Şemsettin Karahisari’nin servis sorunu çözüldü

İlimizin ilk devlet destekli tamamen ücretsiz teknik kolejini açan Afyonkarahisar OSB Rahmiye Sare Palalı Teknik Kolejinin kurucusu eğitimci Önder Artuk, taşımacılık sektörüne de adını yazdırdı. Batı Tur olarak hizmet vermeye başlayan firma, Şemsettin Karahisari Ortaokulunun uzun süredir çözülemeyen servis sorunu çözdü.

Türkiye’nin 11’nci ücretsiz devlet destekli koleji olma özelliğine sahip Afyonkarahisar OSB Rahmiye Sare Palalı Teknik Kolejinin kurucu Önder Artuk ilimizde bir ilke daha imza attı.

Çok sayıda araçla hizmete başladı

Artuk, ilimizde ilk kez uygulamaya giren, müşteri memnuniyet garantili okul servisini hizmete soktu. Batı Tur olarak hizmete giren ve son model tüm resmi prosedürlere uygun çok sayıda aracı olan firma memnuniyet garantili okul taşımacılığı sistemini devreye soktu.

“Gönül rahatlığı ile çocuklarınızı emanet edebilirsiniz”

Son model ve teknik donanıma sahip araçları Afyonkarahisar halkının hizmetine sunduklarını ifade eden Artuk, Şemsettin Karahisar-i ortaokulunun servis ihalesini aldıklarını kaydederek şöyle konuştu: “2017 – 2018 eğitim öğretim itibaren ilimizde artık tam manasıyla hizmet vermeye başlıyoruz. Bizleri bu sektöre iten sebep kendi okulumuzda servis hizmeti öğrencilerimizin yaşadıkları problemlerle ilimizde büyük bir ihtiyaç olan kurumsal servis firması eksikliğiydi. Kaliteli bir hizmet anlayışı ile bu işe koyulduk. Bugün kurumsallaşan yapımızla önümüzdeki seneden itibaren yaklaşık 3 bin öğrencinin taşıma işi bize emanet olacak. Bizler de inşallah layığı ile bu işi yapacağız. Son derece güvenli ve konforlu servis hizmetini ilimiz öğrencileri fazlası ile hak ediyor. Kendi okulumuzda 1600 öğrencinin sağlıklı bir şekilde taşımacılığını yaparak kalitesini ortaya koyan Batı Tur ile Afyon’da servis hizmetleri sektörüne yeni bir boyut getiriyoruz. O yüzden siz değerli velilerimiz gönül rahatlığı ile bize çocuklarınızı emanet edebilirsiniz.”

“Çocuklar 1,5 saat kış günü bahçede bekliyor”

Şemsettin Karahisari Ortaokulu Okul Müdürü Osman Aydoğan da yaptığı açıklamada, “Biz okul olarak, başta öğrenci güvenliğini esas alıyoruz. Bizim için birinci öncelik budur. Biz dedik ki: ‘araçlarınızı okulun içine sokun ve öğrencileri buradan alın. Çünkü burada trafik altüst oluyor. Bahçemiz müsait. Sabah getirme saatlerinde ikili öğretim sırasında herhangi bir sorun yaşanmıyordu. Biz normal öğretime geçtik. Böyle olunca bazıları sabah 07:00 da öğrencileri getirmeye başladı. Bu öğrenci bir buçuk saat okulda beklemek zorunda kalıyor. Normal mesai 08:00’da başlıyor. Yani hizmetli kapıyı 08:00 da açıyor. Çocuk en iyi ihtimalle bir saat maalesef bahçede bekliyor. Baktık ki bu şekilde olmuyor. Buraya dışarıdan da çocuklar geliyor. Okula sadece bu mahallenin çocukları gelse saatini ona göre ayarlarlar ama dışarıdan da çocuklar geliyor ve servisle geliyorlar. Haliyle çocuğun gidecek bir yeri yok, bahçede beklemek zorunda kalıyor ve Şubat ayını düşündüğünüzde bu biraz daha zorlaşıyor. Düşünebiliyor musunuz Şubat ayında ilimizde sabah saat 07:00 da çok soğuk oluyor” dedi.

“Bazı servisler çocukları ders başladıktan sonra bırakıyordu”

“Bir de bu işin farklı bir boyutu var” diyen Aydoğan şöyle konuştu: “Birkaç servis de çocuklarımızı dersten sonra bırakıyor. Yani ders başlıyor çocuk derste olması gerektiği saatte serviste oluyor ve geldiğinde dersin ortasında sınıfa giriyor. Şimdi size soruyorum: Bu durumda siz okul müdürü olsaydınız ne yapardınız? Biz okul aile birliğimizle beraber oturduk ve dedik ki bu işi çözmemiz lazım. Bu konuyu kurumsal olarak çözmemiz lazım. Öyle tek bir kişiyle muhatap olmalıyız. Yoksa servisçilerle tek tek muhatap olmamamız lazım, çünkü birinin dediğini diğeri kabul etmiyor. Bu işin içinden bu şekilde çıkamıyoruz mağduriyetler ortaya çıkıyor. Servisçiler fabrikadaki işçiyi götürüyorum diye dersten sonra öğrenciyi getiriyor.”

