Ürün, TBMM Çözüm Komisyonunda
TBMM Çözüm Süreci Araştırma Komisyonu, AK Parti Amasya Milletvekili Naci Bostancı başkanlığında ikinci toplantısını yaptı. Komisyon üyeleri, toplantıda sürece ilişkin genel değerlendirmelerini ve yol haritasına ilişkin görüş ve önerilerini dile getirirken, sorunun tanımlanması ve süreçte kullanılacak terminoloji hakkında tartışmalar da yaşandı. BDP Bitlis Milletvekili Hüsamettin Zenderlioğlu, komisyonun ilk toplantısına mazeretinden dolayı katılamadığını ifade ederek, olmadığı toplantıda görev dağılımı yapılmasını eleştirdi. Komisyonun inandırıcı olması için herkesin elinden geleni yapması gerektiğini ifade eden Zenderlioğlu, "Hiçbir zaman duygularımızı, düşüncelerimizin önüne koymayacağız" dedi. Soruna TBMM çatısı altında çözüm bulunmasının sevindirici olduğunu dile getiren Zenderlioğlu, ellerinden gelen katkıyı vereceklerini söyledi. Zenderlioğlu, CHP ve MHP'nin komisyona üye vermemesine de değinerek, "CHP ve MHP keşke burada olsaydı. Kürtlerin eşit haklara sahip olmasından mı rahatsız oluyorlar bilmiyorum. Burada olmamalarını anlamakta zorlanıyorum. Bu ülke hepimizin çünkü birlikte yaşayacağız. Kangren olan sorunun çözümüne gelsinler katkı sunsunlar. Farklı yöntemleri varsa da gelsinler ifade etsinler" diye konuştu.
"Tarihi fırsat yeniden geldi"
AK Parti Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner tarihi bir fırsatın eşiğinde olduklarını belirterek, 1999'da yakalanan sürecin bugün tekrar önlerine geldiğini ifade etti. Sorunun 1999'da çözülmüş olması gerektiğini söyleyen Metiner, "Öcalan yakalandığında bugün söylediklerinin aşağı yukarı aynısını söylüyordu. O zaman bir takım güç odakları sorunu çözmek istemediler. Demokratikleşme adımlarını atmadılar, sorunu çözümsüzlüğe ittiler" dedi. Metiner, demokratikleşme adımlarının atılmaması halinde sürecin heba olabileceğine dikkati çekerek, bunların ivedilikle hayata geçirilmesi gerektiğini kaydetti. "Demokratikleşme olmazsa silahlı güçler döner" tarzı söylemlerin çözüm sürecinin ruhuna uygun olmadığını ifade eden Metiner, "'Affet ve unut', 'helalleşme' konularının çok iyi işlenmesi gerekiyor. Belki unutamayız ama birbirimizi affetmeliyiz, helalleşmeliyiz. Bu bir yüzleşmedir aynı zamanda. Çünkü yüzleşmeden, geçmişle hesaplaşmadan arınamayız" şeklinde konuştu. Komisyonun çalışma yöntemine ilişkin önerilerde de bulunan Metiner, benzer sorunları çözen ülkelerin deneyimlerinden yararlanmak için bu ülkelere ve ayrıca Erbil'e gidilmesi gerektiğini söyledi. Metiner, konunun uzmanlarıyla nitelikli görüşmeler yapılmasını, her kesimin kanaat önderlerinin dinlenilmesini önererek, "Dağda evladını kaybedeni de şehit asker ve polis annesini de dinlememiz gerekiyor" dedi. Komisyona üye vermeyen CHP ve MHP'ye yakın uzman ve kanat önderlerinin görüşlerine başvurulması gerektiğini de dile getiren Metiner, cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlü terör örgütü üyeleri ve BDP'lilerle görüşülmesini, hayatı tehlikede olan hükümlülerin salıverilmesi gerektiğini savundu.
AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Abdülkerim Gök de komisyonun, soruna katkı sunabilecek herkese açık olmasını istedi.
