Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı Kemal Demirkırkan, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin 16 Nisan'daki referandumda 'hayır' oyu çıkacağını gördüğünü söyledi. Demirkırkan, "AKP'de korku dağları sardı" dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı Kemal Demirkırkan, haftalık basın toplantısında ülke gündemindeki konuları değerlendirdi. Demirkırkan, şu ifadeleri kullandı:
Ülkemiz kan ağlamaya şehit haberleri gelmeye devam ediyor. Son haftada 15 şehidimiz oldu. Şehitlerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabır diliyorum. Tüm ülkemizin başı sağolsun. Biz bugün içerde ve dışarıda terör saldırılarına karşı birlik olmak durumundayken, maalesef kamplaşmaya devam ediyoruz. Bizleri yönetenler siyasi emelleri uğruna bizleri ayrıştırmaya kutuplaştırılmaya devam ediyorlar. 15 Temmuz sonrası “demokrasiye inanan tüm vatandaşlarımızı Yenikapı’ya davet ediyorum” dediniz, biz de ülkemizin bekası adına demokrasi sahip çıkmak adına Yenikapı’ya geldik, parlamenter sistemin geliştirmenin önemini vurguladık. O gün bize sarılanlar bugün Hayır diyenleri terörist olmakla, hainlikle suçluyorlar. Hayır diyen akademisyenden, hayır diyen gazeteciden, hayır diyen televizyoncudan, hayır diyen siyasetçiden, emekçiden, kadından, erkekten, yıllardır bu ülkeye emek vermiş emeklilerden, şehit annelerinden bile terörist ilan edecek kadar korkuyorlar. Ben HAYIR diyorum. Kusura bakmayın ama, ne beni ne de diğer vatandaşlarımızı terörist ilan etmek kimsenin haddine değildir. Elinizdeki teröristlik terazisi yanlış tartıyor, Geçmişte PKK’lılarla Oslo’da masaya otururken, İmralı’ya gemi seferleri düzenlerken, Diyarbakır’da Nevroz’u Apo’nun mesajları eşliğinde kutlarken Onların terörist olduğunu nasıl unuttuysanız bugün de vatansever, demokrat insanların Türkiye Cumhuriyetinin şerefli vatandaşları olduğunu, en az sizler kadar vatanını ve milletini seven insanlar olduğunu unutuyorsunuz.
16 Nisanda ülkemiz referanduma gidiyor. Ancak maalesef biz referandum tarihini havuz medyasının köşe yazarından öğrendik. Ülkemizde devletin çöküş içinde olduğunun, ahbap çavuş ilişkisi ile yönetilen bir ülke haline geldiğimizin en güzel belgesidir. Biz seçimle ilgili bilgileri yandaş yazarlardan değil, YSK’dan öğrenmek isteriz.
16 Nisanda yapılacak referandum bir parti seçimi değil, demokrasi seçimidir. Demokrasiden yana mı tavır takınacağız, otoriter yönetimden yana mı tavır takınacağız? Buna karar vereceğiz. Biz istiyoruz ki Türkiye’yi büyütelim, herkesin işi olsun, aşı olsun, gençler üniversiteyi bitirince işe başlasın, dar gelirliler ay sonunu nasıl getireceğini, emekçiler emekliliğinde nasıl geçineceğini düşünmesin, herkes huzur içinde yaşasın. Bütün bunların yolu da daha çok demokrasi, hayatın her alanında daha çok özgürlüktür. Dünyada ancak demokrasi ile yönetilen ülkeler bu şartlarda yaşıyor.
Referandumda vatandaşlarımızdan ellerini vicdanlarına koymalarını ve vicdanlarının sesini dinlemelerini istiyoruz. Soru şu. Cumhurbaşkanı taraflı mı olsun, tarafsız mı olsun? Cumhuriyet kurulalı beri Cumhurbaşkanı tarafsız. Çünkü cumhurun başkanı görüşü ne olursa olsun, inancı ne olursa olsun, yaşam tarzı ne olursa olsun 80 milyonu temsil ediyor. 80 milyonu temsil ettiği için tarafsız olması lazım.
