Mısırılıoğlu, “Fukaralık bu milletin kaderi değil, olmayacak.”

İYİ Parti İl Başkanı Muhammet Mısırlıoğlu ve il yönetimi mazbatalarını aldılar

Basın toplantısı öncesi yeni seçilen İYİ Parti yönetimi basına tanıtıldı.

Mısırlıoğlu çıklamasında:

Değerli arkadaşlar, bildiğiniz gibi geçtiğimiz Pazar günü 3. Olağan il kongremizi büyük bir coşku içerisinde gerçekleştirdik.

Büyük bir demokrasi şöleni yaşandı diyebiliriz. Daha önce 17 ilçemizde ve merkez ilçemizde de aynı birlik beraberlik duygusu çerçevesinde kongrelerimizi tamamlamış ve tazelenmiş kadrolarımızla 2023 seçimlerine hazırlanmaya söz vermiştik.

İl kongremize katılan, coşkumuza ortak olan, bana inanan güvenen herkese sonsuz teşekkür ediyorum. Gece gündüz, kar kış demeden çalışacağıma ve bana duyulan güveni boşa çıkarmayacağıma bir kez daha sizlerin huzurunda söz veriyorum.

Allah’ın izni ve milletimizin teveccühü ile İYİ Parti’mizi Afyonkarahisar’da birinci parti yapacağız inşallah…

Biliyorsunuz kimsenin sesini çıkaramadığı konularda biz cesur İYİ’ler olarak dik duruyoruz, sesimizi kısmaya çalışanlara inat yanlışları muhatabının yüzüne haykırıyoruz.

Değerli basın mensupları , Kıymetli Afyonkarahisarlılar ilimizin sorunlarına değinmeden önce ülkemizin gündeminden kısaca bahsetmek istiyorum.

Ortalık yangın yeri.

Şeker %340 zam, Doğalgaz %300 zam, Elektrik %260 zam, Benzin %238 Zam ,Ayçiçek yağı %210 zam. Ete süte %195 zam, Mutfak tüpüne %190 zam, Ekmeğe una %180 zam, Ulaşıma %175 zam, Otogaza % 162 zam

Yolsuzluk Algı Sıralaması’nda;180 ülkede 96. sıradayız. Son 10 yılda 43 sıra,2018’den beri 18 sıra geriledik. En çok gerileyen üç ülkeden biriyiz. Diğerleri Liberya ve Lesotho!

Enflasyon gibi yolsuzluğun da, yoksulluğunda sebebi üç harfli: RTE

Enflasyon Dünya’da artıyor diyorlar. Avrupa’da ortalama %11,5. Ama TÜİK enflasyon düştü dedi. Nasıl film ama?

Adıyaman İl Sağlık Müdürlüğü'nde temizlik işçisi alımı için İŞKUR'a ilan açılmış.

İlanda 41 kişinin işe alınacağı belirtilmiş ancak ilana 4 bini üniversite mezunu toplam 18 bin kişi başvurmuş.

Bilimsel konularda yarışması gereken üniversiteli gençler, temizlik görevlisi olmak için yarışıyor. Üniversite mezunu gençler iş bulamıyor. Bir yanda işsizlik azaldı diye gerçeklerle bağdaşmayan veriler açıklayan TÜİK, bir yanda temizlik veya güvenlik görevlisi olabilmek için umutla bekleyen on binlerce yurttaş. Üniversite mezunu işsizler, evine ekmek götüremeyen anne babalar, iş bulamadığı için intihar eden yurttaşlar AKP iktidarı döneminde ülkemizin en acı gerçeği haline geldi.

AKP iktidarı, halktan ve gerçek hayattan kopuk siyasetiyle gündemi ne kadar değiştirmeye çalışırsa çalışsın yurttaşlarımızın tek gündemi işsizlik ve yoksulluk.

Fukaralık bu milletin kaderi değil, olmayacak.

Türkiye'nin en önemli sorunu ekonomi, hani bir söz vardı ya itibardan tasarruf olmaz diye, iktidarın plansız ve dayatmacı politikaları sayesinde, sıkıntısız hiçbir sektör ve meslek grubu kalmamıştır.

