SP il gençlik kolları, divan toplantısını yaptı.

Toplantıda konuşan Gençlik Kolları Başkanı Yasin Kara, toplantıya katılmak üzere Ankara'dan yola çıkan, Gençlik Kolları Genel Merkez Teşkilat Başkanı Abdulkadir Karaduman'in, yolda kaza geçirmesinden dolayı toplantıya gelemediğini, ve selamlarını ilettiğini belirterek konuşamaya başladı. "elbette dünya ölümlü. Ve hiç beklemediğimiz bir anda bu ölüm karşımıza çıkabilir. Öyle zannettiğimiz gibi, hepimiz okuyacak, iş sahibi olacak evlenip coluk çocuk sahibi olacak sonra onları evlendirecek sonra torunlarla uğraşacak, sonra da yatağımızda ölecek değiliz. Elbette bazılarımız bunun daha öncesinde herhangi ummadığımız bir evrede öbür dünyaya göçebiliriz. Ve göçtüğümüz zaman bize sorulacak sorulardan bir tanesi de, dünyada iken doğrunun yanında mı yanlısın yanında mı saf tuttuğumuz olacaktır. Bugün dünyada yaşanan kötülüklere karşı mücadele ediyor muyuz, yoksa sadece seyir mi ediyoruz. Bu sadece müslüman olmakla değil, insan olmakla, erdemle de ilgilidir. İşte saadet partisi gençlik kolları olarak, bugün doğrunun yanında yer alma, ve dünyada yapılan kötülüklere karşı mücadele etmek vazifemizi yerine getirmeye çalışıyoruz. Buraya gelen bütün kardeşlerime teşekkür ederim.

Bugünler aynı zamanda, bir darbe girişiminin yıldönümünü yaşadığımız günler. Bundan 1 sene önce 15 temmuz'da bu ülkenin 249 evladını şehit ettiler. 2 binden fazlasını gazi ettiler. Yapılan zulmü unutmayacağız. Aliya izzetbegovic diyor ki, "yapılan zulmü unutmayın. Çünkü unutulan zulüm tekrarlanır." böyle ihanetlere düşmemek için, elbette unutmayacağız inşaallah. Bu vesile ile o gün, öncesinde ve sonrasında verdiğimiz bütün şehitlerimizi de rahmetle anıyoruz. Elbette ki 15 temmuz'da konuşurken, bu duruma nasıl geldiğimizi de konuşmalı, ve düşünmeliyiz. Aynı hatalara tekrar düşmemeliyiz. Bu anlamda herkes üzerine düşen görevi yapmalıdır. 15 temmuz aynı zamanda bize şunu göstermiştir: milletimizin iman ve mücadele azmi sönmemiştir. Bu ülke bugün tekrar işgal etmeye kalksalar, genciyle yaşlısıyla kadına erkeğiyle, milli mücadeledeki ruhla mücadele edecek, direnecek bir halkımız var. Bu anlamda gelecek için umut verici olmuştur. Bu milleti hala bitirememişlerdir. Ve 15 temmuzdan sonra ülkemizde bir milli birlik ruhu meydana gelmiştir. Fakat üzülerek şu tespiti de yapmak durumundayız, aradan geçen 1 sene içerisinde, bu birlik gittikçe zedelenmektedir. Aradan geçen 1 sene içerisinde darbe ile mücadele etmek adına, at izi it izine karıştığı belirtilmektedir. Suçluların yanında bazı suçsuzlar da yanmıştır. Bu mağduriyetlerin bir an giderilmesi gerekmektedir.

Biz haksız yere insanların üzerine ateş açan hainlerin, idam edilmesinden yanayız. Adalet bunu gerektirir. Şunu da belirtmek gerekir ki, bu darbe girişiminin arkasında Abd ve Siyonizm'in olduğunu da biliyoruz. Bunu bazı hükümet yetkiliklilerimiz de ifade etmiştir. Biz Milli Görüş Gençliği olarak, kahrolsun Amerika, kahrolsun İsrail demeye devam ediyoruz, " şeklinde konuştu.

Ayrıca toplantıya katılan, Saadet Partisi İl Disiplin Kurulu Üyesi , Avrupa Seçim işleri Başkanı Safa Şenel şunlara değindi.

Safa Şenel ;

Haim Nahum Doktrini nedir?

Haim Nahum, Lozan Barışı öncesi, Osmanlı’yı savaşla yok etmek isteyen Siyonistlere akıl hocalığı yaptı. Önde gelen mason locası şeflerine şöyle diyordu: “Yanlış yapıyorsunuz: Anadolu’yu işgal ederek Türkiye’yi sindiremezsiniz. Bu millet, birkaç yıl sonra yeniden ayağa kalkar. Bir antlaşma ile onlara görünüşte fırsat tanıyıp hedefinize ulaşabileceğiniz bir plan uygulamalısınız.”

Erbakan Hoca her fırsatta Haim Nahum Planı’na dikkat çeker, Türkiye’yi bekleyen tehlikeler konusunda halkı uyarırdı. “Haim Nahum Doktrini” olarak da tanınan bu plan, sahibi tarafından siyonist yandaşlarına şöyle sunuldu:

  • Türkiye’yi dininden uzaklaştıracaksınız.
  • Borca esir edeceksiniz.
  • İnsanları aç bırakacaksınız.
  • İşsiz bırakacaksınız.
  • Irk, tarikat, mezhep, siyasi görüş ayrılıkları oluşturup tahrik edecek ve Türkiye’yi böleceksiniz.

Böldüğünüz parçaları birbiriyle çarpıştıracaksınız.Parçalanmış, yumuşatılmış lokmaları Siyonizmin emrine vereceksiniz.

Haim Nahum, Osmanlı’nın şahsında İslam’ı ve Müslümanlığı yok etme planının öncüsü oldu. Daha nice plan ve entrikalar sonucu Osmanlı bölündü, parçalandı ve bugün 780.000 km. karelik Anadolu’ya sıkıştırıldı. Osmanlı’nın ana gövdesi durumundaki Türkiye’nin daha fazla bölünmeye tahammülü yok. Düşmanlarımızın plan ve oyunlarını bilerek daha dikkatli olalım

Kısaca, Haim Nahum Planı hâlâ uygulanmaya devam etmektedir. Emperyalistler tarafından pompalanan ırk, bölge, mezhep, din ayrılığının hiçbirine itibar etmemeliyiz. Biz, pek çok etnik grupla yüzyıllarca birlikte yaşadık. Birlikte sevindik, birlikte üzüldük. Birbirimizden kız alıp vererek akraba olduk. Etle kemik misali kaynaştık. 20 kadar Haçlı saldırısını birlikte püskürttük. Çanakkale ve benzeri zaferleri birlikte kazandık. Bugün bizim huzurumuzu bozmak isteyen emperyalist odaklara aldanmayacak, birlikte yaşamaya devam edeceğiz.
Biz, bir arada yaşamaktan memnunduk. Ama ne zaman ki şer odaklar menfaatleri uğruna ayrılık tohumları ekmeye, bizi birbirimize düşürmeye başladılarsa, işte o zaman huzurumuz kaçtı. Bu oyunu görerek felaketimizi hazırlayan bu sinsi tuzağa düşmemeliyiz.

Editör: Haber Merkezi