AFYONKARAHİSAR BÜYÜK ŞEHİR OLURSA KİME FAYDASI, KİME ZARARI OLACAK

Yakın zamanda Türkiye’de bazı iller Büyükşehir olacağını duyduk. Acaba büyük şehir olan bazı illerin ilçeleri ne kazandı, ne kaybetti biliyor muyuz?

İnternetimizi tıklayıp soralım. Aldığımız onlarca başlıklı yazılar karşımıza çıkıyor. Yakın komşumuz Homa ve Çivrile gidip vatandaşa ve belediyeye sormak gerekir. Zira Denizli büyük şehir oldu acaba ilçe ve beldeler, köyler memnun oldu mu?

Bakın bu konuda internetimizdeki yazılar neler diyor. Sadece başlıklarına yer vereceğim.

SAĞLIK; Kullandığımız yakıtlardan kül ve zehirli gaz gibi atıklar açığa çıkar. Baca ve egzozlardan çıkan zehirli gazların birleşmesi sonucu asit yağmurları oluşur.
Asit yağmurları temas ettiği bitki örtüsünün yok olmasına, insanlarda hastalıklar oluşmasına bu olay suda yaşayan canlıları bile olumsuz etkiler.

ATIK ÇEŞİTLERİ ÇEVREYE atılan ve doğal dengeyi bozan zararlı maddelere atık denir. Kağıt, bitki kalıntıları,sofra artığı,hayvan leşleri ve doğal gübre gibi organik (canlı kökenli) atıklar mikroorganizmalar tarafından parçalanarak yeniden tabiata kazandırılır. Fakat bu atıklar, çevreye atıldığında mikropların üremesine de uygun ortam oluşur.Cam şişe,teneke kutu,petrol,plastik,pet şişe,deterjan,tarım ilacı ve pil gibi maddeler tabiatta kalıcı kirliliğe neden olur.Kalıcı kirliliğe neden olan atık maddelerin rasgele çevreye atılmaması ve sanayide yeniden kullanımı sağlanmalıdır. Cam,kağıt,teneke,pil ve plastik sanayide yeniden kullanılır.

KİRLİLİKTEN ETKİLENENLER1-Su,2-Hava ,3-Toprak

KİRLETEN KAYNAKLAR* Zehirli Maddeler, Radyoaktif Maddeler, Petrol Ve Petrol Ürünleri, Evsel Ve Kentsel Atıklar, Endüstriyel Atıklar ve Gürültü.
Diğer başlıklar olarak; Suyun canlılar için önemini, Su kirliliğinin sebeplerini, Su Kirliliğinin önlenmesi için neler yapılması gerektiğini, Havanın canlılar için önemi,Hava kirliliğinin sağlığımıza etkileri,Toprağın canlılar için önemi,Toprağın Kirlenmesi,Ses Kirliliği ve Radyasyon bu başlıkları araştırırsak sayfalarca bilgi ediniriz.Diyeceksiniz ki bunlarla büyük şehir olmanın ne ilgisi var.Büyük şehir olunca bu sorunlar ortaya çıkacaktır.Yetkililer bunlarla uğraşacak bu nedenle vatandaşa da elbette ki bazı görevler düşecektir.

FAYDALARINI İNTERNETTEKİ YAZI ŞÖYLE YAZIYOR; Tamam da vatandaş olarak bana ne faydası olacak?1-Bana bundan böyle “köylü” denilemeyecek. Zira benim köyüm Bandırma’nın Mahallesi olmuştur. Ben artık Bandırmalıyım.2-Şehirli olmam nedeniyle “Milletin efendisi köylüdür” sözü tarih olduğu için şehirli kardeşlerimizle eşit haklara sahip oldu!3-Nikah mı yapılacak? Gelsin şehirden nikah memuru… Yok öyle muhtar falan artık. “Belediye Başkanımın bana verdiği yetkiye dayanarak” denilip nikahımızı kıyılacak.4-Şehirdeki vatandaşımız su parası ödüyor. Benim onlardan neyim eksik? Ben de yasaların emrettiği şekilde su parası ödeyeceğim!5-Emlak vergileri, çevre temizlik vergileri, Pazar harçları, çalışma ruhsatları gibi şeylerden mahrumdum! Şimdi şehirdeki vatandaş ne yapıyorsa, ne ödüyorsa bendeniz de bu kutsal görevleri seve seve uygulayacağım!6-Arsama ev yapmak istiyorum. Gideceğim belediyeye inşaat iznimi alacağım, projemi çizdireceğim ve tabii pamuk ellerimi cebime sokup gereken mali yardımı ilgileriyle ödeyeceğim!7-Köyümün meraları velhasıl tüm taşınmazları belediyenin mülküne geçecekmiş. Geçsin efendim, bizler şimdiye kadar kullandık da ne oldu? Madem şehirli olduk bana ne otlaktan meradan! Vallahi çok güzel bir şey bu Büyükşehir olmak! Biraz evvel dedim ya madem eşitlik sağlandı şehirli olduk. Yalnız tek bir şeyi merak ediyorum. Ben hep veriyorum da neyi nasıl alacağımı bilmiyorum

.Ne dersiniz? Yok yok, hiçbir şey demeyin. Zira boş lafa karnımız tok! Büyükşehir olmanın faydaları galiba yine bana bir güzel dokunacak! Sadece dirime mi, ölüm defin işlerine bile belediye tabii karışacak! Diyelim ki köydeki ağılımdaki pislikler ile çevre kirliliği yaptım. Bu konuda çevre temizlik vergisi ödemeye başladığım halde cezada yiyebilirim. Esnaf olarak ilan, reklam vergisi vermiyordum, bunu da seve seve vereceğim.