AKP’nin çıkarcı, işgüzar, liyakatsiz yönetim anlayışı ile yapılan haksızlık ve yolsuzluklara dur demek bizim boynumuzun borcudur.

Gelelim ilimiz gündemine;

Sinanpaşa İlçesi’nden elimize ulaşan görüntüler de aynı şekilde vicdanımızı yaralamıştır. Masrafları belediyeler tarafından yani vatandaşın hakkı olan bütçeden karşılanan kadın kültür evleri, ne yazık ki amacına hizmet etmiyor, amacı dışında kullanılıyor. Sinanpaşa Kadın Kültür evinde AKP’nin gençlik kolları tabiri caizse at koşturuyor.

Himaye altına aldıkları kadın kültür evleri AKP gençlik kollarına ve öğrenci arkadaşlara adeta peşkeş çekilmiş durumda. Gece geç saatlere kadar sazlı sözlü eğlence yapılıp halayların çekildiği bir yer haline gelen kadın kültür evlerine ne hikmetse AKP’li olmayan kadınlar hiçbir amaç için alınmıyor.

Toplumun her kesimini ayrıştırdıkları gibi herkese eşit hizmet sunma görevlerini de suiistimal eden AKP zihniyeti, belediye bütçesinden karşılanan giderleri ile kadın kültür evlerini işine geldiği gibi kullanmaktadır. AKP’nin seçim propagandalarının yapıldığı ofisler haline gelen kadın kültür evleri, hukuka ve mevzuata aykırı olarak amacı dışında kullanılmaktadır.

Gördüğümüz, duyduğumuz her yanlışa dur dediğimiz gibi bunu da kamuoyu vicdanına sunuyoruz.

Kadın Kültür evlerinde gece geç saatlere kadar hukuka ve ahlaki değerlerimize uygun olmayan davranışlar sergilendiğini iddia edilmekte ve bu olumsuzlukları biz yine bu çevrede yaşayan halkımızdan öğrendik. AKP zihniyetinin sığ düşünce yapısıyla kültürel ve sanatsal faaliyetlere karşı çıktığı bir devirde işine geldiğinde böyle görüntülere müsaade etmesi, ikiyüzlülüğün ta kendisidir.

Sıradan bir sanatsal faaliyete bile mesafeli duran, kent merkezinde bile müzikli eğlence mekânı açılmasına müsaade etmeyen, düğün salonlarına bile bin dereden su getirten belediyeye bakın hele…

Üniversiteli öğrenciler gece geç saatlere kadar burada hiçbir sorumlu olmadan eğlenmekte, Arapça ve Kürtçe şarkılar eşliğinde oynamaktalar, bu eğlencelerin maliyetinin de çevredeki tüm AKP’li belediyelerce finanse edildiği iddia edilmekte.

Kadın kültür evleri, amacı dışında kullanılmalarının yanı sıra çevre esnafların da ocağına incir ağacı dikmektedir. İlçe esnaflarını zor durumda bırakarak haksız rekabet ortamı oluşturan kadın kültür evleri, her anlamda AKP’nin bencil yönetim anlayışına hizmet etmektedir. İlçedeki memurların öğle yemeklerini kadın kültür evlerinde yemeleri dayatılmaktadır.

Ne yazık ki AKP yönetimi, bir tarafı yaparken bir tarafı bozuyor ama bunun farkında değil. Herkese eşit mesafede kalabilmeyi, toplumun her kesimine standart hizmet kalitesi sunmayı başaramadıkları gibi tutunacak başka dalı olmayan esnaflarımızı zor durumda bırakıyorlar. Bakın sizlerin karşısında açık yüreklilikle dile getiriyoruz…

Bu anlayış ahlaken, siyaseten, hukuken yanlıştır. AKP zihniyeti, acilen bu anlayıştan geri dönmelidir. AKP’nin etik olmayan yönetim anlayışını sizlerin ve aziz milletimizin vicdanına bırakıyor, takdirine sunuyoruz…

AKP’yi de adının hakkını vermeye, adaletli olmaya davet ediyoruz…

Esnafımız kan ağlarken onlara ilaç olmak yerine işlerine ket vuran bir yönetim anlayışını tasvip etmiyoruz, doğru bulmuyoruz.

