C ı m..b ı z…l a…m a!

Bugünkü yazımı çok kısa olarak yazacağım…

Bugüne kadar yazdım da ne oldu…

Yapılanları yazdım teşekkür almadım…

Yapılmayanları yazdım takdir edilmedim…

Sorular sordum cevap almadım…

Doğruları yazdım görmediler…

Yanlışları yazdım duymadılar…

Eğitimi yazdım geç dediler…

Sağlığı yazdım sana ne dediler…

Huzuru ve asayişi yazdım süper dediler…

Polis sayımız yetersiz dedim, duymadılar…

Trafiği yazdım, onu geç dediler…

Tuvaletleri yazdım, evde yapsın dediler…

Düğünlerde silah atılmasın dedim, bom boma devam dediler…

Şeytan aldatır suyunu ısıtmaz dedim, yıkanmasın dediler…

Besle kargayı oysun gözünü dedim, gözlük kullansın dediler…

Yayaların en çok karşıdan karşıya geçtikleri yerlere

Trafik çizgileri çizilsin dedim, çizecek boya yok dediler…

Şehir içerisinde hızlı araç kullanılmasın dedim, alet bozuk dediler…

Hastanemiz A sınıfından B sınıfına geçsin, uzman doktorlarımız tamamlansın heyet raporu versin dedim, olacak dediler…

Doğal Gazın gelmesiyle Dinar kirli havadan kurtuldu dedim, Mustafa Tarlacıya dua etsin dediler…

Suçıkan parkı Dinar’ın göz bebeği nazar değmesin dedim, takacak nazar boncuğumuz yok dediler…

Yollarımız yapıldı vatandaş çamurdan kurtuldu dedim, boyacıların ekmeğiyle oynadılar dediler…

Dinar’ın kaderi bu olmaması lazım dedim, Kader Allahtan’dır dediler…

Dinarda insanlar ayrımcılıklaştırmayın dedim, yapıştırıcı tutkal yok dediler…

ALZEHİMER merkezini kapatmayın dedim, Dinarda ALZEHİMER hastası yok dediler…

Dinar’ın göz bebeği Menderes nehrini kirletmeyin dedim, su götürür dediler…

Dinar’ı siyasete kurban etmeyin dedim, kurbana daha çok var dediler…

Yeşilliklerimiz, ağaçlarımız kurumuş dedim, suyumuz yok dediler…

Böyle bir Dinarda yaşamanın mutluluğunu hep beraber yaşıyoruz, dahası varmı?