Başka neler var? Onu ben de bilmiyorum sizler de bilmiyorsunuz. Boş verin ipin ucu kaçtı bir kez. Nasıl olduysa, “Vur abalıya vurdukça toz çıkar!”derler ya, bu Büyükşehir olmanın faydaları da böyle oluyormuş!..

BÜYÜK OLUYORUZ VESSELAM!

Kim ne kadar haklı yakın zamanda göreceğiz. Ancak yazar yazısında şöyle diyor; Tekirdağ büyükşehir oluyor ya... Her kes başka bir havada. Siyasiler ise en büyük havalı olanlar. Esasen kime ne getireceği, ne götüreceği konusunda kimsenin ayrıntılı bilgi verdiği yok. Daha doğrusu kimse bu ayrıntılı bilgileri bilmiyor ve kendi çerçevelerinden yorumlarını yapıyor. Ak Parti kanadı büyükşehir olması durumunda merkeze giden kaynakların önemli bir bölümünün büyükşehir kasasında kalacağını ve bölgesel yatırımın daha da bir hızla artarak kısa sürede önemli gelişimler sağlanacağını özetle söylerken, diğer taraftan CHP kanadı ise köyde kendi artezyen kuyusundan suyunu kullanan vatandaşın artık bu suya para vereceği konusunda inatla iddiada bulunuyor.

Büyümenin de belli bir sorumluluğu olduğunu unutmadan büyüyeceğiz. Bu sorumluluğu herkesin alarak gerçek bir vatandaş gibi davranması gerektiği düşüncesi hakim. Zaten bizlerde büyürken sorumluluklarımız değişkenlik göstermiyor mu? Yani önce kendimize dönerek yaşadığımız süre içinde yıllar geçtikçe nasıl bir sorumluluk aldığımıza bakarak, Tekirdağ'ın gelişimi için gereken sorumluluğu da en üst seviyede almamız gerekmiyor mu?

Gelinen nokta belki de küçük bir azınlığın istemediği nokta ama ne yaparsın işte oldu bir kere, kimse önüne geçemedi. Yıllarca 'ne gerek var' anlayışı ile Tekirdağ'ın 'köy' kalmasını sağlayan bu küçük azınlık değil mi? Ama en sonunda doğru yol bulundu ve çoğunluğun dediği eninde sonunda oldu. Bu küçük azınlık ise hızla gelişen kentin önünde duramadılar. Halen bazıları ne yapacaklarına bile karar verememişken, ön görülü gerçek ve samimi girişimciler ise ellerindeki küçük imkânlarla yatırıma yönlendiler bile. Bu küçük azınlık ise halen bankadaki parasının hesabını yaparken, büyüyen ekonomide o paralarının ne kadar küçük kaldığını sanırım önümüzdeki yıllarda görebilecekler. Şu bir gerçek ki, yatırıma yönelmeyen her kuruş yok olmaya mahkûmdur. Onlar paralarını sayarken, gerçek girişimciler ise yatırıma yönelttikleri parayı kentin geleceği için harcayıp bir kaç kişiye de iş imkânı sağlamanın huzuru ile gece rahat uyuyorlar. Küçük azınlık ise onlar oldukça RAHATLAR....

SONUÇ

Büyükşehir belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde bulunan gayrimenkullerden alınan emlak vergisi oranlarının yüzde 100 fazla olmasının ardından, bu gayrimenkullerden alınan, taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına katkı payı da iki katına çıkmakta, büyükşehir belediyesine dönüştürülecek il belediyesi sınırları içerisinde gayrimenkulü bulunan mükellefler, eski duruma göre iki kat Emlak Vergisi ve taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına katkı payı ödeyeceklerinden, bu yönüyle il belediyesinin büyükşehire dönüşmesi bunlar açısından dezavantaj oluşturmaktadır.

Görüldüğü üzere, tüm büyükşehir adayı illerin, büyükşehir olduklarında karşılaşacağı ek mali yükümlülükler olduğu gibi, büyükşehir statüsünün kazandıracağı ek mali kazançlar da bulunmaktadır. Görünen o ki, il sayısı 81, ilçe sayısı 892, belde sayısı 1.976 ve köy sayısı 34.391 olan Türkiye yakın zamanda 29 büyükşehirli büyük bir ülke olacaktır.

Köy, Belde, İlçe Gelirlerinin tümü büyük şehirde toplanacak, Giderlerini Büyükşehir Yöneticileri karşılayacak. Tabii ki yeterli ödenek gönderilirse. Yatırımların durumu ne olacak acaba ya büyük şehir başkanına ters düşen başka partiden seçilirse ne miktarda yardım alacaktır merak ediyoruz. İstanbul, Ankara ve diğerleri örnek olarak Büyük Şehir oldu. Yakınımızdaki Denizli de gidip bir araştırmak gerekir iktidar ve karşı partili başkanlar bu konuya yani BÜYÜK ŞEHİR OLMAYA NE DİYECEKLER merak ediyorum. Ayhan Kalkan 17 Nisan 2017