İlçedeki personel ve öğrenciler yemek yemek için kadın kültür evlerine yönlendiriliyor. Çok afedersiniz bu durumda esnaf taş mı kemirsin ? amaç ne anlamıyorum. Resmen esnafa dükkanı kapat git deniliyor. Ama ben inanıyorum ki oy istemeye geldiklerinde en güzel cevabı da esnafımızdan alacaklar… Bu millet bu buhranlı zamanlarını asla unutmayacak.

Her fırsatta bize kanıtlıyorlar ki bu AKP’liler bizden çok farklı bir evrende yaşıyorlar. Vatandaşını düşünmeyen sadece Akp iktidarı değil, Akp’li belediyelerde vatandaşın evine ekmek götürmekte zorlandığı bir ortamda insanımızın bir dilim ekmeğine, bir bardak suyuna göz dikiyor.

Asgari ücretle evini geçindiremeyen vatandaşlarımız, çocuğuna harçlık veremeyen babalarımız, tencerede kaynatacak patatesi bile bulmakta zorlanan analarımız, işsiz gençlerimiz, umutsuz yarınlarımız varken AKP’nin Genel Başkan Yardımcısı Afyonkarahisar’da yaptığı açıklamada 20 yıldır ülkemizin her alanda geliştiğini ve milletin özgüveninin yerine geldiğini söylemiş. Şimdi sizlerin huzurunda soruyorum…

Buz gibi havada, sobada yakacak kömür alamayan babanın mı özgüveni yerine geldi? Kahvaltı yapmadan okula giden, okulda harcayacak harçlığı olmayan çocuğun mu özgüveni yerine geldi? Kışlık botu, kabanı olmayan öğrencinin, yarınlardan umudunu kesen, mezun olur olmaz işsizlikle yüzleşen genç kardeşlerimizin, kirasını ödeyemeyen kiracının, vergilerin altında ezilip günlerce siftah yapamayan esnafın mı özgüveni yerine geldi? Siz neden bahsediyorsunuz, hangi evrende yaşıyorsunuz, ne yiyip ne içiyorsunuz, neyle besleniyorsunuz da böyle konuşabiliyorsunuz?

At gözlüğü takmış AKP zihniyeti bu ülkede sadece görmek istediğini görüyor ne yazık ki…

Vatandaşlarımız market market dolaşıp en uygun fiyatlı ürünleri bulmaya çalışıyor. En temel gıda malzemeleri bile dünya para tutuyor. Artık millet marketleri müze ya da sergi gezer gibi geziyor.

Ankara’da bir mağazadan indirimli tencere tava almak isteyen insanlar birbirini ısıracak duruma gelmiş. Bu işin sonu Allah saklasın yağmaya gidecek diye çok korkuyorum. İnsanları muhtaç hale getirenler utansın…

Tatlıcılar baklavayı dilim dilim satmaya başladı. 1’er dilimlik ambalajlar var artık tatlıcılarda. Şimdilerde halkımızı enflasyona ezdirmeyeceğiz naraları atanlara sesleniyorum: hangi enflasyon? gerçekte, sokakta hissedilen enflasyon mu yoksa sizin masa başında hesaplayıp ilan ettiğiniz enflasyon mu?

Ülkemizde her şey çok yolundaymış gibi televizyonlarda mizah programlarına konu olan gözleri ışık saçan hazine bakanı kalkıp şu ifadeleri kullanıyor: “Asgari ücretliye de, memura da emekliye de ne verilse haklarıdır. Fakir fukaraya vermek bereket getirir.” Allah aşkına şu cümlelerin acımasızlığına bakar mısınız? Sadaka veriyorlar sanki… Yazıklar olsun sizin bakış açınıza da kendini beğenmiş tavırlarınıza da… Fakir fukara diye bahsettiği kişiler bu ülkenin emeklileri. Adı üstünde bakın “emekli” diyoruz. Yıllarca emek vermiş insanlar. Tam refah içinde yaşayacakları zaman yokluk içinde savaşıyorlar.

