Ürün, Çay, Sultandağı ve Şuhut Danışma Meclisi toplantılarına katıldı
Adalet ve Kalkınma Partisi Afyonkarahisar Milletvekili Halil Ürün, Türkiye’de bir zamanlar bir köye su getirmek için 3 ilden onay çıkmasının beklendiğini, bu sürecin kimi zaman çok fazla uzadığını belirterek, “Eskiden Köy Hizmetleri diye bir kurum vardı. O dönemde sadece bir köye gelecek olan su işi Afyonkarahisar’da il müdürlüğü, Eskişehir’de bölge müdürlüğü ve Ankara’da genel müdürlükten geçerdi. Tüm bunlar ise aylar ve hatta yıllar sürerdi. AK Parti bunları değiştirdi” dedi.
Ürün, AK Parti İl Başkanlığı tarafından Çay, Sultandağı ve Şuhut ilçelerinde düzenlenen İlçe Danışma Meclisi toplantılarına katıldı. Ürün, danışma meclisi toplantılarında yaptığı konuşmalarda Türkiye’de tüm yatırım kararı yetkilerinin Ankara’da olması nedeniyle yatırımların halka kazandırılması sürecinin çok uzun sürdüğünü ifade etti.
Ürün, Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün kaldırılmasının yerinden yönetimin işlevsellik kazanması adına gerçekleştirildiğini belirterek şöyle konuştu:
“İl Genel Meclisini karar organı yaptık. Onun altına İl Özel İdaresi’ni, Köy Hizmetlerini falan tümünü kattık. Artık su, parke ya da kanalizasyon için Ankara’ya gitmenize gerek yok. Paralar genel bütçeden aktarılıyor. İl Genel Meclisi ve Belediye Meclisi üyeleri birer milletvekilidir. Kararı alırlar ve hizmeti yaparlar. Siyasi partilerin görevi ve amacı ülkeyi yönetmektir. İki önemli unsurları vardır ki bunlar parti programları ve kadrolarıdır. Biz bu ülkeye hizmet etmek için yola çıkmış bir kardeşler topluluğu olarak birbirimizi eksiklerimizle ve kusurlarımızla seviyoruz. Hiç kimse mükemmel değildir. Mükemmel olmak Allah’a mahsustur. Hepimizin hatası da var kusuru da var ama biz birbirimizi seviyoruz ve bu memlekete hizmet etmek için bir aradayız. Teşkilat olarak o nedenle bu toplantıları yapıyoruz. Yine peygamber efendimizin bizlere söylediği gibi birbirimizi sevmezsek iman etmiş sayılmayacağız. İman etmedikçe de bize cennet haramdır.”
-Vatana sahip çıkmanın yolu teşkilat çalışmaları
Mehmet Akif Ersoy’un bir şiirinden dizeler okuyan Ürün, teşkilat çalışmalarının vatana sahip çıkılması adına çok önemli faaliyetler olduğunu söyledi. Ürün, “İstiklal Marşı şairimiz sahipsiz olan vatanın batması haktır, sen sahip olursan bu vatan batmayacaktır demiştir. Nasıl sahip çıkacağız bu vatana? Bu vatanda çalışan, bu vatanda yaşayan insanların yaşam kalitesini artırarak sahip çıkacağız. Hizmetlerin devam etmesi için belediye başkanlarımızın seçim kazanması gerekiyor. Hükümetin ülkenin dört bir yanındaki yatırımlarını devam ettirebilmesi için seçim kazanması gerekiyor” diye konuştu.
