KARARNAME İLK

KEZ ÇIKMIYOR KI!

 
 



14 yıldır tek başına iktidarda olan  parti, zaman zaman Valiler ve  Emniyet Müdürleri kararnamesi çıkarır.

Bayrak koşusu gibi kabul edin.

Şimdiye kadar bir çok kararname çıktı. Daha önce de kısa bir izahım oldu.

Gelen de el değil, giden de.

14 yıldır iktidarda olan AK Parti, bazı görevdekileri değiştirmesindeki amaç, kötü hizmet, eksik hizmet olduğuna inanmam.

AK Parti döneminde  Muzaffer Dilek valilik yaptı,  Haluk İmga valilik yaptı, İrfan Balkanlıoğlu valilik yaptı ve halen görevi başında olan Hakan Yusuf Güner valilik yapıyor.(5 aya yakın süre vali  vekili  olan Nevzat Sinan’ı  da unutmamak  gerek)

14 yıllık  AK Parti iktidarında dördüncü  valimiz. 

Son günlerde kararname  konusunda görüş beyan edenler oldu. İstemesem de ben de ucundan kıyısından karıştım.

Şahsen Valiler kararnamesi hakkında yorum yapmam. Çünkü tasarruf hükümetin ve Sayın Cumhurbaşkanımızın.

Yarın bir gün kararname çıkar, bize  uğramaz.

Yarın bir gün kararname çıkar bize çıkar.

Dedik ya, AK Parti iktidarında  biri vekil  5 valimiz oldu.

Nasipse altıncısı da olacak, yedincisi de on yedincisi de…

Şunu da söylemek isterim.

Valiler ve  Emniyet Müdürleri kararnamesi ilk  kez çıkmıyor ki…

 

--------------------------

 

Siyaseten de olsa

Nezaket gerekir

 

Nezaket herkese lazım. Sokaktaki insana da, devletimizi yönetenlere de.

Dernek başkanına da, siyasetçiye de, genel müdüre de.

Öncelikle olarak nezaketi en iyi bilenler arasında siyasetçiler gelir.

Siyasetçi nezaketi iyi bilir, gösterilen saygıyı  iyi gözlemler.

Başbakan gelir, hava yoluyla ise hava limanda, karayoluyla geliyorsa il sınırında karşılanır.

Gerçi bu karşılamalara sınırlar getirildi.

Ama nezaketen karşılama ve uğurlama  yapılır.

Bu bizim kültürümüzde var.

Evimize  gelen  misafiri bile yollarda karşılamaz mıyız?

Uğurlarken, yarı yola kadar çıkmaz mıyız?

Nereden çıktı bu karşılama ve uğurlama  meselesi diyenler çıkacaktır.

Yerin dar derler ya.

Biz de  uzaktan  bir şeyler söyleyip, mektup yazalım dedik.

Ankara’daki  siyasi büyüklerimizden, karşılama ve uğurlama şekline kırılan, üzülen, olmuş da…

Bizim Afyon olarak nezaketin kralını yapmamız lazım.

Bizim, siyasilerimizin hata yapma  lüksü yok diye düşünüyorum.

 

ASIRLIK JANDARMA BİNASI

MUTLAKA RESTORE  EDİLMELİ  

 

Afyon’un bir kez beldesinde çok eskilerden kalan jandarma  binaları var.

Bunlardan biri de Emirdağ’a bağlı  Davulga kasabasında.

Başta yerel yönetim olmak üzere, bu işle ilgili kafa  patlatılmış ve o tarihi binanın restore  edilerek aslına uygun olarak yapılması için çalışmalar yapılmış.

Düşünce güzel.

Gerçekten  bir asır öncesinden kalan bina.

Allah için söylemek gerekirse Davulga’nın tarihi dokusuna  da çok yakışacak.

Restore edilse, beldenin güzelliğine güzellik katacak.

Asırlık jandarma binasıyla  ilgili  kafa patlatanların başında  Belediye  Başkanı Salih Gündoğan da var.

Restorasyon için başvurular yapılmış, projeler belirlenmiş, tahmini bütçesi bile  beli.

Tarihi binalarımızın  restore edilerek yeni nesillere kazandırılması konusunu sonuna kadar destekliyorum. 

 

------------------------------

 

KEŞKE ESKİDEN  BİRKAÇ

SATILMIŞ’IMIZ OLSAYDI?  

 

Bayır Bucak Türkmen kardeşlerimiz için yardımlar devam ediyor.

AK Parti Afyon teşkilatı da 2 tır dolusu malzemeyi Türkmen kardeşlerimize gönderdi.

Okuduğum kadarı ile basın mensubu kardeşlerimiz arasında saat polemiği çıkmış.

Allah için yapılan eleştirilerin  çoğu haklı.

Akşam üzere gazetelerin curcunalı saatleri.

Sayfaları daha hızlı şekilde  bitirmek için çabalayan kardeşlerimiz, şunu da  düşünmüş olabilir.

-Nasıl olsa AK Parti’nin Danışmanı  Satılmış Akkaş haberi ve fotoğrafları bize gönderir.

O nedenle bir yandan koşturmaca, sayfa bitirme telaşı, diğer yanda ise Satılmış nasıl olsa bize gönderir düşüncesiyle basın mensupları o törene katılmamıştır.

Arkadaşlarımızın eleştirisinin çoğunda haklılık payı var dedik.

Ama  şu da var.

AK Parti’nin bir çok etkinliği ve  toplantısına Bakan veya milletvekili  olmadığı sürece basın mensupları rağbet etmiyor.

Salı toplantılarını  sektirmeden takip edenler arasında değilim.

Ama gördüğüm kadarı ile toplasanız 10 muhabir olur olmaz.

Bir gazete ya da televizyondan iki kişi geldiğini düşünürsek, diğer arkadaşlarımız nerede?

İşte burada da bizim Satılmış ismi devreye giriyor.

-Nasıl olsa Satılmış haberi yazar ve  fotoğrafları gönderir.

AK Parti’de Satılmış gönderir, Valilikte  Basın bürosu gönderir. Belediye’de Basın birimi gönderir.

Diğer resmi kurumlarda yazılı  bülten gelir. Partiler açıklamalarını yazılı yapar.

E geriye  ne kaldı?

Nerede eski günler diyesi geliyor insanın.

Keşke eskiden de birkaç Satılmış’ımız  olsaydı?