Üstelik hazine bakanı onlara fakir fukara diyerek aldıkları maaşı da sadaka gibi görüyor… memurumuza, işçimize, emeklimize bunu reva görenler bir gün bu sözlerinin hesabını verecekler. Fakir fukaraya vermek bereket getirir derken verilecek zamları sadaka olarak görmekle yetinmiyor bir de kendisi sevap işleyecekmiş gibi bereket getireceğine inanıyor… Yazıklar olsun size! Yazıklar olsun sizin bencilliğinize! Yoksulluğu dayattığınız bu millet sizden bu günlerin hesabını soracak az kaldı. Bunlar son çırpınışlarınız…

Yollarımızda, kaldırımlarımızda, sokaklarımızda durum içler acısı… Biz hep dile getiriyoruz, onlar görmezden gelmeye devam ediyor… Delik deşik olan yollarımız, yapılıp yapılıp bozulan kaldırımlarımız yüzünden vatandaş sokağa çıkmaya korkuyor.

Hafta sonu Ambaryolunda bir genç kızımızın ayağı kırıldı. Şehrimizin en işlek caddelerinden birinde kaldırımda yürürken bile can güvenliğiniz yok maalesef.

Siz siz olun Afyonkarahisar Belediyesi’ne güvenip de içiniz rahat bir şekilde kaldırımda yürümeyin. Her an ayağınıza yerinden sökülen bir kaldırım taşı takılabilir, yolda oluşmuş bir çukura düşebilirsiniz. Sayın Zeybek gazeteci arkadaşlara verdiği özel röportajda yaptığı seçim vaatlerini anlatmış. Sayın Başkan siz birde Cumartesi akşam üstü kaldırımda spor ayakkabı ayağında iken ayağı kırılan genç kızımıza bunları anlatsanıza. Eminim şöyle dersiniz“Özür dileriz, muhalefete laf yetiştirmekten kaldırımları göremedik. 2024 de inşallah yaparız olmazsa 2029 da yaparız”. Deyin. Nasılsa sizde vaat bol, İş icraata gelince mazeret deseniz oda gani.

Kış geldiğinde çatılardan sarkan buz kütleleri de can güvenliğinizi tehlikeye atacak bundan eminiz çünkü bu her kış yaşanan bir olay.

Tabi siz eliniz cebinizde gezerken hiçbir şey görmezsiniz, ne yollarımızdaki çukurları görürsünüz ne plan projelere bakarsınız sonrada olmamış dersiniz. Siz basına verdiğiniz ilan metinlerine bile bakmıyorsunuz. Örneğini yakın zamanda yerel gazetelere verdiğiniz ilan da gördük. Siz her şeyden bihabersiniz. Diyecek bir kelime bulamıyorum.

Gelelim Büyükşehir olacak denilen ilimizin Evlendirme dairesine.

Afyon Belediyesi evlendirme dairesinin hali de içler acısı. Hayatlarının en güzel anları için bu binaya gelen çiftler ne yazık ki bir harabeye girer gibi o kapıdan giriyorlar. Düşünseniz ya; bakımsızlıktan sıvaları dökülmüş, ahşap kısımları çürümüş, dekoratif objeleri parçalanmış bir bina karşılıyor sizi evliliğe ilk adımınızı atarken.

Üstelik şöyle bir bakınca kullanılmayan atıl vaziyetteki bir harabe gibi görünen bu bina, şehrin tam göbeğinde.