İnsanı yaşatmadan devletin yaşamasının mümkün olmadığını ifade eden Ürün, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Siyasi partilerin programı devlet yönetimi içerisinde kamu kaynaklarının kullanılması konusunda hazırlanan projedir. Bunu yapacak olan kişi de kadrodur. Bu kadroların adı yerel seçimlerde belediye başkanı oluyor, belediye meclis üyesi oluyor, il genel meclisi üyesi oluyor. Genel seçim olduğu zaman ise milletvekili oluyor. Bu demokrasinin bir gereği. Tüm bunlar demokrasinin ne kadar gelişmiş olduğu ile de alakalıdır. AK Parti iktidar olmadan önce de demokrasi vardı ama kendilerine göre demokrasiydi. İşlerine gelmediğinde hemen dışarıdan müdahaleyi yapıp, kesip atıyorlardı. 1996 yılındaki Refahyol hükümeti bir takım çevrelerin işine gelmediği için bir senede devirdiler. O yıllarda demokrasi şimdiki kadar gelişmiş değildi. Bu bir mücadele ile oldu. Demokrasi hukukumuza yayacağımız bir yönetim sistemi. Hukukumuzu arayacağımız bir yönetim sistemi aynı zamanda. Biz insanı yaşatmak zorundayız. Bizden önceki Devleti Ali Osmanî’de de aynı şey söyleniyor, bizim genel başkanımız da aynı şeyi söylüyor. İnsanı yaşatmazsanız devlet yaşamaz.”
-Türkler 3 kişi bir araya gelirse konuşulan konu siyasettir
Türklerin dünyada devlet sistemini ilk kez kuran millet olduğunu ifade eden Ürün, AK Parti’nin insanı yaşat ki devlet yaşasın mantığında hizmet üreten bir siyasi hareket olduğunu söyledi. Ürün, şöyle dedi:
“Dünyada devlet sistemini tarihte ilk kuranlar bizim atalarımız. Milattan önceye kadar dayanıyor ki bunların yazılı kayıtları var. Türklerde devlet geleneği gerçekten çok eskilere dayanıyor. Araplar ki devlet kurmaya İslamiyet ile birlikte başlıyorlar. Ondan öncesi aşiret ama bizim milletimiz Persler gibi çok eski tarihlerden beri devlet kuruyor. Bunun günümüzdeki yansımasına bakarsak, Almanya’daki Türkler ile Almanları kıyaslamışlar. Almanlar 3 kişi bir araya geldiği zaman gündem maddeleri bu yaz tatile nereye gidelim, arabamı nereye parkedeyim ve bugün gazetede ne yazıyormuştan ibaret. Bizim Türkler 3 kişi bir araya geldiği zaman ise ne olacak bu devletin hali, ne olacak bu belediye başkanı diye konuşuyorlarmış. Biz millet olarak böyleyiz. 3 tanesi köyde bir araya gelsin, çatır çatır siyaset yaparlar. Bilsin ya da bilmesin ama mutlaka siyaset yapar. Ben muhtar olsam diye başlar, b en belediye başkanı olsam, ben milletvekili olsam ve ben başbakan olsam diye devam eder. Bir tanesi de benim işim var, ben pancar ile uğraşayım kim belediye başkanı olursa olsun demez. Sen belediye başkanı olsan ne yaparsın diye sor, kesin verecekleri bir cevapları vardır. Bu durum bu milletin geninde var. Bu kötü bir şey olmanın ötesinde iyi bir şey. Eğer bu millet ülkeyle ilgili durumlara bu kadar ilgi duymasaydı biz bugün perişan olurduk.”
-AK Parti kadroları vatana sahip çıkıyor
Türkiye’nin çevresindeki pek çok ülkenin yıllardır sıkıntı çektiğini ifade eden Ürün, AB üyesi olan Yunanistan’ın bile ciddi bir ekonomik kriz yaşadığını ifade etti.
