sinan Oğan gerçeğini onlar da görüyor.

Neden Dr. Sinan OĞAN?

   1. Sürekli kandırılan değil, güvenlik stratejilerinde uzman, strateji üreten, Türksam Başkanlığı yapmış bir başkan,

   2. Türk Dünyası tarafından benimsenip sevgisini kazanmış ve Türk Birliğini kurma potansiyeline sahip bir başkan,

   3. Diplomasi tescilli, üstelik doktora seviyesinde 4 kitap ve yayınlanmış 500 makale sahibi bir ekonomi doktoru,

   4. Sürekli sataşarak ve iftira atarak siyaset yapmak yerine bilimin ışığında çözüm odaklı projelerle halkımızın özlem duyduğu seviyeli bir siyaseti düstur edinmiş,

   5. Şeffaf ve dürüst bir siyaset anlayışı ile siyasetinin merkezine bir zümrenin değil Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk Milletinin menfaatlerini koyan,

   6. Devlet aleyhine çalışan oluşumlarla iş tutan değil, mücadele eden,

   7. Partili değil, partiler üstü kimliğini yansıtan,

   8. Ayrıştırıcı ve kutuplaştıran değil, birleştirici,

Türk Devletine yakışan bir başkan adayı olduğu için...

Ne mutludur ki Cumhurbaşkanı Adayımız Dr. Sinan Oğan gururla ‘’Ne Mutlu Türk’üm Diyene.’’ diyebiliyor.

Buradan Cumhurbaşkanı Adaylarına, AKP il başkanlarına, milletvekili adaylarına sesleniyorum: Yüreğiniz varsa mitinglerinizde, saha çalışmalarınızda ‘’Ne Mutlu Türk’üm Diyene’’ dersiniz…

Bunu söyleyemeyen bir Cumhurbaşkanı, nasıl Türk Milletinin Cumhurbaşkanı olabilir?

Bunu söyleyemeyen bir vekil, nasıl Türk Milletinin vekili olabilir?

Olamaz!..

Halkımız 14 Mayıs’ta Zafer Partisi ve Cumhurbaşkanı Adayı Dr. Sinan Oğan’a oy vererek, Türk demekten korkanlara gereken cevabı verecektir.”