Cesursanız ‘Zafer Meydanında Selahattin Demirtaş’ı Serbest Bırakacağız’ Desenize

 

Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Afyonkarahisar 28. Dönem Milletvekili aday adayları iftar programında bir araya birlikte oruç açtı. Birlik ve beraberlik mesajlarının verildiği iftar programında konuşan AK Parti Afyonkarahisar İl Başkanı şair Nefî’nin dizeleri ile muhalefete göndermede bulunurken bir de şu çağrıyı yaptı; Cesursanız ‘Zafer meydanında Selahattin Demirtaş’ı serbest bırakacağız’ desenize.

 

AK Parti Afyonkarahisar İl Başkanlığına 28. Dönem milletvekili aday adaylığı için başvuruda bulunan 44 aday adayı iftarda bir araya geldi. İftara AK Parti Afyonkarahisar İl Başkanı Hüseyin Ceylan Uluçay, milletvekilleri Ali Özkaya ve İbrahim Yurdunuseven, Merkez İlçe Başkanı Ziya Coşkun Karadeniz, İl Genel Meclisi Başkanı Burhanettin Çoban, milletvekili adayları Hasan Arslan, Hakkı Öztürk, Ferda Ertürk ve Ethem Karahan ile birlikte aday adayları katıldı.

“Biz vatanın bütünlüğünü savunurken, onlar bölünmenin vaadini veriyor”

AK Parti Afyonkarahisar İl Başkanı Hüseyin Ceylan Uluçay burada yaptığı konuşmada, "Ben bu davanın neferiyim anlayışı ile aday adaylarının bu iftara katılımları, 1400 yıllık  kutlu davanın arkasında durarak ne denli güçlü ve omurgalı olduğunu bir kez daha göstermiştir. Uluçay konuşmasında şunları söyledi; Zira, AK Parti’nin Afyonkarahisar teşkilatları büyük bir davanın güçlü ve yürekli teşkilatlarıdır. Afyonkarahisar’daki aziz milletimiz için bir olmanın gücüyle kalpten çalışan tüm dava arkadaşlarımıza ayrı ayrı teşekkürü borç biliyorum. Bu seçim sadece bizim için değil, 85 milyon insanımız, 780 bin kilometrekare vatan toprağı ve yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızla birlikte gönül coğrafyamız için çok önemli, çok kıymetli bir seçimdir. Biz, 5 milyon kilometrekare vatan toprağından, 780 bin kilometrekareye hapsedilmiş ülkemizin toprak bütünlüğünü savunurken, Millet İttifakı ABD’nin kara gücü olan PKK terör örgütüne 'Yerel yönetimlere özerklik sözü.' vermektedir. Aynı ittifak ayrı bir ülke kurmanın önünü açacak vaatlerde bulunmakta ve ülkemizin kara sınırlarını 780 bin kilometrekareden de aşağıya çekmek, bölmek ve parçalamak istemektedir. Biz 'Tek hedef, 780 bin kilometrekare vatan toprağı bölünmeden', 86 milyon vatandaşımızla aynı bayrak altında istikbal mücadelesini kararlılıkla sürdürmek isterken, onlar adeta ülkemiz içinde ülke vaat ederek vatanımıza kast etmektedirler.

“Cesursanız ‘Zafer meydanında Selahattin Demirtaş’ı serbest bırakacağız’ desenize”

Başkanı Uluçay, "Millet İttifakının milletvekili adayları ve il başkanları vaatlerini açıklamaktan korkuyor, seslerini çıkaramıyorlar. Kantarı belinde olan Afyonkarahisarlı hemşehrilerimizin kendilerini Osmanlı tokadı ile nasıl susturacaklarını bildikleri için konuşamıyorlar. Madem öyle cesur insanlarsanız, Afyonkarahisar’da Zafer Meydanına çıkıp açık açık 'İktidara gelirsek, Eren Bülbül'ü şehit eden PKK'nın eş başkanı Selahattin Demirtaş'ı serbest bırakacağım.' desenize.