Ürün, şöyle devam etti:
“Çevrenize bir bakın. Irak’a bir bakın. Biz Kürtlerle etle tırnak gibi birbirimize girmişiz. Bir o kadar da Türkmenlerle. Irak 1985 yılında karayolu ile umreye gittiğimizde İran ile savaşıyordu. 45 yaşıma geldim hala Irak düzelmedi. Bugün medyada her gün onlarca insanın Irak’ta öldüğü haberlerini alıyoruz. Suriye’ye bakın ki insanlar bir dilim ekmeğe bir battaniyeye muhtaç. Yunanistan’a bakalım. 2 sen öncesine kadar durumları iyiydi ki Avrupa Birliği’ne girmişlerdi. Şu anda Yunanistan’ın en zengin ailesinin bir ferdi çöplükte ekmek arıyor. Gazetelerde hepimiz okuduk. İran’a bakın. Hayvancılık ve sebze yetiştiriciliğinde iyiler ama özgürlükler nerede? İster ileriye bakın ister geriye ne varsa Türkiye’de var. Bunu dedirten ise AK Parti kadrolarının bu vatana sahip çıkmasıdır.”
AK Parti’nin amacının tüm vatandaşların birinci sınıf kamu hizmeti almak olduğunu kaydeden Ürün, bunun başarılması adına 12 yılda somut adımlar atıldığını söyledi. Ürün, “Biz öyle bir yönetim sistemi kurmaya çalışıyoruz ki her vatandaş birinci sınıf kamu hizmetini tavassutsuz ve aracısız doğrudan alabilsin. Bu birinci bir sınıf bir yoldan gitmekse herkes gitsin, Allah’a şükürler olsun ki bugün gidiyoruz. Her vatandaş birinci sınıf su içsin. AK Parti döneminde köylerdeki içme sularına bile klorlama sistemi kurduk. Biz insanlarımızın yazın serin, kışın sıcak, geniş, güneş alan, çocuklarımızın hasta olmadığı, herkesin arabası olduğu bir Türkiye için çalışıyoruz. Türkiye’de bin kişiye 108 araç düşüyoruz. Bu oran bile azdır. Araba ve ev insanlara mutluluk veriyor. O halde biz insanlarımızın ev ve araba sahibi olmaları için elimizden geleni yapacağız” ifadelerini kullandı.
-Cumhurbaşkanına yetki verildiği kadar sorumluluk da verilmeli
Ürün, TBMM’de yürütülen Anayasa çalışmaları ile ilgili olarak da ihtilal döneminden kalan Anayasanın mutlaka değiştirileceğini belirtti.
Ürün şunları kaydetti:
“Devlet bir sözleşmedir. Anayasa çalışmaları şu anda belirli bir aşamaya geldi ama içeriden ve dışarıdan sürekli çelme takılıyor ve sürekli engellenmeye çalışılıyor. Sayın Başbakanımız bu konuda sözünü söyledi ve şu zamana kadar yaparsınız ya da biz Anayasayı kendimiz yapar ve halka götürürüz dedi. Anayasa ile ilgili iki konu var. Mevcut Anayasa 12 Eylülden sonra yapıldığı için içeriden ya da dışarıdan her kimler yaptıysa öyle bir sistem kurmuşlar ki cumhurbaşkanı ve başbakan arasında denge kuruyorlar. Cumhurbaşkanını Meclis’te seçtiriyorlar, pek çok yetki veriyorlar ama sorumluluk vermiyorlar. Diğer taraftan tüm sorumluluğu Başbakana veriyorlar ve yetkileri Cumhurbaşkanına veriyorlar. Bu cumhurbaşkanı aynı parti tarafından seçilmiş olsa bile başbakan bu haksızlığa dayanamıyor, isyan ediyor, o zaman da sorun çıkıyor. Bunun örneği Ahmet Necdet Sezer ve Bülent Ecevit’ti. Sezer’i Cumhurbaşkanı yapan Ecevit ve Hüsamettin Özkan. Sonunda kavga ettiler ve Cumhurbaşkanına yanlış yapıyorsun seni oraya biz getirdik dediler. O da aldı Anayasayı