Genel başkanlık mı?
Yazının devamında, cevabını bulacaksınız..
Ak Parti’nin: Bolvadin, Çobanlar, İscehisar ilçe seçimleri birlik ve beraberliğin sağlanması amacıyla ertelendi.
İlk erteleme kararı süresiz olarak Dinar kongresinde alınmıştı…
Ertelemenin ortak nedeni: bu 4 ilçenin tek aday üzerinde anlaşamaması ve kongreye birden fazla adayla gidilmekte ısrarlı olması…
Ak Parti genel merkezi, kongrelerin ülke genelinde tek adayla gidilmesine karar vermiş ve bunu aylar öncesinden teşkilatlarına duyurmuştu..
Ak Parti Afyon koordinarör milletvekili Ali Aşlık, ilçe ziyaretlerinde “Ak Parti hareketinin dinamiklik kazanması için yeni isimleri dâhil etmemiz gerekiyor. Yeni gelenlere siz kimsiniz, diyemeyiz. Genel merkezin iradesi dışına çıkan yerlerde seçim yapmayız. Ancak çok karmaşıklığın olduğu bölgeler olursa da yeniden bir değerlendirme yapılarak yine tek aday gösterilecek.” Demişti.
Israrla vurguladığı, genel merkezin aldığı karar olan tek aday konusuydu…
Bu karara uymayanların, ağzıyla kuş tutsa bile görev alamayacakları açık ve net olarak izah edilmişti.
İl teşkilatı ve genel merkez, birlikte çalışmak istedikleri ve ilçe başkan olmasını istedikleri adayların isimlerini açıkladı.
Başlığa dönüyorum:
İlçe başkanlığı sanki genel başkanlıktan daha büyük, daha önemli gibi genel merkezin iradesine, disiplinine karşı çıkanlar oldu…
Başbakan ve Ak Parti Genel Başkanı iken, halk oylamasıyla Cumhurbaşkanı seçilen Tayyip Erdoğan’ın yerine, partini ikinci adamı olan Bülent Arınç “ben adayım” deseydi kim karşı çıkabilirdi?
Çok yatırımda imzası olan eski Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, aday olsaydı karşısına aday çıkar mıydı?
Genel merkez ne yaptı?
Genel başkan olarak Ahmet Davutoğlu’nun isminde karar kıldı ve tek adayla genel kongreye gidildi. Üç gün sonra kabinesi onaylanan Başbakan olarak göreve başladı..
İlçe başkanlığı için, genel merkez iradesine direnenlere sesleniyorum:
İlçenizin menfaati her şeyin üstündeyse eğer; bir olun, birlikte olun..
Başarıya ulaşmak istiyorsanız il teşkilatının ve genel merkezin iradesine karşı çıkmayın..
Genel merkez ve il teşkilatının; er veya geç aldığı kararı uygulayacağı ve kişilerin isteğine boyun eğmeyeceği bilinmeli ve kabul edilmelidir.
Ki, geçmiş bunun örnekleriyle doludur..
Partiye hizmet sadece ilçe başkanı olmakla yapılmaz, partine inanıyor ve güveniyorsan bir nefer gibi çalışmakta büyük hizmettir…
İnadı sürdürenler, hem partisine hem ilçesine hem memleketine zarar verir..
Genel başkanlık seçiminde çıt çıkmıyor..
İlçe başkanlığı seçiminde, yer yerinden oynuyor..
Ne diyeyim başka?
SANDIKLI SANJET’E BİR SORU SORSAK..
Sandıklı’da termal su büyük önem kazandı.
Hüdai bölgesindeki arsalara SANJET suyunu kullanabilme durumuna göre değer biçiliyor.
Kullanma suyu hattındaysa değer 4’e- %’e katlanıyor…
Tam bir rant oluşuyor.
Şimdi soruyoruz:
SANJET’in geri dönüşüm suları, geçen dönem kimlere tahsis edilmiş?
Tahsis edilmişse, ihale yapılmış mı?
Anonim şirket olması ihaleye engel değil, şirket yararı gözetildiğinde ihale gerekmez miydi?.
Eğer, eşe-dosta, partililere dağıtılmışsa kamuoyunun bilmesi gerekmez mi?
Sorunun muhatabı SANJET.. Yetkililerden açıklama bekliyoruz.
