SANDIKLI BELEDİYE İŞÇİLERİ…
Son birkaç aydır Sandıklı Belediyesi’nin kadrosu şişti, deniliyor…
Araştırdık, kadronun şiştiği doğru.
Belediye de, yaklaşık 550 kişi çalışıyor…
Ancak, çalıştırmaya gelince hepsi kaytarıyor…
Park bahçelerde çalışacak işçiye ihtiyaç var, yol yapımına asfalt çalışmasına işçi gerekli..
Hepsi belediye işhanına çöreklenmiş, keyf keka…
Belediyeye işe girerken yetkililere yalvaranlar, oğlan kazma kürek işçiliğine gönderilmek istenince, yetkilerin arkasından küfrediyorlar “bula bula ameleliğe gidecek benim oğlanı mı, buldular……”
Oğlanı işe sokmak için yetkililerin karşısında ters L olanlar, “benim oğlan kazma mı?” diye yaygarayı basıyorlar…
Geçici işçi de olsa 400 liraya yakın sigorta vergileri yatıyor…
Geçte olsa asgari ücretten maaşlarını alacaklar..
Ama işe güce gitmeyecekler…
Hatır, gönül için adam alınırsa sonuç böyle olur…
İşleri oluncaya kadar yüze gülenler, kazma kürek duyunca arkadan küfrederler…
Belediye yetkililerinin “çalıştıramıyoruz” deme, şikayet etme hakları yok…
Kendileri ettiler, kendileri bulacaklar…
O kadar işe muhtaç insan varken, çalıştıramayacağın adamları işe alırsan sonuç böyle olur…
Öte yandan: kadrolu işçiler nerden baksan 2200 liradan daha az maaş almıyor…
Geçici işçinin maaşı 750 lira…
Üç geçici işçi bir kadrolu işçinin aldığını alıyor, ama karşılığını vermiyor..
Düşünce iyi, uygulama kötü…
Belediye yetkilileri bu sorunu çözmeli..
Ya arkadan küfredenlerin veletleri çalıştırmalı, çalışmayacaklarsa kıçlarına tekmeyi vurmalı..
Belediye, çalışmak için can atan ihtiyaç sahiplerini işe almalı ki, hem işletme kazanmalı hem de ilçe…
İlgililere hatırlatmış olalım…
MUHTEREM BAŞKAN…
Yunus Emre, meşhur şathiyesinde;
"Şişeden bina kursalar,
Bir hayli vakit dursalar,
Sonra sopayla vursalar,
Ne hoş olur şangırtısı!
Yerden göğe küp yığsalar,
Tepesine dek çıksalar,
Sonra bir tekme vursalar,
Ne hoş olur gümbürtüsü!" demiş…
Biri gelir bir tekme vurur mu bilinmez ama elçinin tekmesi kaçınılmazdır.
Ve mahşere varıldığında; zenginliğin, şanın, şöhretin hiçbir kurtarıcı yanı yoktur..
Huzurda kimin kimle nasıl hesaplaşacağını da, Cenabı Allah bilir…
Muhterem Özpınar:
Başkanlık döneminde SANJET’e kesilen çimento ve mermer faturalarının servet tuttuğu iddiaları doğru mu?
Hayali çimentoların, kuyulara basıldığına dair sarf tutanağı yapıldığı, mermerlerin kırıldığı iddiaları doğru mu?
Musab isimli asgari ücretle çalışan bir işçinin, Sanjet’in o tarihlerdeki sorumlusu ile birlikte bu işleri organize ettiğinden haberiniz yok muydu?
17 belediye personelinin ağır ceza mahkemesinde yargılandığında, depoya giriş çıkış fişleri sonradan mı ayarlandı?
Depoya giriş çıkış fişlerinin ayarlanmasını isteyen bilirkişi kimdi?
Kim tarafından tavsiye edildi, Sandıklı’ya getirilmesinde rol alan kimdi?
Depoya giriş çıkış fişleri ayarlandıktan sonra bu muhterem bilirkişinin hazırladığı raporlara göre mi, 17 kişi yargılanmaktan kurtuldu?
Bugünkü serveti edinmenize kaynak bu yollardan da mı, aktarıldı?
Musap’la gizli ortak mısınız?
Muhterem Özpınar; Bu ağır iddialar doğru mu?
Bu iddiaların çürütmek zahmetinde bulanacaksanız, eğer..
SANJET kayıtlarından, çimento, mermer, sarf malzemeleri ile Sanjet’e alınan boruların kullanıldığı yerler ile kalite ve fiyat araştırmalarını da eklemeniz gerekecek… Ayrıca sırada bekleyen çok can alıcı iddialar var, muhterem…
BAYINDIRLIK ÇALIŞANI
Sandıklı Belediyesi ile ilgili birçok işlemde, Afyon Çevre Şehircilik’te görevli birinin adı geçiyor… Hakkında o kadar vahim iddialar var ki…
Kısa bir araştırmanın ardından Sandıklı’nın gedikli, müzmin, her taşın altından çıkan adamıyla birlikte çevirdikleri dolaplara ulaşmamıza az kaldı..