kafalarına çarptı. Onlar da çıkıp bu bir siyasi krizdir diye açıklama yapınca da memleket bir gecede dünya kadar fakirledi. Bunun bedelini halk ödedi. İşte biz bunu değiştirmek istiyoruz. Artık cumhurbaşkanını halk seçecek. Cumhurbaşkanına pek çok yetki vermişiz ama sorumluluğu yok. Halkın seçtiği bir Cumhurbaşkanı Başbakana direnirse ne olacak? Alın size siyasi kriz. Bunun bedelini de halk ödeyecek. Şu ana kadar böyle bir kriz olmuyorsa bunun nedeni Başbakanımız ve Cumhurbaşkanımızın beyefendiliğidir. Anayasa kendi içinde çok ciddi çelişkiler içeriyor. Adı başkanlık ya da yarı başkanlık olur bu çelişkinin mutlaka giderilmesi gerekmektedir. Cumhurbaşkanı ve başbakan arasındaki yetkinin düzenlenerek insicamlı hale getirilmesi için anayasayı kesinlikle değiştirmeliyiz. Bu başkanlık olur ya da yarı başkanlık olur. Daha da olmadı parlamenter sistem olacaksa Cumhurbaşkanının elinden bu yetkileri almalıyız ya da halka seçtiriyorsak bu kadar yetkileri varsa o zaman hükümetin başkanı olmalı. İkinci bir başbakan olmamalı. Yani cumhurbaşkanı hükümeti de kurmalı, halka karşı sorumlu da olmalı.”
Ürün, darbelerle ilgili TBMM’de yürütülen çalışmalarda insanın kanını donduran olayları öğrendiklerini belirterek, şöyle dedi:
“Bu memleketin alın teri ile bu millete zulüm yapılmış. 28 Şubat sürecinde jandarmaya bir yere girip arama yapıyor ve tutanak tutuyor. Suç unsuru olarak tespit ettikleri ise Kur’an-ı Kerim ve elifba. Bu memlekette Kur’an’ı silah gibi esrar gibi ya da bıçak gibi suç unsuru olarak tutanaklara yazmışlar. Böyle bir şey olamaz. Bu dönemde bunu bile yapmışlar. AK Parti kadroları sahip çıkmazsa inandık dediğimiz Kur’an-ı Kerim bile suç unsuru olacak. Eğer bir başarılı olsalardı Suriye’den beter olurduk. Bizler 2002’den beri şunları, bunları yaptık derken askerleri kullanarak engel olmaya çalışmışlar.”
AK Parti Çay İlçe Danışma Meclisi toplantısına Ürün’ün yanı sıra AK Parti Afyonkarahisar İl Başkan Yardımcısı İsmail Dayan, AK Parti Çay İlçe Başkanı Abdilkadir Cantürk, Çay Belediye Başkanı Ali Yakut, İl Genel Meclisi üyeleri İbrahim Çengel, Bahri Arıkan, belde belediye başkanları, kadın ve gençlik kolları yönetimleri ile partiler katıldı.
Sultandağı’nda düzenlenen AK Parti İlçe Danışma Meclisi toplantısına Ürün ile birlikte İlçe Başkanı Abdullah Gencel, İl Genel Meclisi üyesi Mustafa Genç, belde başkanları ve partililer katıldı.
-Şuhut DSP eski İlçe Başkanı’na Ak Parti rozeti
Ürün, Çay ve Sultandağı’nın ardından katıldığı AK Parti Şuhut İlçe Danışma Meclisi toplantısında ise DSP Şuhut eski İlçe Başkanı Orhan Genç’e AK Parti rozeti taktı. Ürün, hizmet etmek isteyenlerin AK Parti çatısı altında toplandığını belirterek, “AK Parti bu ülkeye, bu halka hizmet etme sevdalıların buluştuğu yerdir” dedi.
Şuhut İlçe Danışma Meclisi toplantısına Ürün’ün yanı sıra AK Parti İl Başkanı Mehmet Zeybek, İl Genel Meclisi Başkanı Salih Sel, Şuhut İlçe Başkanı Hasan Uğur ile çok sayıda partili katıldı.



 
Editör: Haber Merkezi