“Çanakkale Zaferi onurumuz, Çanakkale ruhu güvencemizdir”

savaşlarının tarihe altın harflerle kazınan zaferini, 108. seneidevriyesinde aynı ruh ve şuurla idrak ediyor, bu toprakları bize vatan kılan bütün şehitlerimizi rahmet ve hürmetle anıyoruz.

İşgal ve yağma heveslisi devletler, Osmanlı’nın sahip olduğu imkânlarla kıyaslanamayacak kadar fazla silah, teçhizat ve imkâna güvenerek, dışarıdan ikmal yolları Osmanlı tarafından kesilmiş, içeride Bolşevik hareketle başı dertte olan Rusya’ya yardım etmek amacıyla yola çıkmışlardı. Boğazlardan geçip İstanbul’u işgal edecek, oradan da Rusya’ya yardım edeceklerdi.

Emperyalist devletler, denizden ve karadan saldırıya geçmiş, ‘Çanakkale geçilmez’ parolasıyla kenetlenen ordu ve milletimizin bir ve bütün olarak eşi görülmemiş direnişi karşısında bozguna uğramıştır. ‘Çanakkale geçilmez’ parolasıyla özetlenen mücadele ruhu, engeller ne kadar aşılmaz, yükümüz ne kadar ağır olursa olsun, bütün imkânsızlıklara göğüs gerip, emperyalizme asla teslim olmamayı namus, onur, haysiyet meselesi bilerek, her türlü vesayet ve esaretin zincirini kırmak, inanmak, çalışmak, başarmaktır.

Çanakkale, bizim ruhumuz, benliğimiz, kimliğimiz, karakterimizdir. Varlık bilinci ve kararlılığımızın, sabrımızın, tahammülümüzün, duruşumuzun, dayanmamızın, direnmemizin adı, özetidir. Çanakkale, hiçbir etnik ve bölgesel aidiyet farkı gözetmeksizin aynı inanç, ruh ve heyecanla kaynaşarak millet olmanın, gerçek, büyük bir millet olmanın adı, adresi, destanıdır. Çanakkale, esasen kurtuluş savaşımızın da kazanılan ilk cephesi, ilk safhasıdır.

Eşi görülmemiş saldırıların dehşetiyle süren savaşta, imanı, cesaret ve istiklal tutkusuyla var olan milletimiz, silah ve ateş üstünlüğüne güvenerek vatanımızı işgal edeceklerini sanan zalim zorbalara unutamayacakları bir ders vermiştir. Bu dersten bizim payımıza düşen hisse ise, birlik ve beraberliğimizi muhafaza ettiğimiz sürece, hiçbir saldırganlığın, hiçbir düşmanlık, çılgınlık ve ihanetin bize zincir vuramayacağıdır.

Çanakkale’yle bir kez daha tebarüz eden ilke ve ülkümüzü hesaba katmadan üzerimizde egemenlik hesabı içinde olanlar, başarısız olmaya mahkûmdurlar. Dış destekli terörün bitme noktasına gelmesi, iş birlikçi, aşağılık ihanetin 15 Temmuz’da darmadağın olması, hâlâ sürmekte olan Çanakkale ruhunun onlara yaşattığı son hüsrandır, hezimettir.

Çanakkale direnişi ile kazanılan zafer, güce dayalı emperyal baskı ve kuşatmalara karşı başlayan özgürlük hareketlerine ilham vermesiyle de önemli olmuştur. Bizi tarihten silmek isteyenler, artık eski görkemli günlerini bir daha yaşayamayacakları tarzda sarsıldılar; bütün dünyada işgal edip sömürgeleştirdikleri topraklardan kademe kademe geri çekildiler, çekiliyorlar. Geri çekilme günümüzde de devam etmektedir.

Eğitim-Bir-Sen olarak, geleceğe yönelik hamle ve atılımımızın köklü ve kalıcı zaferlere dönüşmesinin, Çanakkale ruhunun her daim diri tutulmasıyla sağlanacağına inanıyoruz. Bu tarihsel şuurdan habersiz olanlar, Çanakkale’ye de, 15 Temmuz’da olduğu gibi bu ruhun canlanmasına da akıl erdiremeseler de, biz Çanakkale’nin dirilten, canlandıran ruhunu yaşatmaya devam edeceğiz.

Çanakkale Zaferi’nin 108. yılını bir defa daha kutluyor; millî şairimiz Mehmet Akif’in “‘Gömelim gel seni tarihe’ desem, sığmazsın” ifadesiyle yücelttiği şehitlerimizi rahmet ve minnetle yâd ediyoruz.

                  Mustafa ARSLAN

Eğitim Bir Sen Şube Başkanı