İSTEMESİNİ BİLME FARKI…
Tarihi bir örnekle başlayalım…
Sene 1954.. O tarihteki seçim yasasına göre dört mebus adayı iki vilayetten seçime katılabiliyor.
Rahmetli Adnan Menderes, hem İstanbul’dan hem de Afyonkarahisar’dan aday olmuş ve tercihini İstanbul mebusluğunda kullanmış…
DP listesinden Adnan Mendersin yerine, bağımsız aday Sıtkı Koraltan Demokrat Parti, Afyon Mebusu olmuş..
Afyonkarahisar’ın çıkardığı mebus sayısı 9 ve tamamı Demokrat Parti’den..
Mehmet Rıza Çerçel, Arif Demirer, Gazi Yiğitbaşı, Sıtkı Koraltan, Kemal Özçoban, Saip Özer, Osman Talu, Hüseyin Tiryakioğlu ve Murat Ali Ülgen…
Seçimlerden kısa süre sonra, DP İl Teşkilatı, Mehmet Rıza Çerçel’in başkanlığında, Başbakan Adnan Menderes’i ziyarete gider…
Başbakan Menderes, Afyonkarahisar heyetine çok sıcak davranır. Afyon heyeti yanlarında getirdikleri börek-çörek, sucuk-kaymak ne varsa başbakana hediye ederler. Çaylar içilir ve Menderes:“Afyonkarahisar için ne gerekiyorsa yapmaya hazırım. Şehrin kalkınması için size ne lazımsa söyleyin. Hemen talimat vereyim. Afyonkarahisarlılara vefa borcum var..” der…
İl Başkanı söz alır: “Sayın Başvekilim, filanca caminin acil onarıma ihtiyacı var, filanca caminin minaresi yok, filsnca mahalle caminin imamı yok.. Bu sorunlarımıza acil çözüm bekliyoruz..” der..
Bu arada özel kalem müdürü, başbakana Kayseri heyetinin beklediğini söyler.. Afyon heyeti çaylarını içerken Kayseri heyeti içeri girer. Hoşgeldiniz faslından sonra başbakan çay ikram etmek ister. Kayseri heyeti “içmiş kadar olduk” der ve koltuklarının altında getirdikleri rulo halindeki projeleri başbakanın önüne açarlar “Şeker fabrikası için şu araziyi ayırdık. Sanayi bölgesi için bu bölgeyi ayırdık. Şehrin gelişimi için filanca bölgeyi imara açıyoruz ve sizden bu konuların halli için acil destek bekliyoruz..” derler…
Afyon ile Kayseri gelişmesinin farkı burada başlar…
Bu tarihi hatırayı anlatan hukukçu ağabey, olayın canlı şahidi…
********  
Bugünlere geliyorum…
Kabinede çok güçlü bir bakanımız var…
Sayın Bakan’dan gölet ve sulama haricinde bir şey istedik mi?
İstihdama yönelik sanayi tesislerinin, ilçelere yapılmasını talep ettik mi?
İlçeler göç veriyor, göç…
Hem de, Denizli’ye, Uşak’a, Kütahya’ya, Isparta’ya, İzmir’e…
Afyon merkez, ilçelerden de göç alamıyor…
Köylü, en yakın ilçeye göç ediyor.. Oradan da dışarıya…
Dinar’a bir meyve suyu fabrikası kuruluyor…
Çalışabilmek için şimdiden müracaat eden sayısı, 500’ün üstünde..
Sandıklı, Dinar, Bolvadin ilçeleri Sayın Bakan’ın yolunu gözlüyor…
Programı yapanlar, Sayın Bakanı ilçelere nedense götürmüyor…
Sayın Bakan gibi kabinede gücü olan bir siyasiyi her dönemde bulabilme şansımız yok…
İlçe teşkilatlarının Sayın Bakana her vakitte ulaşabilme şansları da yok!
Ak Parti il teşkilatının, ilçelere eğilmesi gerekiyor…
Seçimlere az kaldı…
İş işten geçmeden, teşkilatların ne isteyeceklerini bilerek siyasi otoriteden yardım alması gerekiyor…
İlçelerde, işsizlik had safhada…
Esnaf kan ağlıyor…
Teşkilatlar, oturdukları yerden sorun çözemezler…
Örneğin, Sandıklı teşkilatı…
Bugüne kadar, Sandıklı’nın hangi sorununa el atmış ve çözüme kavuşturmuş?
Sorunlar çözülmezse, yarın halktan nasıl oy isteyeceksiniz?
Nasıl?
*******
Perşembe günü Sandıklı Kent Konseyi’nin toplantısı var..
Doğalgaz için, Kaplıca yolu için, Meslek Yüksek Okulu ve çözüme ulaştırılamayan diğer konular için bir araya gelecekler. Belediye başkanı ve siyasi parti ilçe başkanlarına da, davetiye gönderildi…
Bakacağız, kimler katılmış…
Çözüm için birlikte hareket etme kararı alacaklar mı, göreceğiz…
Katılmayanları, çözüme yanaşmayanları da, açıklayacağız…
Ya varlığınızı gösterin ya da, yok olduğunuzu…
Seçim yaklaşıyor…