ALİ ACAR SÖYLEŞİSİNİN SATIR ARALARI
İlimizde termal turizmin keşfedilip gelişmesinde şüphesiz Oruçoğlu Termal Otel’in kuruluşunun ve Oruç ailesinin payı çok büyüktür.
Oruç ailesi öyle bir meşale yakmıştır ki, bundan tam 20 yıl önce Aralık 1992’de Türkiye’de bir ilki başararak, o günlerde çok küçük bir il olan Afyon’da, Türkiye’nin ilk beş yıldızlı termal kaplıca otelini inşa ederek Türkiye’nin ve Türk turizminin ilgisini Afyon’a çekmeyi başarmışlardır.
Oruç ailesini daha sonraları, Özer ailesi ve İkbal grubu takip etmiş, 2 beş yıldızlı otel daha bu halkaya dahil edilerek Afyon’un termal başkent olma hayali alevlendirilmiştir.
İkbal grubunun otelinin Ak Parti’nin kuruluş toplantılarına şahitlik etmesi Afyon’un adının yeni iktidarla birlikte daha çok termal otellerle anılmasına vesile olmuştur.
Tabi ki bu oteller ve kapasiteleri Afyon’un “termal başkent” olma hevesi için asla yeterli değildir. Turizm Bakanlığının ve uluslar arası turizm dergilerinin Afyon’u destinasyonlarına dahil edebilmesi için en az 10 bin yatak kapasitesine erişilmesi gerekmektedir. Bu nedenle 2006 yılında açılışı yapılan Korel Termal Otel, gerek mimarisi, gerek büyüklüğü ve gerekse fiziki yeterliliği ile bu yolda en önemli atılımlardan bir tanesidir. Tabir yerinde ise Afyon termal turizmi Korel Termal Otel ile bir faz yukarıya taşınmıştır. Korel’in sahipleri her ne kadar Afyonkarahisar nüfusuna kayıtlı görünseler bile, Korel Otel Afyonkarahisar’a dışarıdan sermaye girişi sağlayan ilk otel olmuştur.
Korel’in açılması ile birlikte yerli yabancı birçok kişinin ilgisi ilimize doğru gelişmiş, Korel Otel’in arkasından birçok yatırımcı Otel yapmak için arasi tahsisinde bulunmuşlardır.
Bugün ise Afyon Termal turizmde istenilen noktaya gelememiş olsa bile, önemli bir hızla ilerlemesine devam etmektedir. Yeni yeni oteller inşa edilmekte, termal turizmdeki namımız, diğer ürünlerimizdeki namımızı geride bırakmaktadır. Tıpkı portakal ve mandalina ile adı anılan Antalya’nın, Alanya’nın isminin turizmle anılması gibi, Afyonkrahisar’da artık kaymak ve sucuk yerine termal turizmle, kaplıcaları ile anılmaya başlamıştır.
Bize bu suyu bahşeden Yaradan’a ve bu konuda ışık tutanlara teşekkür etmek, şükretmek gerekir.
*
İşte bu nedenle Odak Pazar Kahvaltıları projesinde ikinci konuğumuz Afyon termal turizminde sözü olan, eseri olan, dünü olan, geleceği olan birisi olmalı diye düşündük ve İşadamı Ali Acar’ı konuk ettik. Çünkü aradığımız birçok sorunun cevabı onda idi. Dün Korel Otel’i yapmış, bugün ise Alila ve Nil adı altında iki büyük otel inşa ediyordu. Afyon Termal Turizmciler Derneğinin başkanlığını yapıyordu, Afyon Ticaret Odasında ve HÜRSİAD’ta görevleri vardı ve Afyon’un hem içini, hem de dışını biliyordu. Kısacası konuşması lazımdı. Bize de, yatırımcılara da ışık tutabilirdi.
Biz bu düşüncelerle kendisini davet ettik. Sağ olsun kendisi de davetimizi geri çevirmedi. Kendisi ile benim uzun yıllara dayanan bir yakınlığım, hatta akrabalığım olmasına rağmen kurumsal olarak daveti Sayın Mehmet Emin Güzbey yapsın istedim. O da telefonunu çevirdi ve ikinci buluşma gerçekleşti.
