HERKESE MERHABALAR…

Eleştiriye inanılmaz açığım ve çok seviyorum çünkü bizim bazen göremediğimiz şeyleri sağ olsun değerli okurlar anında görüyor ve uyarıyor bu da benim çok hoşuma gidiyor.

Gazetecilikte temek kural değil mi zaten TARAFSIZLIK ÖZGÜRLÜK VE HALKIN SESİ olmak…

Neyse hadi konulara girelim yine bodoslama…

Seçim mi geçim mi yoksa ülkenin bekası mı gerçekten zor süreç…

Partiler inanılmaz çalışıyorlar.

Seçim atmosferi her geçen gün artıyor.

Dikkatimi çeken bir konu ve kulvar var.

Kadın seçmenler…

Kadın; Evi ev yapan muhteşem işler beceren dişi kuş misali eşini aşını geleceğini ve çocuklarını yarınlara hazırlayan eli öpülesi varlıklar…

Elbette vatan sevgisiyle evlat sevgisini harmanlayan değerli hem cinslerim bu seçimde çok önemli rol oynayacaklar.

Ülkemizde de seçmenlere baktığımızda kadın seçmenin ülke yarısına eşit olduğunu görüyoruz.

Bu durum ilimizde de böyle…

Geleceğin inşası elbette onların elinde…

Hal böyle olunca pek çok aday bu kulvarı yakalamak için inanılmaz vaatlerin arkasına sığındılar.

Elbette ilimiz hanımları nereye oy vereceklerini ülkenin ve şehrin geleceğine yön vermek için nasıl davranacaklarını çok iyi biliyorlar.

Bakalım bu seçimde onların yönü ne olacak çok merak ediyorum.

Bir ablamla yaptığım diyalog da çok ilgimi çekmişti,

Dedi ki bana “ Cam kırıkları gibidir bazen kelimeler, ağzına dolar insanın. Sussan acıtır, konuşsan kanatır. Bana seçimleri soruyorsun güzel kızım bak; öleceğiz bir gün gömecekler. Bir kaç gün övecekler. Sonra kalan malını bölecekler. Hatta memnun kalmayıp üstüne bir de sövecekler. O yüzden bizim vatandaşın şu an en büyük derdi GEÇİM.

Kızım…

Kim alırsa seçimi güzel ülkemizin değerini bizlere daha çok yaşatsın inşallah.

Elbette güzel yürekli ablamız evinin aşının eşinin ve evlatlarının gelecek derdinde…

İlimizde ise partilerin son düzlüğe geldiklerini söylemiştim.

Vatandaş samimiyet dürüstlük ve yapacakları projelerin sağlam olmasını istiyor.

Ona göre de oyunu hazırlıyor.

Öyle bir devirdeyiz ki gerçekten insanlar birbirinden hem soğudu, hem de herkes birbirine kuşkuyla bakar oldu. Düşünsenize çoğumuz daha üst katta ki komşuyu bile tanımıyor. O derece mesafeler açıldı.

Evler büyüdü ama aileler küçüldü.

Zekâ arttı ama vicdan azaldı.

Uzay yakın ama komşu uzak oldu.

İletişim araçları arttı ama muhabbet azaldı.

İlaçlar arttı, ama kanserde çoğaldı.

Bilgi arttı ama güven azaldı.

BENLER büyüdü ama BİZLER azaldı…

Yani değerli okurlar paranın şu devirde artık açmadığı kapı kalmadı.

Yaşamını iyileştirmek isteyen herkes, ilk önce olumlu düşünmeyi öğrenmeli…

Çünkü düşünceler inançları, inançlar davranışları, davranışlar da çevreyle etkileşimi iletişimi belirler.

Adaylar ne kadar kendilerini vatandaşa anlatırlarsa o derece hürmet ve sempati görürler Gülen yüzün samimiyetin ve sıcaklığın yoksa hele ki bu gezdikleri heyetlerde bu çok fazlayla işte adayın sıkıntısı tam da burada başlıyor.

İfade etmek bilgi sahibi olmak çözüm odaklı çalışmak ve en önemlisi herkesi dinlemek ve dokunmak seçmende direk hayat bulan unsurlar…

KİMİN SENİNLE NE KADAR İLGİLENDİĞİ DEĞİL, KİMİN SENİ GÜLÜMSETTİĞİ DAHA ÖNEMLİ BU HAYATTA

Umarız memleket için kim hayırlısıyla o olsun yeni başkan.

Partilerin kendilerini anlatmalarının yanında ekonomik göstergelerde kesinlikle belirleyici unsur.

Bunun yanında mağdur olan emeklilerde biraz öfkeli biraz hayal kırıklığı yaşasalar da her anlamda şükretmeyi çok iyi biliyorlar sanırım yanılmıyorsam yirmi bin civarı yakın şehrimizde emekli olduğunu düşünürsek, bir de ekonomik anlamda sıkıntı çeken geniş bir kitleyi hesaba katarsak bu seçim gerçekten bıçak sırtı dediğimiz bir mecrada geçecek o kesin…

Tabi ki bunlar benim gözlemlerim.

Son dip not sözü söyleyelim ve köşeyi kapatalım bu hafta…

“HER ŞEY GÖRÜNDÜĞÜ GİBİ OLSAYDI, ELİNE ALDIĞIN DENİZ SUYU MAVİ OLURDU.

O YÜZDEN DEMEMİZ O Kİ ÖNCE ÜLKEMİZ, SONRA SAĞLIK, SONRA AŞ, SONRA AİLEMİZ…

Kalın sağlıcakla kendinize çok güzel davranın…