Eğer yüreğiniz yetiyorsa Dinar’a gidip 'Osman Kavala'yı da serbest bırakacağız.' desenize. Sandıklı’ya gidip, halkımızın askeri ile polisi ile yazdığı 15 Temmuz destanında 'Elinde 251 şehidimizin kanı olan Pensilvanya’nın satılmış katillerini serbest bırakacağız.' desenize. Bolvadin’e gidip, nihai hedefi Büyük Kürdistan’ı kurmak olan PKK terör örgütü için özerklik vaadini verdiğinizi söylesenize. Bugüne dek birçok şehit veren Çay ilçemize gidip, elinde 40 bin insanımızın kanı olan 'Terörist başı Apo’yu serbest bırakacağız.' desenize. Emirdağ’a gidip 'Zorunlu din dersini kaldıracağız, LGBT’lilerin de meclisini yapacağız.' desenize. Başmakçı’ya gidip 'PKK terör örgütüne karşı Suriye ve Irak’taki operasyonları durdurup, terörle mücadele eden askeri personelleri yargılayacağız.' desenize. Evciler’e gidip 'KHK ve OHAL Komisyonunun PKK ve FETÖ’cü teröristler için aldığı kararları iptal edeceğiz, ihraç edilen teröristlerin iadesi için mekanizma kuracağız.' desenize. Gücünüz yetiyorsa Sinanpaşa’ya gidip Pervin Buldan’ın verdiği 'Merkeziyetçi sistemi sona erdirerek, yerel demokrasiyi inşa etmek için geliyoruz.' mesajını anlatsanıza. İhsaniye’ye gidip Kandil’deki teröristlerin CHP’yi, hatta millet ittifakını destekleyeceğiz mesajını izah edebilecek misiniz? İscehisar’a gidip 'Diyaneti kapatacağız, kürtajda kadın kararı esas alınacak, isteğe bağlı kürtajı parasız ve ulaşılabilir kılacağız.' desenize. Şuhut’a gidip HDP’nin 'Türkiye’nin bir bölümünde özerklik, geri kalanında ise ortaklık.' talebini anlatsanıza."

“Taleplerin hepsini kabul ettiler”

"Bunların hepsi de HDP’nin kamuoyuna açıkladığı talepleridir” diyen Uluçay konuşmasında, “Afyonkarahisar’da oy istediğiniz Kılıçdaroğlu bunların hangisine karşı geldi? Hangi talebi elinin tersiyle itti, hangisini reddetti? Hepsini de kabul ettiniz. Bölünmenin yolunu açan özerkliği de, aile yapısını bozacak, erkek erkeğe, kadın kadına evliliğin önünü açacak olan LGBT’yi de, bölücü başını serbest bırakma vaadini ve daha sayamadığım, altında ağır ihanetlerin olduğu bütün talepleri de kabul ettiniz. Bu ihanet taleplerini sadece bir oy için kabullenmek zorunda kalıp, sussanız da biz bunları Afyonkarahisar’ın 14 bin kilometrekaresindeki 18 ilçe, 42 belde ve 420 köyünde 750 bin vatandaşımıza kapı kapı gidip anlatacağız. Nasıl ihanete ortak olduğunuzu, PKK terör örgütünün talepleri için nasıl çalıştığınızı kapı kapı gidip anlatacağız." dedi.

Şair Nefî’nin dizeleri ile muhalefete gönderme

Muhalefetin 'İktidara geldiğimizde sarayı yıkıp, sarayın yerine üniversite yapacağız’ söylemine de tepki gösteren Uluçay, “Yahu orası anlayana zaten üniversite. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan 20 yıldır dünyaya oradan ders veriyor. Siz derslere katılmamışsınız o ayrı bir mesele. Çıkmışlar, 'Erdoğan'ın suyu ısındı.' diyorlar. Ey PKK ve FETÖ’nün taleplerine hayır demekten aciz olan Kılıçdaroğlu ve saz arkadaşları; Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan o ısınmış su ile abdest alır, alayınızın selasını da Paşa Camisi'nden okur, siz de Pensilvanya'daki ortaklarınız da duymamak için kulaklarınızı tıkarsınız. Bize de 14 Mayıs akşamı hep birlikte şükür namazı kılmak düşer.