“Tehditle bir yeri kapatmak gibi tepki gösterdiler”

Aydoğan, “Ben derdimi kime anlatacağım? Bu çocuk kime anlatacak. Çocuk 20 gün devamsızlık yaptığında sınıfta kalıyor. Şimdi ben niye böyle bir servisi tercih edeyim? Servisçi para kazanmak uğruna çocuğun bir yılını çalacak. Biz bu konuda servisçileri defalarca uyardık. Sıkıntılar ortada, takdiri size bırakıyorum. Bana gelen cevap şöyle oldu: ‘Biz ekmeğimizi yedirmeyiz kardeşim.’ Yahu maaş oluyoruz kimsenin ekmeğinde gözümüz yok. Bu işin ekmekle de alakası yok. Bu işin gelecekle alakası var. Bizim kimsenin ekmeğinde gözümüz yok. Böyle bir şey olabilir mi. Böyle sert bir tepki gösterdiler. Baktım ki bunların işi sadece servis yapmak değil. Böyle tehditle bir yeri kapatmak gibi algıladım. Dedim ki: ‘o zaman bir ihale yapalım, adı sanı belli olan firmalarla çalışalım. Muhatabımız belli olsun, bir kişi olsun.’” Şeklinde konuştu.

“S plakası yok, kapasitenin iki katı öğrenci taşıyorlar”

Tek sorunun bunlar olmadığını da anlatan Aydoğan, “bakıyorum servis minibüsüne camlar karartılmış ve taşıması gereken öğrenci sayısının bir buçuk katını almış. Ya da ‘s’ plakası yok. Bu şekilde öğrenci taşıyorlar. Ben açıkçası o kısmını yani camların karartılması olayını teknik olarak çok görmedim, dert de etmedim ama gözle görünen bir facia var. Bir kaza olsa Allah korusun emniyet kemeri yok. Normalde her çocuğa bir kemer takmak lazım ama bunda yok. ‘Ben kaç çocuk fazla atarsam iyidir’ mantığı ile bakıyorlar. Bunlar bizi üzdü. Okul aile birliğimiz komisyonlarını kurdu, teklifleri aldı ve en iyi gördüğümüz Batı tura bu ihaleyi verdi” diye konuştu.

“Kimseye taviz vermeyiz”

Aydoğan, “Ben dedim ki: ‘bu konuyu bir firma ile görüşüp karara bağlamamız lazım. Çünkü kalkmışlar bana diyorlar ki hocam okulun saatini bize göre ayarlayın. Biz mümkün değil yapamayız. Biz onun defalarca toplantısını yaptık. Böyle bir şey mümkün değil. Bana ‘ya eskisi gibi 07:00 da getireceğiz’ diyor. Ya da 09:00 da diyor. Bana ‘saat 09:30 da derse girsin’ diyor. Böyle bir şey var mı Allah aşkına soruyorum size! Ben bunları kabul etmiyorum. 08:00 – 08:30 arasında istiyorum. Biz hiç kimseye taviz vermeyiz” dedi.

“Okula katkı sağlıyoruz”

Anlaştıkları servisin okula katkılar sağlayacağını anlatan Aydoğan, “Biz öğrencileri şehir içinde müzeye, üniversiteye gezdirmek için ya da bir yere götürmek için 40 lira 50 lira para ödüyorduk. Bu parayı biz okul aile birliğinin bütçesinden alıyorduk. O bütçede zaten kıt kanaat bir bütçe. Biz okula 45 servis aldık. Bu şekilde okula maddi katkı sağladık. Bundan daha önemlisi çocuklarımız bizim istediğimiz saatlerde gelip gidecek. Servisleri istediği saatte değil biz hangi saatte diyorsak firma o saatte bizim öğrencilerimizi getirecek” ifadelerini kullandı.

“Çocuğum nasıl hizmet alıyorsa öğrenciler de aynısını alacak”

Servis hakkında da bilgi veren Aydoğan, “Afyon’un en ücra köşesindeki bir öğrenciyi servis 07:30 da alacak okula 08:30 da bırakacak. Yani dersine başlamaya yakın okulda sınıfında olacak. Bu güzel bir şey değil mi? Ayrıca biz bu konuda bir ceza maddesi ekledik. Dedik ki, ‘koltuk sayısından fazla öğrenci görürsek ceza keseriz.’ Biz okul aile birliği olarak ona bir bedel ödetiriz. Biz çok ağır şartlar koyduk firmalara. Ağır diyorum ama bunlar aslında olması gerekenler. Bizim için açıkçası servis işi kanayan yara haline gelmişti. Biz bu sorunu çözdük. Biz Afyon’da öğrenciye en iyi hizmeti verdiğimizi düşünüyoruz Biz öğrencileri dört dörtlük eğitelim çünkü hepsi kendi çocuğumuz. Benim çocuğum nasıl hizmet alıyorsa, ben de buradaki öğrencilere aynı hizmeti vermeye gayret ediyorum” diye konuştu.

“Çocuğumu özel aracımla getirip götürüyordum”

Okul Aile Birliği Başkanı Birgül Kaya ise “Benim oğlum da bu sene servisle geliyordu. Öğlenciydi ve çok rahattık. 12:50 de dersimiz başlıyordu. Öğrenci saatinde indiriliyordu. Akşam saatinde evime geliyordu. Şikayetimiz yoktu. Okulumuzdaki eğitim saati değişip tekli öğretime geçince servis, ‘sabahleyin ders saatinden bir saat önce bahçeye bırakacağım’ diyor. ‘Bu benim elimde olan bir şey değil. Ben başka okulun da servisini taşıyorum, sizi erken indirip okulun servisini yapacağım’ dedi. Ben de benim çocuğumun Şubat ayında sabah bir saat bahçede beklemesine izin vermiyorum’ dedim. ‘Hakkınızdır’ deyip sustu. Şimdi sadece ortada benim çocuğum yok. Ben kendi özel aracımla da getiriyorum ama bütün aileler şikayetçi idi. Sürekli telefonlar geliyordu. Şu anda hiçbir şikayet telefonu yok. Aksine memnuniyet telefonları geliyor” dedi. >>>>

Editör: Haber Merkezi