DİNAR’IN SİT ALANI VE ORMANI

Ormanlarımızın faydaları olarak başlıca 7 maddeden oluşan konulardan;1-Ormanlarımız oksijen kaynağı,2-Su arlıklarını koruması ve düzenlemesi,3-Erozyonu önlemesi,4-Yakacak hammadde kaynağı olması,5-Beden ve ruh sağlığımız üzerinde olumlu etkili olması,6-Yararlı birçok ikincil ürünler vermesi, Ormanlarımızın iş ve geçim kaynağı olması gibi maddelerde faydalarını sıralayabiliriz. En hoşa giden tarafı da ormanlarımıza aşağıdaki resimdeki gibi baktığımızda bunun gibi bir manzarayı görmenizdir.

Peki Dinarı böyle görüp Dinarın ne güzel ormanı var. Diye övünebileceğimiz bir ormanlığımız var mı? Böyle bir ormanda hayvanlarımızı otlatmanın zararı olur mu acaba?

Buraya tam benzemese de BADEMLİ de NORGASTA bir ormanlığımız var. Peki ya diğer dağlarımız ve tepelerimizi dikkatli baktınız mı?

Bakın aşağıdaki Cerit Yaylasına çok eski yıllardan kalmış üç-beş değimiyle kaç ağaç görüyoruz. Koyunlarımız otlatılıyor her halde ağaçlara zarar vermiyorlar.

CERİT YAYLASI ORMANLIĞI?

1981 DE ÇEKTİĞİM BU TEPEYİ YENİ NESİL BİLMEZ AMA BENİM YAŞITLARIM BURANIN ESKİ HASTANE KARŞISI OLDUĞUN BİLİRLER.

YUKARIDA 1981 DE ÇEKTİĞİM HASTANE KARŞISINI BİRDE BUGÜN 37 SENE SONRAKİ BU GÜNKÜ DURURMUNU GÖRÜN

DİNAR Bir zamanlar Porsama’dan Bülüçalanı’na ve Dikici köyü tepelerine kadar öyle ormanlığımız varmış ki bu ormanlığımızda diğer av hayvanlarımızdan başka GEYİK sürülerinin olduğunu süs olarak çatallı boynuzlarının bazı camilerimizde bulunduğunu gördük. Apameia- Gelene ve Marsyas dönemlerinde kralların av bahçelerinin olduğu bu bölgeleri yazılı kaynaklarda okuduk.Bu yüzden o yıllardaki Geyik çokluğu nedeniyle Dinarın eski adı Osmanlı Döneminde Geyikler olması bir kanıttır.Padışahların gönderdiği fermanlarda da Geyiklere şu kadar kuruş okul veya cami yapılması için gönderilmiştir diye emirler geldiği belgelerde yazılı.Ama sular diyarı bir şehir olan Dinar böyle bir orana sahipken bu gördüğümüz bugünkü duruma neden geldi acaba?O yıllardan kalan tek kanıtlar Bademli,Norgas gibi birkaç ormancığımız mı?

Sonuç olarak bu eski yılların ormanlarının yok edilmesinin sebebi ne olduğunu düşünün. Ne fikirler verirsiniz. Acaba atalarımız yakacak olarak mı kullandı da tükendi? Yoksa 1900 öncesi ve sonrası meydana gelen depremler mi yok etti?

Ormanlarımızın yok edilmesi geçirilen acı tecrübeler, ormanların ne derece faydalı olduğunu ve ağaçlarımızın kaybedilmesi yüzünden bu zan ne kadar kaza ve korkunç felaketlerin meydana gelmesini göstermiştir.

Bu bakımdan devlet hiçbir yerde ormanlarımızın işletilmesine ilgisiz kalmamıştır ve kalamaz. Tüm arazinin yaklaşık olarak onda birini ormanların işgal ettiği Türkiye’de ormancılık konularında herkesin hak ve görevini düzenleyen bir ORMAN KANUNU çıkarılmıştır. Bu acı tecrübelerin insanlarımıza ders olması ve gelecek nesillerin ormanlara sahip çıkan, fidanlar diken bir nesil olarak yetişmesini Ümit ediyorum.

Dinar Orman Müdürlüğümüze atanan yeni müdürümüz ve çalışma ekibini var güçleriyle bölgemizi Geyikler zamanındaki o eski ormanlığa kavuşturmaları için uğraş verdiklerini izledim.Onun makamda oturan makam müdürü olmadığını sahalarda devamlı fidanlar diktiren müdür olduğunu gördüm.Ama birde onun bu çalışmalarına engel olan BURASI SİT ALANI BURAYI ORMANLIK YAPAMAZSIN---BURASI BİZİM HAYVANLARIMIZIN OTLAĞI ORMAN YAPAMAZSIN DİYE ORTAYA ÇIKANLAR OLMASA

BU ÇIPLAK MANZARALARDAN KURTULALIM Orman teşkilatımızın yanında olalım. Onlar bir avuç personelle uğraş veriyor.

Bence O SİT alanlarını oluşacak ormanlarımız daha iyi korur. Çünkü dikilen fidanların bakımını yapan orman teşkilatının devamlı gözetimi altına olacağından kaçak kazı yapanlar nefes alamaz. Burası bizim hayvan otlağımız diyen köylülerimiz de varmış ki elbette ki otlaklığınızın hepsi işgal edilmez size ayrılan yerde otlatmayı sürdürün fidanlar hayvanların boyunu geçince yetişince ağaçların altında otlatmak daha iyi olmaz mı? Tekrar ediyorum ki Sit alanı da olsa ağaçlandırmanın zararı ne olur? Belki müzecilerce sakıncalı görülebilir. Günümüzde ÖREN YERİ BEKCİLERİNİN BİLE KALMADIĞI Bu dönemde SİT alanlarını kim koruyor? Hazine avcıları rahatça çalışmalarına mutlaka devam ediyordur. Benim düşüncem SİT alanlarımızı ağaçlandırırsak ORMAN TEŞKİLATININ kontrolü altına girmesiyle tarihi hazinelerimiz bilimsel bir kazı yapılıncaya kadar toprak altında kalmaya devam eder. Ağaçların yetişmesiyle altına hayvanlarımızın beslenmesi sakıncalımı olur. Bugün Bademli ve Norgasta bu amaçla faydalanılmıyor mu? Bence bu düşünceden vaz geçin belki birkaç yıl hayvanı otlayacak yer bulmakta zorlanırsınız. Belki sit alanıdır 30-40 CM kazılacak fidan çukurlarını elbette ki yetkililerin gözetimi altında yapıldığını biliyoruz. Elbette ki bir eser çıkarsa müzeye verilir. Gelin Dinar dışından araçlarla Dinara girip çıkarken YEMYEŞİL BİR MANZARAYLA KARŞILAŞALIM. ARTIK ÇIPLAK DAĞ VE TEPELERİMİZİ GÖRMEKTEN USANDIK. YENİ NESİLE BÖYLE BİR DİNAR BIRAKALIM…