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın ülkeyi nereden nereye getirdiğini ve yaptığı tüm hizmetleri bilmelerine görmelerine rağmen neden bize ve ona saldırıyorlar biliyor musunuz?  Bunun cevabını size şair Nefî’nin bir dörtlüğü ile veriyorum; 'Bana Tâhir Efendi kelp demiş

İltifatı bu sözde zâhirdir. Mâlikî mezhebim benim zirâ. İtikatımca kelp Tâhir'dir.' Şair Nefî kendisine 'kelp' yani köpek diyerek hakaret eden Tahir Efendi’ye inancı gereği köpeğin temiz olduğunu söylerken bir yandan da aynı hakareti söz sahibine geri göndermektedir. Kelp köpek demektir. Tâhirin ise söylenen anlamı 'temiz', amaçlanan anlamı ise Tâhir Efendi’dir."

“Futbol da rakip taraf, hiçbir zaman sizin en iyi oyuncunuzu hazmedemez”

Uluçay, "Elçilerden emir alanların, Joe Biden’in, dostu gibi görünüp emir eri olanların bu ülkeye verecek hiçbir şeyi yoktur. Buna mukabil bu emir erleri, bütün çelişkilerine ve farklılıklarına rağmen, aldıkları emir gereği, daha müreffeh bir Türkiye’yi inşa etme çabasında olan Cumhurbaşkanımız Erdoğan'a karşı birleşiyor ve hep birlikte saldırıyorlar. Şunu asla unutmayın; Futbol da rakip taraf, hiçbir zaman sizin en iyi oyuncunuzu hazzedemez. Batı ve Türkiye düşmanları hazmedemiyor. Ama içimizdekilerin hazımsızlığını sizlerin takdirine bırakıyorum." Diyerek sözlerini noktaladı.

“Cumhurbaşkanımızın arkasında en güçlü destek hem Afyonkarahisar'dan gelecek”

Milletvekili adayı Ethem Karahan da, "Bu seçim hem Afyonkarahisar'ımız için hem de ülkemiz için çok önemli bir seçim. Ben şunu söylemek istiyorum. Afyonkarahisar'da bu seçimde ilk defa sandık başına gidecek 55 bin genç kardeşimiz var. 18-30 yaş arası da 90 bin genç kardeşimiz var. Tabii Cumhurbaşkanımız uygun gördü. Bizi de listeye layık gördü. Bu da bizim için büyük bir onur ve gurur vesilesi. Biz de inşallah hem il başkanımızı, teşkilatımızı, hem Cumhurbaşkanımızı mahcup etmemek adına 90 bin seçmenimizin her birisine hem fiziki hem mesaj yoluyla ulaşmak için gayret edeceğiz. Çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Rabbim inşallah bizleri mahcup etmesin. Bu seçimlerin şehrimize ve ülkemize hayırlar getirmesini temenni ediyorum. İnşallah Cumhurbaşkanımızın arkasında en güçlü destek hem Afyonkarahisar'dan hem de gençlerden gelecek diyorum." dedi.  

“Milletimizi ayakta tutan sütunların yıkılmasına asla müsaade etmeyeceğiz”

Milletvekili adayı Dr. Hakkı Öztürk, mücadelenin, direnişin milli iradenin şehri Afyon'da olmaktan, bahtiyarlık duyduğunu belirtti. Öztürk, "Vatan, bayrak ve ezan için can veren tüm kahramanlara Allah'tan rahmet niyaz ediyorum. Afyonumuzun şehitliklerinde koyun koyuna yatan tüm yiğitleri, tüm askerleri tazimle yad ediyorum. Rabb'im şehitlerimizin ruhlarını şad, mekanlarını cennet eylesin. Elbette şehit kanlarıyla yoğrulmuş, mübarek bu beldeleri bilmeyenler bizleri anlayamazlar. Afyon'umuzda yedi şehitlik olduğunu bilmeyenler bizleri anlayamazlar. Dünyanın 34 farklı ülkesinde 78 Türk şehitliği var. Milletimizin hak, adalet ve hürriyet yolunda verdiği mücadelenin sembolü şehitliklerimiz var. Türkiye zaten dünyanın en büyük şehitliği. Şüheda yurdu olan bu topraklarda biz şehitleriyle yaşayan bir milletiz. Bunları bilmeyenler bizleri anlayamazlar. Birileri rahatsız olsa da şanlı tarihimizi her daim yad edeceğiz. Tarih bilmez, ahlak bilmez, kutsal tanımazlara rağmen milletimizi ayakta tutan sütunların yıkılmasına asla müsaade etmeyeceğiz. Son 21 yıl siyasetin bir sonucu olarak bugün küresel güç dengelerini değiştiren ve belirleyen bir Türkiye var. Bugün daha yaşanılır, daha adil bir dünya için küresel düzenin kurduğu platformlardan herkesin gözünün içine baka baka dünya beşten büyüktür diyebilen bir Türkiye var. Bebek katillerine, İslam düşmanlarına 'one minute' diyebilen bir Türkiye var. Hangi devletten, hangi milletten, hangi dinden olursa olsun insani değerlere sahip çıkan bir Türkiye var." diye konuştu.

