ADNAN MENDERES VE GALİP DEMİRER

Birkaç ay öncesine kadar ‘milliyetçiliği’ ayakları altına aldıklarını söyleyenler bugün “Milli Muhalefet” istiyorlar; her gün ortalama 2 – 3 gün şehit verdiğimiz, canlı bomba olaylarında ise onlarca insanımızı kaybettiğimiz, 7 Haziran seçimi sonrası Türkiye’de. Bu dönemde her yeni terör olayından sonra, “Şehitler ölmez, vatan bölünmez” tekerlemesini duymaktan bıktığım için; Devlet arşivlerinde bulduğum, Afyon Halkevi Reisi ile ilgili, 5 Haziran 1940 tarihli bir rapordan çarpıcı bir bölümü veriyorum. Raporu, İnönü’nün milletvekillerini tek tek seçtiği 1939 TBMM’nde Aydın Milletvekili olan Adnan Menderes hazırlamış: 

“Afyon Halkevi Reisi – Galip Demirer – bu işin ehli değildir. Çünkü… zihniyet ve karakteri Halkevi idealini tahakkuk ettirmeğe müsait değildir… Kendisi genç ve idadi – o tarihte Afyon’da lise olmadığı için ortaokul seviyesinde – mezunu olduğu halde şimdiye kadar karısını bir kere olsun Halkevi’nin tertip ettiği suare, balo gibi toplantılara getirmemiştir. Belediye Reisi ve CHP reisi de aynı muhafazakar vaziyettedir… Afyon’un bu hususta geri ve kapalı kalmasına sebep Parti ve Halkevi Reislerinin muhafazakar hareket etmeleri ve kadınlarını hala kapalı yaşatmakta devam etmeleridir.”

Hemen belirteyim, 1940 yılında Afyon Halkevi Reisi Galip Demirer amcamdı. Belediye Reisi Hüseyin Tiryakioğlu ise Galip Demirer’in eşinin, yengemin, amcası idi.

Amcam bu rapordan birkaç ay sonra 1932 yılında kurduğu ve 8 yıl aralıksız başkanlığını yaptığı Halkevi Reisliğinden istifa etmiştir. 1930 yılında, 24 yaşında Türk Ocağı Reisliğine seçilen Galip Demirer, gerçekten muhafazakardı. Nokta. Ancak bakınız o muhafazakar kişi ülkeye hangi koşullar altında kimleri kazandırmış:

Babası Niyazi Bey ile birlikte çalışarak oluşturduğu aile ekonomisinden önce ortanca kardeşi Arif Demirer’in, daha sonra küçük kardeşi Halit Demirer’in, Afyon dışı liselerde ve İstanbul Hukuk Fakültesinde okumalarının parasal kaynağını ayırmış daha sonra çok parlak bir öğrenci olan ve lise ve fakülteyi birincilikle bitiren Halit’in hukuk doktorası yapmak üzere Almanya’ya gitmesini sağlamıştı. Arif Demirer, bürokraside en son PTT Genel Müdürü olmuş, ardından Afyon Milletvekili ve Menderes’in Ulaştırma Bakanı olmuştu. 17 Şubat 1959 günü Gatwick yakınlarında düşen THY uçağından Menderes gibi sağ kurtulmuştu. Halit ise doktorasını tamamlayarak Türkiye’ye dönmek üzere iken bir kaza sonucu vefat etmişti, 1938.

10 Kasım 1953 hayatımın en önemli birkaç gününden biridir. O gün ATATÜRK vefatından 15 yıl sonra Anıtkabir’de vatan toprağına kavuşmuştu. Törende üç Demirer ve onlarla birlikte Afyon eski Belediye Reisi Hüseyin Tiryakioğlu vardı. Demirerler: ben, 14 yaşında Mehmet, Anıtkabir’in merdivenlerinde nöbetçi izci, lise öğrencisi; Babam Arif, PTT Genel Müdürü ve Afyon’u temsil eden heyetin başkanı amcam Galip. Adnan Menderes de Başbakan idi.

Bir hatırlatma: Başbakan Adnan Menderes’in çok uğraşarak Meclis’ten çıkardığı 5 816 sayılı ATATÜRK Aleyhine İşlenen Suçlar hakkında kanunun mürekkebi 1953 yılında daha yeni kurumuş, Ticani eylemleri de tamamen sona ermişti.

İşte benim özlemini duyduğum Cumhuriyetçi Demokrat Parti’nin mayasında bu tür insanlar var: 1940 yılında Halkevi Reisini ‘muhafazakar’ bulan, 1950 yılında Ezan yasağını kaldıran, 1951 yılında 5 816 sayılı kanunu çıkaran ve nihayet sürüncemede kalmış Anıtkabir inşaatını tamamlayarak ATATÜRK’ü vatan toprağına kavuşturan Menderes ve Cumhuriyet ve Demokrasiye, tüm kurum ve unsurları ile içtenlikle bağlı Demirerler gibi T. C. vatandaşları.

M.Arif  DEMİRER