Doç. Dr. Turan Akkoyun'un "Payitaht Abdülhamit ve Gök Sultan" konulu konferansı

TRT'nin film yayın politikası üzerinde değerlendirmeler devam ediyor. Halen yayında bulunan Diriliş Ertuğrul, Payitaht Abdülhamid dizilerine yurt içinde ve yurt dışında gösterilen yüksek ilgi, farklı kulvarlarda yankı bulmaktadır. 13-16 Kasım tarihleri arasında "Dilimiz Kimliğimizdir" ilkesinden yola çıkılarak Yeni Türkiye Stratejik Araştırma Merkezi'nin öncülüğünde Ankara'da toplanan Türk Dili Konuşan Ülkeler Kurultayı'nda "Dünya Dili Türkçeye Sinema ve Film Desteğinin Tarihi Değeri" başlıklı tebliği ile her iki diziyi değerlendiren Afyon Kocatepe Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Turan Akkoyun, Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) Afyonkarahisar Şubesinin Yüksek Öğrenim öğrencilerine yönelik "İleri Düzey Liderlik Eğitim Programı Dersleri" çerçevesinde haftalık sürdürülen Geleneksel Pazartesi Seminerinde "Payitaht Abdülhamid ve Gök Sultan" başlıklı bir konferans verdi.

Payitaht Abdülhamid'in ele aldığı tarihi konu itibariyle hükümdarlık yaptığı 33 yıllık dönemden öncesi ve sonrası ile çok daha uzun bir zaman dilimini meşgul eden hususiyetler içerdiğini belirttikten sonra düşünce dünyası içinde değerlendirilmesi hususiyetine işaret etti.

II. Abdülhamit, tahtan indirilmesinin üzerinden on yıl geçtikten sonra ortada bir Osmanlı ülkesinin kalmadığını belirtip, ondan da çeyrek yüzyıl gibi bir zaman geçtikten sonra Türkçülük fikri çerçevesinde Atsız'ın kaleme aldığı "Gök Sultan Abdülhamit" başlıklı makalenin 33 yıllık iktidarın "ben de Türk'üm" haykırışının, güneşin doğduğu yerden battığı yere uzanışı olduğunu, suyun akıp mecrasını bulduğunu dile getirdi. Bu vesile ile Nihal Atsız da ölümünün 42. yılı vesilesiyle bir kere daha anılmış oldu.

İslami birliktelik Sultan tarafından hilafet merkezli olmak üzere sistematik bir şekilde Java, Endonezya, Malezya, Doğu Türkistan'a kadar uzatılmaya çalışılmış, Japonya dahil olmak üzere dünyanın en ücra noktalarıyla ilgilenilmiştir. Konferansa Doğu Türkistanlı, Afrikalı öğrencilerin iştirak etmesi de çok anlamlı olmuştur.

Türkler için ayrı, Azınlıklar için ayrı, Avrupalılar için ayrı, İslam dünyası için ayrı bir Abdülhamid algısı vardır. Bu durum bile Onun nasıl bir yerde bulunduğunu bize yansıtmaktadır.

Payitaht Abdülhamid dizisinde yer alan“Tarihteki gerçek kişi ve olaylardan esinlenerek hazırlanmıştır” ifadesi konuyu yakın geçmişe olduğu kadar günümüze da bağlamaktadır. Yapımın daha başlarında "kalkışma" konusunun işlenmesi, geçmişi bugünle bütünlemiştir.

Sultan II. Abdülhamid'in en büyük hedefi Hicaz Demiryolu Projesi idi. Proje, dünya siyaseti üzerinde derin izle bırakmıştır. Siyaset bilimcilerine zengin bir kaynak oluşturmuştur.

Payitaht Abdülhamid'de Türk kültürünün sembolleri ince ayarla veriliyor:

- Bozkurt’un bağımsızlığı, böğrünü deşmesi

- Osman Gazi’ye müracaat

- Metehan ordusu ve babası

- Köklü bir devlet geleneği

- Şeyh Edebali ile Özbekler Tekkesi çizgsi

Dizide vurgulanan devletin temel ilkeleri "Osmanlı Devleti'ni ayakta tutan dört unsur vardır:

- Birincisi Hükümet-i Türkiya,

- İkincisi Saltanat-ı Osmani,

- Üçüncüsü payitahtı İstanbul,

- Dördüncüsü en sağlam sütun hilafettir"

Yüksek Öğrenim gençlerinin gerek Payitaht Abdülhamit gerekse diğer filmlerle ile ilgili soruları konferansa ilgilerini ortaya koymuştur.

Editör: Haber Merkezi