 

“Sağlıkta Dönüşüm programının ekibinde yer aldım”

Öztürk, "Bolvadin'de doğdum. İlkokulu Çay ilçesinde okudum. Üniversite eğitimimi 19 Mayıs Üniversitesi'nde tamamladım. Kamu diplomasisi ve sağlık kurumları işletmeciliği alanında yüksek lisans, Enfeksiyon Hastalıkları Salonunda doktora eğitimi aldım. Bir müddet acil servis, diyaliz hekimliği, başhekim yardımcılığı ve başhekim görevlilerinin görevlerinden sonra 2003 yılında AK Parti hükümetleri tarafından başlayan Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliği ve iradesiyle başlatılan Türkiye Sağlıkta Dönüşüm programını geliştiren ve uygulayan dönüşüm ekibinin içerisinde yer aldım. Sağlık Bakanlığında müşavirlik, yönetim hizmetleri genel müdürlüğü ve strateji geliştirme başkanlığı gibi üst düzey  görevlerin yanı sıra Sağlık Bilgi Sistemleri Kurucu Genel Müdürü olarak görev yaptım. Bu süreçte Dünya Sağlık Örgütü UNICEF ve OECD ile ortak akademik çalışmalar ve araştırmalarda bulundum. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nda 2 yıl müsteşar yardımcılığı görevim sırasında sosyal yardımlar, kadın, çocuk, engelli ve yaşlılara yönelik politika geliştirme, değerlendirme ve koordinasyondan sorumlu olarak görev yaptım. 14 Mayıs Milletvekili Genel SEçimi 21 yıllık AK Parti hükümetleri vizyonu ile hazırlanan Türkiye yüzyılının bir seçimi olacak. Türkiye yüzyılı, istikrarın ve kalkınmanın, üretimin ve istihdamın bilimin ve teknolojinin yüz yılı olacaktır. Türkiye Yüzyılı İslam coğrafyasının ve mazlumların umudu olan Türkiye demektir. Türkiye Yüzyılı vizyonuyla cumhuriyetimizin yeni yüzyılında çok daha büyük başarıları milletimizin milletimize sunulmasına destek olmak için aday oldum. Allah'ın lütfu ve milletimizin verdiği imkanlarla elde ettiğimiz bilgi, deneyim ve tecrübeleri siyaset yoluyla hizmet ederek aziz milletimizin emrine sunmak üzere aday olduk." şeklinde konuştu.

“Cumhurbaşkanımızı 13. Cumhurbaşkanı olarak gönderene kadar sahalardan çekinmeyeceğiz”

Milletvekili adayı Ferda Ertürk de, "Milletvekili aday tanıtım toplantısı 14 Mayıs seçimleri için çalışmalara başlamanın bir anlamda başlangıcını yapmış oluyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın Ankara'da Arena Spor Salonundan tüm dünyaya ilan ettiği seçim beyannamemizin ilimize, ülkemize, milletimize ve tüm dünyaya, tüm mazlum coğrafyalara hayırlı olmasını temenni ediyorum. İnşallah 14 Mayıs seçimlerinde de seçimlerinden sonra da seçim beyannamemizin adım adım gerçekleştirildiğine hep birlikte şahitlik edeceğiz.  Cumhurbaşkanımızın önderliğinde açıklanmış olan 81 ilimizdeki tüm milletvekili adaylarımızın da teşkilatımıza, ilimize, memleketimize hayırlar getirmesini 14 Mayıs seçim kararı almasının hemen akabinde hepimiz bulunduğumuz konumlardan Cumhurbaşkanımızla Türkiye Yüzyılında ben de varım diyerek, Cumhurbaşkanımızın arkasında dimdik bizde bu yolda yürümeye inşallah kararlıyız diyen 44 aday adayı arkadaşımızla birlikte hepinizin huzurunda basın açıklamalarımızı yapıp aday adaylığımızı açıkladık. Hepimizin ortak bir noktası vardı. Hep birlikte 14 Mayıs zaferimize kadar omuz omuza birlikte çalışacak Cumhurbaşkanımızı inşallah külliyeye 13. Cumhurbaşkanı olarak gönderene kadar sahalardan çekinmeyeceğiz diyorduk. Bunun en güzel ispatı hep birlikte bu güzel iftar akşamında aynı duygu ve temennilerle bir araya gelerek çalışmalarımıza başladığımızı ilan ediyoruz. Tüm aday adayı arkadaşlarımıza çok çok teşekkür ediyorum. İnşallah bundan sonrasında da önümüzdeki bir ay boyunca sahalarda birlikte omuz omuza çalışmaya, ilimizi karış karış gezmeye, ilçelerimizi beldelerimizi ziyaretlerimize devam edeceğiz” diye konuştu.

