MUHTEREM YILMAZ HOCAM…
Geçen hafta sizin Ak Parti il başkanlığına aday olup olmayacağınızı sormuştuk..
Cevap vermediniz…
İlçeleri gezdiğiniz ve nabız yokladığınız hususunda duyumlarımız var.
Mesela geçen hafta Evciler, Dazkırı, Başmakçı, Dinar, sandıklı bölgesini gezdiniz.
Aldığımız duyumlara göre hiçbir destek bulamadınız…
Afyon merkezden birkaç isimle birlikte hareket ettiğiniz ve milletvekili Halil Ürün’ün desteğini aldığınız söyleniyor.
Ancak, genel merkezin tavrı kesin belliyken, Halil Ürün’ün genel merkezin tavrına karşı çıkabileceğine ihtimal bile vermiyorum.
Seçime katılmak, aday olmak her ne kadar demokratik haksa, seçimde ağır yenilgi alınacağını bile bile aday olmakta o kadar itibar kaybıdır…
Muhterem Hocam;
Sizin eğitim alanında değerli hizmetleriniz, başarılarınız takdire şayanken, siyasi alanda sonuç alamayacağınız bir girişimde bulunmanıza gönüller razı olmuyor…
Öte yandan; gıyabında size destek verdiği söylenen Halil Ürün’ün de, muhtemelen adının “Ünal Yılmaz’a destek” olarak anılmasından hiç haberi yoktur…
Muhterem hocam; bu konularda bizleri aydınlatırsanız, bizlerde gerçeği öğrenmiş olur ona göre kamuoyuna aktarmaya çalışırız…
DAHA GEÇENLERDE ANLATMIŞTI
Kutlu Doğum Haftası’nda hocaefendi üstüne basa basa şöyle anlattı:
Muhterem müminler…

Allah, akıl nimetiyle donattığı insanı, ergenlik çağından ölünceye kadar tüm yaptıklarından ve yapması gerektiği halde "ihmalkárlık edip" yapmadıklarından "sorumlu" tutmuştur. İşte bu noktada, insana düşen görev, düşünmektir:

Ne idim? Ne oldum? Sonum ne olacak?

Değerli müminler...

Kendi kendimizi hesaba çekmeliyiz. Şu an ruhumuzu teslim edecek olsak, yüce yaratanın huzuruna varmaya yüzümüz var mı? Zira, Hazreti Ömer, "Hesaba çekilmeden önce, kendinizi hesaba çekiniz" uyarısında bulunmuştur.

Aziz müminler...

Her geçen günü geride bırakırken, "toplum için" ne yaptık? Yahut, topluma, "insanlara" ne gibi "zararlarımız" dokundu? Günah işlediysek, tövbe etmeliyiz. Kusurlarımız varsa, telafi etmeliyiz. Şüphesiz ki, Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.
Başkan efendiler, geçen Cuma camiye gitmişti ya...
O camide, işte bu "cuma hutbesi" okunmuştu…

Biz anlatamadık...

İmam da, anlatamamış demek ki…
*************   
Günlerdir birkaç okur, Esnaf Odası Başkanı Hasan Mutlu’ya “Bedri Tekin kimdir, onunla helaleşti mi, bi soruver.” diye ısrar ediyor.
Ben tanımam ve neden ısrarla sorulduğunu da anlamış değilim…
Benim anladığım, Hasan Efendi’nin üyesi olduğu kuruma, oğlunun tek imza ile yetkili olduğu Nacak Hafriyat’tan bu güne kadar ne miktarda fatura kesildiğine cevap veremediğidir…
“Ben Nacak Hafriyat!ın ahibi değilim” diyebilir..
Ancak “üyesi olduğu kurumla birinci derece yakınları iş yapamaz..” buda kanun gereğidir…
Hasan Efendi, öğrencilere ayda toplam 750 lira burs dağıttığını ifade ediyor ama hastane arkası ve istasyon karşısında yaptığı iki binaya neden kaçak kat çıkıldığı sorulduğunda sus-pus oluyor…
Saruhan Hafriyatı daha sonra gündeme getireceğiz…
Başkanlığa vekalet ettiği sure içinde aldırdığı trafoların şu andaki durumunu da…
Öte yandan eldivensiz boksör Mevlüt Efendi’nin de hamiliğini yapıyor…
Mevlüt Özçınar, etrafını, eşini, dostunu kendi menfaati için resmi makamlara dilekçe yazarak şikayet eden kişi…
İzmir’den adam arıyor “Mevlüt Efendi’ye tokluları bi soruver..” diyor.
Kömür yardımı alan bi gariban “Naklettiği kömürleri nasıl değiştirmiş? Bi cevap versin…” diye ısrarla soruyor…
“Besihanenin elektrik su faturalarını kamuoyuna açıklasın..” deniliyor…
 Çıt yok…
Yoksa, “Sükut ikrardan mı geliyor?”
***************  
Eski Belediye Başkanı Mustafa Özpınar’a gelince…
Yumurtacı mı, tavukçu mu her kimse onunla birlikte Çetli Köyü’nde ki membadan izinsiz su şişeleyip satmaya kalktınız mı?
Berberlerin arsası ile ilgili nasıl bir imar değişikliği yapmıştınız?
İddialara yanıt gelirse yayınlarız…
****************  
Daha geçen Cuma hutbesinde ne demişti hocaefendi?
Aziz müminler...

Her geçen günü geride bırakırken, "toplum için" ne yaptık? Yahut, topluma, "insanlara" ne gibi "zararlarımız" dokundu? Günah işlediysek, tövbe etmeliyiz. Kusurlarımız varsa, telafi etmeliyiz. Şüphesiz ki, Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.