“Biz Ata ittifakı olarak haçlı ordusu muyuz?”
Zafer Partisi Afyonkarahisar İl Başkanı Ahmet Bilal Öztürk, AK Parti İl Başkanı Hüseyin Ceylan Uluçay’ın “14 Mayıs seçimleri ile ilgili söylediği “İslam aleminin varlık yokluk mücadelesi” sözlerini sert bir dille eleştirerek, “Dini istismar ederek oy toplamaya çalışıyorlar, aç bırakarak itaat ettiren, cahil bırakarak biat ettiren bir siyasi anlayışa sahipler” dedi.
Öztürk açıklamasında:
Sayın Uluçay'ı bir önceki basın açıklamasından dolayı uyardım. Dini söylemleri bırakın projelerinizi anlatın siyaset diline dini söylemleri katmayın çağrısında bulundum. Ancak görüyoruz ki değişen bir şey olmamış. Hala dilinden dini söylemleri düşürmüyor.
Yüzde 90'ı Müslüman olan ülkemizde ancak bu söylemlerle oy toplarız düşüncesindeler sanırım.
Kimse ne dinimize laf edebilir ne de İslam'ı yok edebilirler. Kimse endişe etmesin, bu düşüncede olanların alnını karışılarız, bu düşüncede olanların karşısında ilk duracaklardan biri de Zafer Partisi ve Ata ittifakı dır.
Daha acı olan ise " Burmalı mahallesi her zaman sandıkları patlattığı için bizim de onlara bir borcumuz var dedik. Mahallenin dğalgaz sorununu çözdük. " Söylemleri ne kadar liyakatsiz ne kadar menfaat ne kadar çıkarcı bir söylem. Akp oylarının düşük çıktığı mahallelere hizmeti bir borç bilmiyor musunuz sayın Uluçay?
Biz Zafer partisi olarak söz veriyoruz. İlçelerde, beldelerde, köylerde , mahallelerde sandıktan sonuç ne çıkarsa çıksın aynı mesafede aynı hassasiyetle Afyonkarahisar'lı hemşehrilerimize hizmet edeceğiz.
Bir saha çalışmamızda yaşlı bir amcamız " Aman evlat bana broşür verme , şimdi ben köyde yaşıyorum ve yardım alıyorum devletten , broşürü aldığımı görürlerse yardımı keserler" dedi. Özetle dini istismar ederek oy toplamaya çalışıyorlar , aç bırakarak itaat ettiren , cahil bırakarak biat ettiren bir siyasi anlayışa sahipler.
Kimse merak etmesin Türk Devletini Türk Milletine geri vereceğiz. Elbette yardıma ihtiyacı olan vatandaşlar yardımlarını alacaklar, başa kim gelirse gelsin. Ancak biz Zafer Partisi olarak halkımıza yardım vermeyi değil, yardıma muhtaç olmadan yaşamayı vaadediyoruz.