“Bu seçim yedili masanın kaos planına terk edilmeyecek kadar önemli”

14 Mayıs seçimlerinin çok önemli olduğunu kaydeden Ertürk sözlerine şöyle devam etti; Ülkemiz için mazlum coğrafyalar için çok çok önemli bir seçim. Cumhurbaşkanımızın deyimiyle kifayetsiz muhterislerin Millet İttifakı'nın, Yedili Masa'nın hırslarına, kaos planlarına terk edilemeyecek kadar önemli olan bu seçimde inşallah bizler de Cumhurbaşkanımızla birlikte omuz omuza seçim beyannamemizi gerçekleştirmek üzere sahada elimizden gelen gayreti göstereceğiz ve Allah'ın izniyle Ethem kardeşim de dahil olmak üzere tüm adaylarımızla birlikte mecliste de bu çalışmayı devam ettireceğimiz inancıyla buradayım."

“Hedeflerimize hızla ilerlediğimizin müjdesini vermek istiyorum”

Ertürk, "Ethem Karahan kardeşim ilk kez oy kullanacak gençlerimizden söz etti. Öncelikle Afyonkarahisar'ımızın Ak kadınlarını, Kadınanalarını temsilen aday adayı olmuştuk ve şu anda da aday olarak huzurunuzdayız. Afyon nüfusunun yarısını kadınlarımız oluşturuyor ve o kadınlarımızı temsilen erkekleşmeden siyaset yaparak kadın nezaketiyle, hassasiyetiyle, şefkatiyle inşallah siyaset yapmak üzere destek istiyoruz. Bundan sonrasında kadın erkek birlikte ilimize hizmet etmeye niyetliyiz. Bunun için destekleri, duaları bekliyoruz. 21 yılda AK Parti'nin, Cumhurbaşkanımızın önderliğinde sağlamış olduğu sanayiden dış politikaya, sosyal politikalardan hak ve özgürlüklere, sağlık alanındaki gelişmelerden, ulaştırmadaki geldiğimiz noktaya, yaptığımız tüm icraatlarımız ve bundan sonrasında yapmasını vaat ettiğimiz tüm vaatlerimize Millet İttifakı'nın hayalleri dahi ulaşamaz. Ve biz bu hayallerimizi adım adım nasıl şimdiye kadar hedeflerimizi gerçekleştirdiysek diğer hedeflerimize de adım adım hızla ilerlediğimizin müjdesini vermek istiyorum. Bu gayeyle taşın altını eline koyan tüm aday adayı arkadaşlarımıza tüm teşkilat mensuplarımıza şükranlarımı arz ediyorum. Hep birlikte omuz omuza  14 Mayıs zaferimizde de hep birlikte Zafer Meydanımız da kutlamalarımızı yapacağımız günler yakındır diyorum." İfadelerine yer verdi.

