HERYERDE EROZYON VAR !

 

MHP Afyon Milletvekili Kemalettin Yılmaz, TBMM’de gündem dışı olarak yaptığı konuşmada, yılda yaklaşık 743 milyon ton verimli vatan toprağı, barajlara, göllere veya denize akmakta olduğunu dile getirdi.

 

Sözlerime başlarken idrak etmekte olduğumuz Ramazan Ayının Türk İslam Alemine ve tüm insanlara barış, huzur, saygı, sevgi ve hoşgörü ortamı sağlamasını yüce Allah (C.C.)’dan niyaz ederim.

 

Erozyon terimi son yıllarda ülkemiz gündeminde oldukça önemli bir yer teşkil ediyor. Öncelikle; erozyon denilince akla ilk gelen jeolojik manadaki erozyondan bahsetmek istiyorum.

 

Ülkemizde son yıllarda toprak erozyonu sorununun sadece edebiyatı yapılıyor. Maalesef her yıl ülkemiz yüzeyinden 25 cm kalınlığında, yaklaşık 400 bin hektar verimli araziye eşdeğer tarım toprağı muhtelif şekillerde yağmur, sel, kar, rüzgâr, çığlar, heyelan ve bunlarla oluşan erozyonla kaybolmaktadır.

 

Yılda yaklaşık 743 milyon ton verimli vatan toprağı, barajlara, göllere veya denize akmaktadır.

 

Yeteri kadar yeşillenemediği ve ağaçlandırılma yapılmadığı için ve de olanlarında muhtelif sebeplerle imha edildiği günümüzde en ufak bir yağmur yağışında derelerimiz adeta çikolata renginde akmakta, seller, heyelanlar pek çok mal ve can kaybına sebebiyet vermektedir. Diğer taraftan bin bir emek ve masrafla yapılan gölet ve barajların daha erken sürede dolmalarına ve devre dışı kalmalarına dolayısıyla ciddi bir ekonomi kaybına sebep olmaktadır.

 

 

Geçtiğimiz yıllarda TEMA Vakfı aracılığı ile ülkemizde toprak erozyonu bilinçlenmesi sağlanmaya çalışılmışsa da son yıllarda gerek bu vakfın gerekse Orman ve Su İşleri Bakanlığının bu yöndeki faaliyetleri oldukça azalmıştır.

 

Öncelikle ve özellikle ağaçlandırma çalışmalarını baraj ve gölet havzalarında hızlandırmalıyız. Çam ağacı konusunda ısrarcı olmadan meşe, gürgen, kestane, iğde, akasya gibi ağaçlara da yönelmeliyiz.

 

Son yıllarda başlatılan alım garantili orman fidanı üretimini daha da geliştirmeli, siyasi yandaş ve ahbap çavuş tasallutundan kurtarmalıyız.

 

Çalışkan insanımız, suyumuz, toprağımız ve güneşimiz çok iyi değerlendirilerek yurt dışına boşuna döviz ödemekten kurtuluruz hem de akıp giden vatan topraklarımızı korumuş oluruz.

 

On yılda 2 Milyar 700 Milyon ağaç diktiğini ifade eden hükümet yetkilileri bu ağaçların dikimini ve bakımını dahi kontrol etmemektedir. İfade edilen bu sayı ise;

 

-          Ya sayı saymasını bilmiyor ya da dayak yememiş veya

-          İnanmazsan git say deyimleri arasında konu tartışılırken bir gerçek var ki,

şehit ormanları adı altında oluşturulan ormanlarda bile 10 bin ağaç dikildi deniliyor, bakıyorsunuz hatta dayanamayıp sayıyorsunuz. 56 ağaç var. Örneğin Afyon Gebeceler de.

Binlerce Milyonlarca ağaç bakımsızlıktan kurumakta. Bu konuda herkesi bir kez daha hassas olmaya davet ediyorum.

 

Keşke her yıl milyarlarca ağaç dikebilsek.

 

Toprak erozyonu ile mücadelede tek yöntem bitkilendirme değil ama en önemlisi ağaçlandırma olduğu için dikkatlerinizi çekmek istedim.

 

Ülkemizin erozyonla kaybı sadece verimli vatan toprakları değildir.

 

 

AKP’nin 11 yıllık iktidarı döneminde uygulanan yanlış politikalar, yanlış tercihler nedeniyle milli, dini ve manevi pek çok değerlerimiz, kutsallarımız sıradanlaştırılmaya çalışılmış, saygınlığı kaybettirilmiş yani erozyona uğramıştır.

 

Devri iktidarınızda devlete olan güven, adalete olan güven, emniyete olan güven, erozyona uğramıştır.

 

Bugün söylediğini yarın yalanlayan, adalet adına adaletsizlik, hak adına haksızlık yapan vatandaşı tehdit eden, azarlayan, yok farz eden, ülke insanımızı 36 etnik parçaya ayırmaya çalışan, terörle ekonomik, sosyal, kültürel ve silahlı mücadele etmek yerine müzakere yöntemini seçen, tutarsız dış politikaları ile ülkemizi bölgede yalnızlaştıran, AB’ye yaranmak için tüm kutsallarımızı ayaklar altına alan, hala işsizlikte baş edemeyen, ekonomiyi düze çıkartamayan, pek çok insanımızı umutsuzluğa kapılmasına sebep olan, basiretsiz, beceriksiz hatta son zamanlarda şımarık ve iktidar sarhoşluğu içindeki devamlı gerilim üreten siyaset anlayışınız;

 

Vatandaşlarımızın nezdinde siyaset kurumuna ve siyasetçiye ciddi bir saygınlık kaybettirmiştir.

 

Tabiri caizse ülkemizdeki toprak erozyonuna kadar devri iktidarınızdaki milli ve manevi değerlerimizdeki erozyonda çok ciddi boyutlardadır.

Üniter yapımızda, milli birlik ve beraberliğimizde, ülke bütünlüğümüzde AKP’nin yaptığı tahribat erozyon gibi sessiz ve derinden gitmekte hazmede hazmede, hazmettire hazmettire uygulanmaktadır. 

Türk milleti olup bitenin farkındadır ve zamanı geldiğinde bunların hesabını soracaktır.

 

Ülke yönetimi ve vatan toprağı kutsaldır. Kaderine terk edilemez.