“12 Eylül, Türk siyasi tarihi açısından önemli bir tarih”

 

Gün FM’de yayınlanan Basın Odası, yaz tatilinin ardından yeni sezonun ilk programıyla dinleyicileriyle buluştu. Gazeteci İsmail Akar’ın hazırlayıp sunduğu programa Gazeteciler Ahmet Tunca, Polat Yılmaz ve Ertuğrul Sevim yorumlarıyla katıldılar.

Basın Odası’nın yeni sezondaki ilk gündemi 12 Eylül askeri darbesinin yıldönümü olması nedeniyle bu konu oldu.

“Gelen şehit haberleri hepimizi derinden üzüyor”

3 aylık bir aranın ardından yeniden dinleyicileriyle buluşmanın heyecanını yaşadıklarını kaydeden Basın Odası’nın moderatörü Gazeteci İsmail Akar, güzel bir sezon dileyerek konuşmasına başladı.  “12 Eylül, Türk siyasi tarihi açısından önemli bir tarih” diyen Gazeteci Akar, “12 Eylül 1980 tarihinde genç yaşta bir üniversite öğrencisiydim. O dönemde yaşananları iyi hatırlıyorum. 12 Eylül askeri darbesi ülkemizin demokrasisi üzerinden adeta bir silindir gibi geçti. Sabahleyin farklı bir görüşten gencin elinde olan silah, öğleden sonra diğer görüşteki gencin eline geçiyordu. Çok zor günler yaşandı. Bir daha benzeri müdahalelerin hiç yaşanmamasını diliyorum. Şu günlerde de ülkemiz acı hadiseler yaşıyor. Gelen şehit haberleri hepimizi derinden üzüyor. Bu vesile ile tüm şehitlerimize rahmet, milletimize başsağlığı diliyorum. Bu aşamada herkesin sağduyulu olması gerekiyor. Bu çok önemli” şeklinde konuştu.

“12 Eylül öncesi Türkiye berbat bir durumdaydı”

12 Eylül askeri darbesinin üzerinden 35 yıl geçmiş olmasına rağmen anayasanın bir türlü değiştirilemediğini kaydeden Gazeteci Ahmet Tunca, “Ülkemizde demokratik bir anayasaya ihtiyaç vardır. Bunu siyasilerde dile getiriyor. Ancak bu bir türlü yapılamadı. Geriye dönüp baktığımızda 12 Eylül öncesi Türkiye berbat bir durumdaydı. Bütün illerde olaylar vardı. İnsanlar birbirini öldürüyordu. Sağcı-solcu diye insanlarımız kamplaşmıştı. Bu kamplaşma nedeniyle biz binlerce insanımızı kaybettik. Bu vahim bir tabloydu. Bunun durdurulması lazımdı. Bugün 12 Eylül’ü yargılıyoruz. Elbette yargılanacak. Çünkü çok tahribat yaşandı. Ama bu yaşananların ardından 12 Eylülcülerin yaptığı anayasa yüzde 90’ın üzerinde oy aldı. Bu da garip bir durumdur. Türk demokrasisi 12 Eylül nedeniyle uzun süre aksamıştır. Bu darbenin etkisini ülkemiz uzun yıllar üzerinden atamamıştır” diye değerlendirmede bulundu.

“Bir daha aynı hatalara düşülmemelidir”

12 Eylül sürecinde birçok acı hadisenin yaşandığına değinen Gazeteci Polat Yılmaz, “Binlerce kişi gözaltına alındı. Binlerce kişi fişlendi. Cezaevlerinde insanlar öldü, idamlar yaşandı. Binlerce kişi ülkesinden kaçtı, vatandaşlıktan çıkarıldı. Ardından da yüzde 92 oyla ülkemizi pek çok açıdan kısıtlayan bir anayasa kabul edildi. 35 sene önceki bu olaydan herkes ibret almalıdır. Bir daha aynı hatalara düşülmemelidir. Kardeş kavgası yaşanmamalıdır. 12 Eylül’ün konuşulması bu açıdan önemlidir. 12 Eylül deyince benim aklıma ilk gelen o dönemki siyasi liderlerin sorunu göremedikleri veya görüp de çözemedikleridir.  Kaotik bir ortam yaşanmıştır. Bu kaos darbe ile durdurulurken pek çok kesimin maalesef canı yanmıştır. Türkiye 35 senenin ardından hala bu darbe anayasasını tartışıyorsa demek ki siyasetçilerde bir sıkıntı var. Bunun değiştirilmesi gerekirdi. 7 Haziran seçimleri neticesinde halk koalisyon istemiş, ancak siyasiler bu koalisyonu kuramamışlardır” şeklinde konuştu.

“12 Eylül’den önce siyasi Kürt hareketi yoktu”

12 Eylül askeri darbesinin üzerinden 35 yıl geçtiğini ve bu hadisenin olduğu zamanları yaşamamış olan ciddi bir genç nüfusun bulunduğunu belirten Gazeteci Ertuğrul Sevim, “Ben o günlerde yaşananları iyi hatırlıyorum. İhtilal olduğunda 8 yaşındaydım. 12 Eylül’ü getiren sebepleri gördüm ve yaşadım. Ancak sonraki okumalarımda edindiğim bilgi 12 Eylül’ün ABD’ye yakın bir küresel güç tarafından ülkemiz için hazırlanmış bir senaryo olduğudur. 12 Eylül olduğunda anarşi durdu diye sevinenler oldu. Kimisi ise üzüldü. Hakikaten sıkıyönetim mahkemelerinde çok ciddi zulümler yaşandı. 12 Eylül’den önce siyasi Kürt hareketi yoktu. Diyarbakır Cezaevi’ndeki işkenceler, askerlerin yaptığı yanlışlar sonucu oradan çıkanların birçoğu PKK’yı kurdu ve güçlendirdiler.  12 Eylül askeri darbesi Türkiye’de siyasi Kürtçülüğü ortaya çıkarmıştır. Bugün Türkiye 12 Eylül öncesinden daha kötü duruma bundan dolayı gelmiştir” diye konuştu.

Dinleyicilerin soru, görüş ve önerileriyle yoğun olarak katıldıkları Basın Odası yaklaşık iki saat sürdü.

Editör: Haber Merkezi