“Hepimiz diri ve kardeş olmalıyız”

Milletvekili adayı Dr. Hasan Arslan da "Tüm teşkilatımızla beraber bu AK Parti'nin gücünü gösteriyor aslında. Biz hepimiz biriz. İri olmalıyız. Hepimiz diri olmalıyız. Hepimiz kardeş olmalıyız. Hep birlikte Türkiye olmalıyız. Sayın Cumhurbaşkanımızın sloganı. Biz bunu Afyon'da inşallah son seçim sonuna kadar hep beraber göstereceğiz. Ben kendimden kısaca bahsetmek istiyorum. Sandıklı doğumluyum. Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunuyum. Tıp doktoruyum. Meslek hayatıma 1997 yılında Yozgat'ta başladım. 1998 yılında Sandıklı'ya atamam yapıldı. 14 yıl memleketim Sandıklı'da hekimlik hizmetini yerine getirdim. Acil hekimliği, diyaliz hekimliği, başhekim yardımcılıkları gibi görevlerin ardından 2012 yılında İl Halk Sağlığı Müdür Yardımcılığı görevine geldim. Kamu Hastaneleri Genel Sekreterliği de yaptım. Karaman İl Sağlık Müdürlüğü görevinin ardından Sağlık Bakanlığı Kamu Hastaneleri Genel Müdür Yardımcılığı görevinde görevlendirildim." Dedi.

“4 Cumhurbaşkanı adayı var, sadece Erdoğan proje açıklıyor”

Milletvekili İbrahim Yurdunuseven, "Biraz siyasi söylemlerden gitmekte fayda görüyorum. Şöyle bir düşünüyorum 4 tane cumhurbaşkanı adayı var. Bunları hatırlatmak istiyorum. Kemal Kılıçdaroğlu. Ne diyor? 'Ben temiz para getireceğim diyor. Uyuşturucu baronları var ya diyor. Onların temiz parası.' Nasıl temiz bir para ise anlayamıyorsunuz. 'Ben hesap uzmanıyım. Nasıl götürüldüğünü de iyi bilirim.' diyor. 'Eğer Demirtaş, Kavala çıkacaksa, özgürleşecekse tıpış tıpış bize oy vereceksiniz.' diyor. Bir sürü laflar var. Sabah Akdeniz'de niye yokuz diyor. Akşam diyor ki Akdeniz'de bir tek biz varız. Niye orada yapılmıyoruz? Ne işimiz var orada diyor. Bir sürü laf var. Bir diğer aday var Muharrem İnce. İşi gücü dans etmek. Yani gençleri belki bunu da cezbedeceğini zannediyor ama gençlerimiz inanıyoruz ki figürden ziyade fikirden yana olacaklardır. Önemli olan fikirle neler yapabiliriz? Neler söyleyebiliriz? Bir dördüncü aday olduğunu saymıyorum. Sinan Oğan artık ona söylenecek bir şey yok. Irkçılık var, bilmem bir sürü şey var. Ama dikkate almıyoruz. Olaylara bakıyoruz içerisinde fikir, düşünce beyan eden, proje beyan eden bir tek Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan. Ne diyor kendisi? Türkiye'yi dünya ekonomisinin ilk onu arasına katacağız. Hatta ilk beşi alacağız diyor. İnşallah hedefimiz 2028 yılına kadar ilk üçe girmektir. Yaptığı projeleri burada saysak saatler günler geçmez” diye konuştu.

“Benim adım Kemal demekle ülke yönetilebilir mi?”

“Daha dün TCG Anadolu'yu silahlı kuvvetlerimize kattı” diye konuşan Yurdunuseven sözlerine şöyle devam etti; Yaptığı İHA'lar, SİHA'lar efendim köprüler, hastaneler, yollar, bunları saymakla bitiremezsiniz. Daha bundan sonraki projelerinde anlatıyor. Bu projeleri seçim beyannamemizde dinledik. İnşallah bunların hepsi de gerçekleştireceğiz. Ama diğerlerine bakıyorsunuz hiçbir tanesi bir tek proje ortaya koyup da şunu gerçekleştireceğiz demiyor. 'Benim adım Kemal, ben yaparım.  Ben geliyorum.' demekle  böyle Türkiye yönetilebilir mi? Bu işlerimizi takip edeceğiz, devam ettireceğiz. Afyonkarahisar bizim olmazsa olmazımız. Afyonkarahisar için her türlü fedakarlığı, her aşamada, her yerde birlikte inşallah katlanacağız ve Afyonkarahisar yine bulunduğu yerden daha üst noktaya çıkarmak bizim boynumuz borcudur. Neticede bu toprakların suyunu içtik, havasını sunduk. Bunun da karşılığı vefamızı vermemiz ve bunun karşılığını göstermemiz gerekiyor. Ben önümüzdeki seçimlerin hayırlara vesile olmasını Cenab- ı Hak'tan niyaz ediyorum.