*
Röportajda neler konuşuldu, hangi sorulara ne cevaplar verildi, burada onları uzun uzun anlatacak değilim. Neticede Ömer Mazi ve ekibi röportajı birinci gün anonsu olmak üzere 3 gün süre ile en ince ayrıntılarına kadar yayınlıyorlar. Benim asıl altını çizmek istediğim hususlar burada röportaj konuğunun satır aralarında vermek istedikleri, yada bizlerin açığa çıkardığı noktalar. Kısa adı ile satır araları.
Peki neler çıkardık bu satır aralarında isterseniz kısaca birer cümle ile özetleyelim:
Birincisi, Ali Acar Afyonkarahisar’da yatırım yapma kültürünün çok gelişmemiş olmasını şöyle yorumluyor: Bende tavuk çiftliği yaparak, konut inşa ederek en az riskle para kazanılabileceğini iyi biliyorum. Ama birilerinin risk alması lazım, istihdam oluşturması lazım, kubbede bir hoş seda bırakması, ortaya övünülecek eserler bırakması lazım.
Yorum sizin.
İkincisi, Alanya’da yaptığı inşaatları çıraklık dönemi, Korel Otel’i kalfalık dönemi, yeni yapmakta olduğu Alila ve Nil Otelleri ise ustalık dönemi eserleri olarak nitelendirmemize ise tebessüm ve tevazu ile karşılık vererek, “olay ustalık meselesi değil, her yaptığımız işte, her yeni eserde, eksikliklerimizi gidermeli, Afyon termal turizmine sınıf atlamalıyız. Bu yeni otelimizde ultra lüks, müşteriye özel hizmet mantığı ile çalışacağız. Bilhassa ikinci otelimiz olan Alila adından sıkça söz ettirecek. Nil ise normal standartlarda bir otel olacak. Ayrıca bu komplekste sosyal alanları ayrı, SPA merkezini ayrı, 2 oteli ise ayrı ayrı bölümlerde yapacağız. Müşteriler birbirinden etkilenmeyecek. Bu otellerle Afyon’da yeni bir termal turizm atağı daha başlayacak.
Kısacası, Ali Acar Korel ile 2006’da yakalanılan ivmenin artık durağan moda geçtiğini, Alila ile 2014 içerisinde yeni bir ufuk ve vizyon açılması gerektiğine inanıyor. Sadece otel yapmak için değil, bir çığır, bir vizyon geliştirmek için kafa yoruyor.
Üçüncüsü, Afyon Termal Turizm Otel İşletmecileri Derneği (ATTİD) Başkanı olarak tüm termal otelcilerle birlik olduklarını, bu birliğin AFJET ile birlikte çalışarak otellerin termal su ihtiyacını karşıladığını belirterek “Ortaya 8 milyon TL koyarak, kendi imkanlarımızla sıcak su ve geri dönüşüm hattı kurduk. Bu hat 50 otel hesap edilerek tasarlandı. Şimdi bu hat üzerinden seralara sıcak su verilmeye çalışıldığını görüyoruz. Bir sera, bir termal otelin 10 katı, 15 katı sıcak su kullanır. Kolaycılığa, hazırcılığa kaçılırsa termal turizmin geleceği yok edilir. Biz seracılık yapılmasın demiyoruz. Yalnız bu başka havzalarda, başka alanlarda yapılsın. Ömer-Göcek havzası termal turizme kalsın” diyor.
Buradan yetkililere sıcak su üzerinden çok “sıcak” mesajlar veriliyor. Tabi ki anlayana..
Dördüncüsü, Altıntaş Havalimanının bölgesel olarak anılmasından çok rahatsız. Burası bölgesel değil, uluslar arası bir havalimanı olarak anılsın istiyor. Havalimanı yatırımından oldukça memnun, işletmeci firma ile 15 günde bir toplanıp istişare ediyoruz diyor. Havalimanının uzun vadede Afyon termal turizmine çok şey katacağına inanıyor.
Bunun ve röportajın genel yorumu ise bizden:
Bekleyip göreceğiz. Zaman her şeye şahittir.
ERTUĞRUL SEVİM
ERTUĞRUL SEVİM