1 koltuğa iki karpuz sığmaz denir. Şimdi bir koltuğa 3 karpuz sığdırmaya çalışıyorlar. Bir adama hem yasamayı hem yürütmeyi hem de yargıyı emanet etmek doğru mudur?
Anayasa tasarısında gençlere 18 yaşında milletvekili olabilirsin diyor. Ardından da, “askerlikle ilişiği olanlar milletvekili olamazlar.” diyor. Buyurun. Hangisi doğru? Gençlerin oyunu almak için, Onları kandırıyorlar. Sevgili gençler, 18 yaşını aşan ve ilk kez oy kullanacak gençler size sesleniyorum: Bu sahtekârlığa izin vermeyin. Bu sorun gündeme getirildiğinde de “18 yaşında milletvekili olur, onun da askerlikle ilişiği tamamen kesilir ve askerlikten muaf olur diye bir madde ekleriz” formülünü bizlerle paylaşıyorlar. Kendi çocuğunu milletvekili yapacak, ömür boyu askerlikten muaf olacak, garip gurebanın çocuğu El Bab’a gidecek, eksi 35-40 derecede soğukta terörle mücadele edecek, şehit ya da gazi olacak. Daha Anayasa taslağı kabul edilmeden nasıl delineceği, nasıl etrafından dolaşılacağını tartışmaya başladık. Bu anayasa işte bu kadar ciddiyetsiz.
Bu Anayasa taslağının anayasa Komisyonundaki ve TBMM’ndeki görüşmelerinden, oylamasına kadar, içerisinde barındırdığı pek çok aykırı hükme rağmen, CHP Anayasa Mahkemesine gitmeme kararı almıştır. Halkın egemenliğini koruyacak olan yine halkın iradesi ve gücüdür. Amasya Tamiminde dendiği gibi “Milletin istiklalini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.” Halkın iradesiyle korunamayan bir egemenliğin, başka hiçbir güçle korunması mümkün değildir. Bu milletin demokrasiye sahip çıkacağına, TBMM’ne yani kendi iradesine sahip çıkacağına inanıyoruz. Bayrağımıza, vatanımıza, milletimize inanıyoruz ve güveniyoruz. Son söz milletindir. BU SEFER GERÇEKTEN ÇOK OLDULAR.
Korku dağları sardı. 16 Nisan’dan sonra Türkiye’de aydınlıkların başlayacağını onlar da görüyorlar. Artık hayır çıkmasın diye ne yapacaklarını şaşırdılar. İktidar sigara bıraktırmaya yönelik broşürlerdeki, reklamlardaki “HAYIR”ları yasaklıyor.
Dün Afyonkarahisar Valiliği yaptığı açıklamayla OHAL yasaklarını hatırlattı. Daha önce OHAL şartlarında seçim olmaz demiştik. Şimdi seçimde vatandaşımızı bilgilendirmek İÇİN Valilikten izin alacağız. Stand açma, açık ve kapalı alanda toplantı düzenleme, broşür dağıtma gibi birçok seçim çalışması için izin almak durumundayız. Biz sayın valimizin Devletin valisi olarak davranacağına, hiçbir partiye siyasi destek sayılabilecek girişimlerde bulunmayacağına, adil olacağına inanıyoruz. Ayrıca sayın Valimizden devlet kurumlarının ve memurlarının tarafsızlığı konusunda uyarıda bulunması gerektiğini ifade etmek istiyorum. Örneğin Gençlik ve Spor İl Müdürlüğüne bağlı gençlik merkezlerinde, kredi ve yurtlar kurumuna bağlı yurtlarda düzenlenen “kariyer günleri” “seminer” “sohbet” gibi etkinliklerde sadece AKP’li yetkililer mi davet edilip konuşma yapabilecektir. Sayın Valim, tarafsızlığınızı, devlet adamlığınızı göstermenizi bekliyoruz.
Afyonkarahisarımızın kirli havası nedeniyle defalarca açıklama yaptım. Bir kış daha geçti ancak en ufak bir çalışma görmedim. Dünya Sağlık Örgütü’nün hava kirliliği verileri incelenerek Guardian gazetesinde yayınlanan yazıda Avrupa’nın havası en kirli 10 şehrinin 8’i Türk şehri, Afyonkarahisar Avrupada 7, ülkemizde 5. sırada.
Editör: Haber Merkezi
