HİÇBİRİMİZ MASUM DEĞİLİZ!

Ne demişti başkan?

"Efeliği de, efendiliği de biliriz, ayrıca yumuşak başlı hiç değiliz..”

Böylece...

"Ne olmadığı" konusunda, yeni bir şey daha öğrenmiştik.

Üşenmedim...

Arşivi taradım.

Bakın, Başkan'ın ağzından başka neler "değiliz..."

Kimseden izin alacak değiliz. Muhalefet edenlerle kavga edecek değiliz.
Gece rüya görüp, sabah üfürenlerden değiliz. Hiçbir gerilimin tarafı değiliz. Küçük hesaplar peşinde değiliz. Sanjet’e zam yapmaya çok da arzulu değiliz. Arzu edilen neticeyi almış değiliz. Eğilecek değiliz. Ankara’dakinin muhatabı değiliz. Pabuç bırakanlardan değiliz. Tahammül noktasında değiliz. Yenilgiye alışkın değiliz. İşçiyi oyalamak niyetinde değiliz. Seralardan rahatsız değiliz. Tabii biz bunu birileri yazmasıyla ya da tahrikiyle yapacak değiliz. Kim ne der, endişesinde değiliz. Vatandaşa karşı sağır değiliz. Marka olmayan arabaya binenlerden değiliz.

Seçim zamanı asitle yıkamayı vaat ettiğimiz yeri asitle yakacak zihniyette değiliz. Yetkiyi ona buna devredecek değiliz. Turizm alanına besihane iznine imza atacak kadar cesareti değiliz. Dost bildiğimiz üyelerin arkamdan hareket etmelerine inanacak değiliz. Geliri fazla olan bir belediye değiliz. Çalışanın hakkını yiyecek değiliz. Yetim hakkı yiyen, yediren değiliz.

Çakma ülkücülerden değiliz. Vatandaşa siyasi ayırım yapanlardan değiliz. Herhangi bir zihniyetin devamı değiliz. Meclisin esiri değiliz. Başarımızı abartanlardan değiliz. Vatandaşın içinde gezmeyenlerden değiliz. Pisliği pislikle temizleyenlerden değiliz. Meclis üyesi olmasaydı, onu belediyeye adım atmasına izin verecek adam değiliz. 

Ekonomimiz düzelsin diye belediye binasını satacak değiliz. Bir daha elektriğin kesilmesine yol açacak şeyleri yapacak değiliz. Her şeyi kendimiz yapacak değiliz. Para gelsin de, nasıl gelirse gelsin anlayışı içinde değiliz. Müsrif idareci değiliz. Komşusu aç olan, tok yatamaz, bunu anlatabilmiş değiliz. Başkanlığa tekrar aday değiliz. Borçlu belediye aldık, bir dönemde düzeltecek kadar sihirbaz değiliz. Sanjet’i acemi yöneticilere bırakmış değiliz. Termal su zengini değiliz. Her isteyene sıcak su verecek değiliz. Ahmet’le arama kara kedi girmesine izin verecek değiliz. Döşenen boruları ölçecek değiliz. Ara ısıtma yapmakta ısrarlı değiliz. Tonlarca kömür alacak güçte değiliz. Kaplıcanın yolunu bilmeyenlerden değiliz. Kaplıcanın bütün dairelerini kiraya verecek değiliz.

Meclis kararlarının oybirliği ile çıkması için uzlaşmak zorunda değiliz. Ancak, uzlaşmaz değiliz. Sözlerden çark etmiş değiliz. Polemik yapacak değiliz.

Kimseyle çamur güreşine girişecek değiliz. Dargın değiliz. Kırgın değiliz. Unutacak değiliz. Vazgeçmiş değiliz. Değişecek değiliz.

Belediyeyi fabrikadan idare edecek değiliz. Hatır için ustabaşının oğlunu müdür yapanlardan değiliz. Düğün salonunun, bir parsel yerine neden iki parsele yapıldığını anlatamayacak değiliz. Neden itfaiye öncü aracı olarak son model makam aracı aldığımızın hesabını veremeyecek değiliz. Üzerimdeki mal varlığını tamamen devretmeyecek kadar hesap bilmeyenlerden hiç değiliz. Kaplıcaya başka esnaftan domates alacak kadar bonkör değiliz. Kaçak kuyunun cezasını peşin ödeyip ortaklardan taksitle tahsil edenlerden değiliz. 

Deniyor ki, termal otelde müşterileri rahatsız etmişiz, biz kendimizi bilmeyenlerden değiliz. Şüphesiz ki, eğlenmeyecekte değiliz.
 
Şehit haberleriyle ortalık yanarken, Bülent Abla’yla düet yapacak kadar düşüncesiz değiliz…

Bilindiği gibi, fakir bir aile değiliz. Kimsenin işine de, yan bakanlardan değiliz. Mahalle ağalığı yapmaktan yana değiliz. Sokak ağalığı yapmaktan yana da değiliz. Affedersin ama, eli silahlı kovboy hiç değiliz.
 
Peki neyiz?

Henüz onu söylemedi. Ama vaziyet ortada olduğuna göre, sanırım, masum değiliz... Hiçbirimiz.