“İnsanımızın aklında ertesi gün faturalarını nasıl ödeyeceği, kirayı nasıl denkleştireceği var.”

Saadet Partisi Afyonkarahisar İl Başkanı Beytullah Karataş, İl Başkan Yardımcıları ve İlçe Başkanları teşkilat çalışmaları vesilesiyle Sultandağı, Dereçine, Çay ve Pazarağaç’ta ilçe ve belde teşkilatlarını ziyaret ederek vatandaşların sorunlarını, sıkıntılarını dinledi.

Dereçine Belediye Başkanı Ömer Yıldız’ı da ziyaret eden Karataş Dereçine Belediyesini ağır borç yükü ile devraldıktan sonra denk bütçeyi oluşturan, meyve ve kirazın başkenti Dereçine’deki üreticiyi her zaman destekleme gayretinde olan Belediye Başkanı Ömer Yıldız’ı tebrik ederek çalışmalarında başarılar diledi.

Pazarağaç Belde Teşkilatı ziyaretinde Cuma namazı sonrası vatandaşlarla bir araya gelen Karataş belde halkının sıkıntılarını dinleyerek partisinin çözüm önerilerini paylaştı. Pazarağaç’ta üye sayılarının gittikçe arttığını ve yapılacak ilk seçimlerde Saadet Partisinin beldede en yüksek oyu alacağını ifade eden Karataş Saadet Partisi iktidarında üretime dönük yatırımlarla vatandaşların çektikleri sıkıntının önüne geçileceğini ve insanımızın yüzünün güleceği günlerin yakın olduğunu söyledi.

Karataş ayrıca şunları söyledi;

Milyonlarca İnsan Açlık ve Yoksulluk Sınırının Altında Kaldı

Her gün bir başka bahane, hatta düşman üretmeyi; daha da kötüsü dün düşman ilan ettikleriyle bugün can-ciğer kuzu sarması olup, dünkü dostlarını da bugünün düşmanı ilan etmeyi karakter edinen bir iktidarla karşı karşıyayız.

-Hadi her şeyi anladık ama bir kıvırcık bugün pazarda 15-20 lira olmuş; bunun bahanesi ne, sebebi de kimler olabilir Allah aşkına?

-Bir ev kurmanın maliyeti geçen yıldan bugüne en az %100 artmış...

-Bekarlar evlenemiyor, evliler geçinemiyor; bunu neyle açıklayacaksınız?

-Türk-İş'in Mart ayı verileri açıklandı; açlık sınırı 5.500 bin liraya, yoksulluk sınırı 16 bin liraya çıkmış.

-Bekar bir çalışanın aylık yaşam maliyeti ise 6 bin 500 lira; gıda enflasyonu da %76!

-Asgari ücretliler ve emekliler başta olmak üzere milyonlarca insanın açlık, memurlar, işçiler, beyaz yakalılar, hatta evine 2-3 maaş giren milyonlarca aile de yoksulluk sınırının altında kalıyor; bunu nasıl açıklayacaksınız? Biz söyleyelim; ancak ve ancak becereksizliğinizle!

Alım Gücü Her Geçen Gün Eriyor

Şimdi asgari ücrete yeni bir zam konuşuluyor. Çünkü, daha şimdiden insanımızın alım gücü eridi. Evet böyle bir zam gereklidir ama kalıcı bir çözüm değildir.

Mesele, rakamları büyütmek değil; hayat pahalılığına son vermek, enflasyonu kontrol altına alabilmektir.

-Bakınız; geçen yıl asgari ücret 2825 lira iken bir asgari ücretli 220 litrenin üzerinde sıvı yağ alabiliyordu.

-Bugün asgari ücret 4250 lira olmasına rağmen yalnızca 70 litre civarında alabiliyor.

-8 milyon emekli açlık sınırının altında yaşıyor maalesef. Emeklilerimizin büyük bir kısmı çalışmak için iş arıyor.

-Pek çok emekli artık faturalar ve kirayla baş edemediği için çocuklarının evinde yaşamaya başladı.

-Devletten sosyal yardım alan ailelerin sayısı 2-2,5 milyondan; 4,5-5 milyona gelip dayandı!

Ak Parti Yoksulluğu Geniş Bir Tabana Yaydı

Yoksulluğu bitirme vaadiyle iş başına gelen Ak parti yoksulluğu geniş bir tabana yaydı. Orta sınıf çöktü, dar gelirli kesim daha da yoksullaştı.

Gelir dağılımındaki adaletsizlik çoğaldı, zengin ile fakir arasındaki makas kat be kat açıldı.

Şimdilerde halkın geçim derdini hafife aldıkları, gittikçe uzayan kuyrukları görmezden geldikleri yetmiyormuş gibi daha sağlıklı beslenmek için bazı tavsiyelerde bulunuyorlar.

Tok tutması için manda yoğurdu, kestane balı, hurma ve yulaf yemeyi tavsiye ediyorlar.

Bakınız değerli hemşehrilerim; sağlıklı beslenmek için bir yetişkin insanın yapması gereken harcama tutarı yaklaşık 1100-1250 lira arasında...

Gelişim çağındaki 4-6 yaş arasındaki çocuklarımız için ise bu tutar 750 lira civarında.

İnsanımızın aklında ertesi gün ne yiyeceği, faturalarını nasıl ödeyeceği, kirayı nasıl denkleştireceği var.

4 kişilik bir aile için sadece sağlıklı beslenme için yapılması gereken harcama tutarı 4-5bin lira…

Fakat ne yazık ki, kiraların ve faturaların arttığı, yeni zamların da yolda olduğu bu ekonomik darboğazda insanımız yeterince iyi beslenemiyor.

-Siz vatandaşa manda yoğurdu ve bal yemelerini tavsiye ederken, insanımız en temel ihtiyaçlarını bile karşılayamıyor.

-Çocuklar okula aç gidiyor. Derslerini düşünmesi gereken minik yavrularımız bile babalarının geçim sıkıntısını içlerinde taşıyarak gidiyorlar okula.

-Sofralarda eksik, yüzlerde burukluk, evlerde endişe var.

Tüm bunlar iş başına geldiğinde 2023’te ilk on ekonomiye girmeyi vadeden ama bugün geldiğimiz noktada 2023’ü “sıkıntılı eşik” nitelendiren iktidarın yol açtığı büyük yıkımın eseri.

Cumhurbaşkanı gece yatmadan önce tok tutması için ne yemesi gerektiğini düşünürken; insanımızın aklında ertesi gün ne yiyeceği, faturalarını nasıl ödeyeceği, kirayı nasıl denkleştireceği var.

Biz Saadet Partisi olarak, insanımızı yeniden ülkesiyle barıştırmak için varız.

Biz, ülkemizin problemlerine kalıcı çözümler üretmek için varız.

Biz, insanımızı insanca yaşatmak için varız.

Biz, açlık ve yoksulluk sınırının altında milyonlarca insanın hayata tutunmaya çalıştığı bu yoksulluk düzenine son vermek için buradayız.

Editör: Haber Merkezi