Sayın Zeybek’in de her gün işe gidip gelirken görebileceği bir yerde üstelik. Gözünüzün önünü bari düzeltin sayın başkan…

Yoksa adı Atatürk Kültür Merkezi diye mi bu binayı kaderine terk ettiniz? Adını oradan silemediniz diye binaya mı küstünüz? O binadan kopan parçalar caddede yürüyen insanların üzerine düşüyor. Ama düşen sadece o binanın parçaları değil sayın başkan siz de gözden düşüyorsunuz…

Gelelim yeni Pazar yeri inşaatına… Sayın Zeybek; projesi hazırlanıp onaylanan, temeli çoktan atılan hatta ana hatları oluşan inşaata gidiyor demir direklerin boyunu beğenmiyor. “Yüksek olmuş bunlar, inşaatı durdurun” diyor… Müteahhit de diyor ki efendim projede neyse biz onu yaptık… E haklı adam, projeyi onaylarken aklınız neredeydi Sayın Zeybek? Öyle eliniz cebinizde şantiyeleri, Cuma günleri Mahalleri gezdiğiniz gibi gezerseniz plandan projeden hiç haberdar olmadığınız da böyle çıkar ortaya işte…

Yoksa Şimdi gözünüze batan demirler, işi verdiğiniz firmaya zamanında hoş görünmek için fazla fazla mı alındı? Kimlere ne kazandıracaktınız da plan proje yapılırken bol keseden herkese mavi boncuk dağıttınız?

Şimdi de gelmiş zaten kağnı gibi ilerleyen inşaat çalışmalarını durdurun diyorsun… O bölgedeki esnafın halini, derdini hiç sormuyorsun? 7 ayda gelinen nokta zaten bir arpa boyu… Senin aklına oraya gitmek yeni mi geldi? Ama göreceğiz sizi sayın Zeybek, kapı kapı dolaşıp oy isterken göreceğiz…

Tabi bu kadar olumsuzluk yanında bir teşekkürü Afyon Belediyesinim Konya yolunda bulunan sokak hayvanları bakım merkezinde görevli Veteriner hekim arkadaşımıza ve bakım görevlilerine yapmak istiyorum. Dün basın danışmanı arkadaşımız haber vermeden bu bakım evini ziyaret etti ve bana gözlemlerini aktardı. Sokak hayvanlarına temiz bir ortamda bakılması ve gereken ilginin gösterilmesi bizleri son derece mutlu etti. Görevli arkadaşlarımıza ve sorumlu kişilere bir kez daha teşekkür ediyoruz. İnşallah sokak hayvanlarının şehirden uzak yaşayabilecekleri doğal yaşam alanları oluşturulur insanlarımızda, sokak hayvanları da rahat eder. Başkan Zeybek bu projeyi bari yapta bizde seni alkışlayalım.

Afyonkarahisar Huzurevi çalışanları da mağduriyetlerinin giderilmesini bekliyor. Kapatılan huzurevinin yerine yenisi yapılmadığı için çalışanlar Emirdağ ilçesinde çalışmaya zorlanıyor. Evini ocağını dağıt gel Emirdağ’da yeni bir düzen kur diyorlar. Emirdağ Halaç huzurevine güya geçici bir süreliğine gönderilmişlerdi ancak şimdi kent merkezine yeni bir huzurevi yapılmayacağı söylenerek personeller orada çalışmaya mecbur bırakılıyor. Emirdağ’da kiralık ev bulmakta, düzen tutturmakta zorlanan personeller seslerini duyurmaya çalışsalar da bu emrivaki karşısısında çaresiz kalmışlardır. Hatta sesini duyurmak isteyen vatandaşlarımız tehdit edilerek susturulmuşlardır.

Bu olayın basına yansımaması için personele baskı uygulanmıştır.

Bu despot yönetim anlayışı, bu vurdumduymazlık, bu adaletsizlik inşallah İYİ Parti iktidarında son bulacak. Haklının hakkını savunacak, mazlumun elinden tutacağız. Bunlar gibi işimize geldiği gibi yaptırımlar uygulayıp da seçim zamanı siz çok kıymetlisiniz demek bize yakışmaz. Biz bu gün neysek, Allah’ın izniyle iktidar olduğumuzda da öyle olacağız.

Editör: Haber Merkezi