"Terörist-gerilla" tartışması
AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Halil Ürün ise süreçte yeni dil oluşturulması yönündeki görüşlere katıldığını söyledi. Kelimeler ve kavramların önemine değinen Ürün, sorunların çoğunun bundan kaynaklandığını ifade etti. Ürün, "Mesela İdris Baluken TBMM Genel Kurulu'nda konuşurken 'gerilla' demesinden rahatsız oluyorum" diye konuştu. BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel araya girerek, Ürün'e, "Biz de 'terörist' demenizden rahatsız oluyoruz" dedi. Ürün, Tuncel'in sözlerine, "Bunu da biliyorum. Hukuk sisteminin olduğu bir yerde mevcut hukuku bırakarak, kendi hukukunu uygulamaya kalkan insanlar için ne diyeceğimizi tartışalım. Suça bulaşmamış insana hiçbir zaman terörist demedim. Barış sürecinde yeni dil inşa edeceksek, kelime ve kavramlarda mutabakat bulmalıyız" karşılığını verdi. Tuncel, Kürt toplumunun "terörist" kelimesine karşı kapalı olduğunu da ifade etti.
"CHP'nin ruhu burada"
AK Parti Çankırı Milletvekili İdris Şahin ise CHP ve MHP'ye komisyon çalışmalarına katılma çağrısı yaptı. CHP'nin Kürt sorunu konusunda araştırma önergeleri verdiğini anımsatan Şahin, "Kendileri burada olmamasına rağmen ruhlarının burada olduğuna inandığımız CHP'lilerin, ilerleyen zaman diliminde komisyona katılacaklarına ve ülkenin gerçek meselesi olan, gelecek kuşaklar için bizleri kaygılandıran sürece müdahil olacaklarına inanıyorum" dedi. Terörü ortaya çıkaran sebeplerin araştırılması ve çözüm yollarının ortaya konulmasının önemini vurgulayan Şahin, "Meselenin 2 partinin değil, 76 milyonun meselesi olduğunu duyurmalıyız" diye konuştu.
"Sembollerle ilgili tartışmamak lazım"
Komisyon Başkanı Naci Bostancı, tarihi hakikati ortaya koyma iddiasında olamayacaklarını belirterek, "Akademisyenlerin, tarihçilerin yapamadığını bizim yapmamız doğru olmaz ancak geleceği kurabiliriz" dedi. Komisyonun süresinin belli olduğunu anlatan Bostancı, Kürt meselesinin çok geniş ve birçok konuyla bağlantısı olduğunu, 30 yılda yaşananları birkaç günde değiştiremeyeceklerini ya da başka bir şekilde sunamayacaklarını vurguladı. Normalleşmenin insanların başkalarının acılarına bakmalarına imkan verdiğini dile getiren Bostancı, şiddet dönemlerinde kamuoylarının kendi içine kapandığını ve diğer kesimlerle karşılaştırmaya girmediğini ya da saldırgan dil kullandığını ifade etti. Tuncel'in Kürtlerin "terörist" kelimesine karşı kapalı olduğu sözlerini hatırlatan Bostancı, "Sayın Tuncel şunu da biliyordur, 'gerilla' denildiğinde de kilitlenen başka insanlar var. Çatışma aynı zamanda semboller üzerinden yürüyor. Bazı hadiseler var ki onları nereye koyacağımızı bilemeyiz. Sivil insanlara yönelik katliamları, köy basmaları, kurşuna dizmeleri, şehir meydanlarındaki bombalamaları nasıl adlandıracağız?" diye konuştu. Sembollere ilişkin tartışma başlatılmamasını isteyen Bostancı, "Öncelikle insani, vicdani tarafı ortaya koymamız lazım. Sembollerden başlarsak işin içinden çıkamayız" dedi. Bostancı, dinlenilecek kişi ve kurumlar, gidilecek yerler konusunda üyelerden tekliflerini sunmalarını istedi. Naci Bostancı, önerilere ilişkin müzakere yapılması ve çalışma alanının belirlenmesi için toplantıyı salı gününe erteledi. Toplantının ardından Bostancı, gazetecilerin soruları üzerine, çözüm sürecinin hassasiyetine dikkati çekerek, terör örgütü elebaşı Öcalan ile görüşmeye kişisel olarak sıcak bakmadığını söyledi.
Editör: Haber Merkezi