“Dünyanın bir numaralı SİHA üreticisi haline geldi”

Milletvekili Ali Özkaya ise, "Türkiye Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçmeseydi büyük sıkıntılar yaşardı. Bir şube müdürü atamasından bozulan hükümetler düşen bir yerden beş yıl kesintisiz yönetim yapan bir sisteme geçtik. Bu olağanüstü dönemde oldu. Bunun sonucu ne oldu? Sayın Cumhurbaşkanımız TOG aracını aldı. Bu Pazartesi itibariyle tüm bakanlarımıza makam aracı olarak teslim edildi ve kullanılmaya başlandı. Türkiye dünyanın en büyük otomobil üreticilerinden birisi. İran'ın arabası var, markası var. Hindistan'ın var. Onlarca var. Japonya'nın, Malezya'nın, Endonezya'nın yani Avrupa ülkelerini saymıyorum. Hepsinin var. Ama Türkiye'nin yoktu. Şükür ki, bir babayiğit çıktı, bunun arkasında taş gibi durdu. Ve bugün dünyanın en ileri teknolojisini yarışan bir otomobili kazandırdık. İşte bu istikrar bu. Biz bir günde 30, 40 şehit verdik. Onlarca şehit verdik. Dağlıca, Aktütün, Bingöl, Siirt aklınıza gelen onlarca olay İsrail'den aldığımız Heronlar bize gelecek. Görüntüleri verecek. Görüntüler İsrail'e gidecek, Amerika'ya gidecek. Teröristler kaçacak. Sonra dağı taşı bombalayıp geri geleceksin. Hiçbir şey yapamayacaksın. Bir yiğit çıktı, bir kahraman çıktı ve onun arkasında dimdik duran bir devlet ve onun lideri. Dünyanın bir numaralı SİHA üreticisi haline geldi” dedi.  

“Kılıçdaroğlu, Türkiye Yunanistan'la karşı karşıya geldiğinde Yunanistan'ı savunmuyor mu?”

“Karşımızdaki ittifakın başında bulunan kartondan adam İHA'ları da kapattırır, SİHA'ları da kapattırır” diye konuşan Özkaya sözlerine şöyle devam etti; Tank fabrikasını da kapattırır, füzeleri de kapattırır. Ne diyor? Biz S 400'ü niye alıyoruz? Ne ihtiyacımız var demiyor mu? Türkiye Yunanistan'la karşı karşıya geldiğinde Yunanistan'ı savunmuyor mu? Türkiye'yi karşısındaki adamı savunmuyor mu? Avrupa'dan ne zaman Türkiye'nin lehine aleyhine bir söz söylese onları savunup Türkiye'ye söz söylemiyor mu? Biz ne işimiz var? Rusya, Ukrayna Savaşı'nda bağımsız kalmaya, Amerika'ya gidip, Amerika'nın, Avrupa'nın yanında Ukrayna'nın yanına geçip Rusya'ya savaş açmalıyız demiyor mu? Bizim komşumuz Rusya, Ukrayna'da bizim komşumuz, Amerika'nın değil. Savaş bizim bitişiğimizde oluyor. Amerika'nın değil. Suriye'den, Irak'tan füzeler, bombalar bize atılıyor Amerika'ya değil. Ben geçen Şırnak'ta ki temayül yoklamasına gittim. Cizre'de yolun bir tarafı Suriye, bir tarafı Türkiye'ye bitişik. Oradan füze atılıyor. Buradan bizim insanımız şehit oluyor. Kim atıyor? YPG, PKK, YPC. Onlar kimi destekliyor? HDP. HDP kimi destekliyor? Aday çıkarmayarak Kılıçdaroğlu'nu. Değerli İl Başkanımız harikulade tespiti yaptı. Gel Afyonkarahisar'da konuş açıkça, yüreklice de ki biz PKK'nın, HDP'nin desteklediği, adayı destekliyoruz deyin bakalım yiğitseniz. deyin de Afyonkarahisar'ın halkı size o cevabı versin. Bugün Türkiye'de ekonomik sıkıntılar konuşuluyor mu? Konuşuluyor. Terör niye konuşulmuyor?  Bu ülkenin 50 yıldır birinci gündemi terör değil miydi? Şimdi diyor ki, efendim, anayasanın ilk dört maddesini tartışırız. Tabii resmi dil olabilir, Kürtçe resmi dil olabilir. E başka? Özellikle de olabilir. Başka  yoksa sonrası devlettir. Allah korusun sonrası devlettir. Bir ülkede milli birliği, beraberliği sağlayan sağlayan iki kavram çok önemlidir. Birisi din birliği, birisi dil birliği. Eğer ülkenin her yerinden insanlar birbirinin konuştuğunu anlamıyorsa o ülke bir felakete doğru gidiyor demektir.

“AK Parti’de bakanlık yapanlar bir vekil için CHP’nin kapılarında sürünüyor”

Özkaya konuşmasında, "Hani derler ya cehennemin yolları iyi niyet taşlarıyla döşelidir diye bir kısım safların da bu iyi niyetle taş döşediklerini görüyoruz. AK Parti'de başbakanlık makamına getirilmiş, memuriyetten Başmüşavir, Dışişleri Bakanı, Başbakan Yardımcısı, Başbakanlık koltuğuna getirilmiş direkt yurt dışından gelmiş, kendi iş yerinde bir şirketinde çalışırken bakan, başbakan yardımcısı, dışişleri bakanı, başbakan yardımcısı getirilmiş, 12 yıl bakanlık yapmış beyefendiler kahraman bir selam verirsek yüzde 49'u ayağa kaldırırım diyenlerin CHP'nin kapılarında nasıl sürüne sürüne gidip bir milletvekilliği için zelil duruma düştüğünü acı bir şekilde görüyoruz. Allah bizi bundan korusun. Dünyada bundan daha büyük bir bir rezillik olamaz. Ne olur? milletvekili olmuşsun. Başbakan olmuşsun. Tekrar milletvekili olunca başın göğe mi değecek? Türkiye'de 1967 yılında başörtüsü eylemini Ankara İlahiyat Fakültesi'nden Hatice Babacan'la başlamıştır. Hatice Babacan, Ali Babacan'ın halasıdır. CHP'nin yaptığı zulmü, bu zihniyetin yaptığı zulmü gidiyor onun peşine takılıyor ve o zulme bende ortağım diyor. FETÖ'nün kurduğu kumpaslarla bu devlete, bu millete 15 Temmuz'u yaşatanlar şimdi FETÖ'ye af çıkaracağız diyor. Sırrı Sakık, 'Anlaştık.' diyor. Apo'ya, teröristlere af çıkaracağınızı çıkıp açıklasanıza. Yurt dışındakileri geri getireceğiz. Özerkliği kabul edeceksin. Başka bir şey yok. Gerisi tufan. Allah bunlardan korusun. Bugün mücadele ettiğimiz zihniyet temel olarak budur." İfadelerine yer verdi.

“Cumhuriyet kurulduğunda CHP diye bir şey yoktu”

Özkaya sözlerini, "Efendim biz cumhuriyeti kurduk. Hiç kusura bakmayın. CHP diye bir şey yoktu o tarihte. Dönüştük, değiştik. Dediğim gibi birinci meclisi ben çok iyi ezberledim. 439 Milletvekilini isim isim olay olay kişi her şeyine vakıf olduk. O meclis kahraman meclistir. Bütün millet kurmuştur cumhuriyeti. Fakat onlar sahip olmuştur. Başkalarını köle görmektedirler. Bu zihniyet inşallah geride kalmıştır. Bugün yeni döneme geçtik. Sayın Cumhurbaşkanımız yeni dönemi ne diye açıkladı? Yarın değil. Hemen şimdi doğru zamanda, doğru adımlar. Sayın Cumhurbaşkanımızın yeni seçim beyannamesi devasa bir kitap. Dünyada bu kadar çok olayı detaylandırarak 21 yıldır yaptıklarına yenilerini daha yapacağım, bir kitap dolusu yeni icraatlar yapacağım demek çok büyük bir cesaret işidir. Yaptığım işlerde eğer yanlış olan varsa düzelteceğim demek çok önemli bir öz eleştiridir. Sayın Cumhurbaşkanımız bunları teker teker iki saate yakın bir şekilde açıkça anlattı. Bu işi yapabilecek bir tek lider var. O da Sayın Recep Tayyip Erdoğan'dır." İfadeleri ile noktaladı.