Vali Yusuf Güner, Yangından Kalan Yaraları Sardı.
Geçtiğimiz Salı günü ilimiz merkezinde Fakı Paşa Mahallesinde meydana gelen bir yangın sonucu 4 tane konut kullanılamaz hale geldi. Valimiz Hakan Yusuf Güner, yangın sonucu kullanılama hale gelen evleri yerinde görmek ve bu evlerde kalan vatandaşların yaralarını sarmak üzere olay yerinde incelemelerde bulundu.
Vali Güner’in incelemelerine Belediye Başkanı Burhanettin Çoban ve İl Emniyet Müdürü İbrahim Özel eşlik ettiler.
Yangının çıktığı Fakı Paşa mahallesine gelen Valimiz Hakan Yusuf Güner, mahalle sakinlerini selamlarken Belediye Başkanı Çoban ile birlikte çocuklara gofret dağıttı.
Daha sonra yana evlerde incelemelerde bulunan Valimiz Hakan Yusuf Güner, çıkan yangın ve ailelerin durumu hakkında mahalle muhtarı Remzi Karataş’tan bilgiler aldı.
İnceleme sonrasında basın mensuplarına açıklamada bulunan Valimiz Hakan Yusuf Güner;
“Burada çıkan yangın sonucunda zarar gören vatandaşlarımıza yardım noktasında Valiliğimizce yapılabilecek konuların yerine getirilmesi ile adli anlamda da gerekli yasal işlemin takibine yönelik Emniyet Müdürlüğümüz gerekli çalışmayı yapacaktır. Belediye Başkanımızın zaten daha önce başlatmış olduğu bu mahalleyle ilgili bu halka yönelik çok ciddi bir Kentsel Dönüşüm proje çalışması var. Bu proje çalışması tamamlandıktan sonra da devletimizin ve hükümetimizin kaynaklarıyla belediyemizin kontrolünde burada güzel bir Kentsel Dönüşüm planlanıyor. Zaten dönüşümün amacı; bu tür üzücü durumların önüne geçmektir. Ben üzülerek burayı gördüm, ilk defa bu mahalleye giriyorum. İnsanlarımızı bir an evvel bu sefaletten kurtarmak için elimizden geleni yapacağız. Sağ olsun Belediye Başkanımız da böyle bir çalışmayı başlatmış, kendisine de bu hassasiyetlerinden dolayı teşekkür ediyoruz. Şu anda incelemelerimizi yapıyoruz.   Ayrıca İtfaiye ve Emniyet Müdürlükleri burada oluşan hasarlarla ve zararlarla ilgili gerekli raporları tanzim ediyorlar. Bize düşen bir görev olursa vatandaşlarımız bize müracaat edebilirler. Ayni ve maddi yardım anlamında biz her türlü desteği Valiliğimiz Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı marifetiyle ve Belediye Başkanımızla vermeye hazırız. Üzücü bir hadise ama takip ediyoruz. Konuyu Emniyet Müdürümüz de kişiyle ilgili olarak görevli Savcımızla görüşerek, takiplerini yapacak, yasal kanunlar çerçevesinde yapılması gereken herşeyi yapacağız. Kimsenin kimseyi rahatsız etmeye, kimsenin kimseyi huzursuz etmeye, kimsenin kimseyi evinden yurdundan etmeye hakkı yok. Buna devlet olarak biz hassasiyet göstereceğiz, ancak vatandaşların, mahalle sakinlerinin de burada yaşayan insanların da bu insanlara saygı göstermesi gerekir. Arkadaşlarımız takip edecekler, gerekli emniyet ve güvenlik tedbirlerini alacaklar, mahalle ve sokakta ve en ufak bir olumsuz durum olursa vatandaşlarımızın bu konuda Emniyetimize ve Savcılığımıza müracaat etmelerini rica ediyorum. Çünkü şikayete göre işlem başlatabiliyoruz. Şimdi bu mağdur vatandaşlarımız muhtarımız kanalıyla bize bir irtibat sağlarlarsa biz gerekirse kira yardımı yapabiliriz. Bu yangın olayından dolayı ama şuana kadar bize henüz bir talep gelmemiştir. Mahalle Muhtarımız bir değerlendirsin, ailelerle görüşürüz eğer aileler çok zor durumdaysa biz kira konusunda eğer sosyal güvenceleri yoksa kira yardımı yapabiliriz. Biz bunun için varız, zaten devlet bunun için vardır. Biz her konuda gerek bu mahallede olsun, diğer mahalle olsun yardıma hazırız. Mağdur vatandaşlarımız bazen akrabalarının yanında kalmak istiyorlar kira yardımı istemiyorlar, bazen akrabalarının yanında kalmak istemiyorlar kira yardımı istiyorlar. Bu anlamda biz her durumda yardımcı oluruz. Muhtarımız burada bizi temsil ediyor, Belediye Başkanımızı temsil ediyor koordine edecek belediyeyle valilikle irtibatı sağlayacaktır.
 
Yangın konusundaki açıklamasının ardından basın mensuplarının İl ve ilçelerimiz hakkındaki görüşleri, Zafer Haftası kutlamaları, güvenli trafik projesi, eğitim, trafik gibi konular ile ilgili sorularını da yanıtlayan Valimiz Hakan Yusuf Güner; “Bütün ilçeleri bir kez gezdim. Bunun dışında Sinanpaşa İlçesine de 2. kez ziyaret ettim. Sinanpaşa İlçemizi ziyaretim sırasında bütün muhtarlarımızla, bütün kasaba Belediye Başkanlarımızla bir araya geldim ve bütün sorunlar ve talepleri bire bir yüz yüze müdürlerimizin nezaretinde aldım. Bunları bir liste haline getirdim. Bütün kurumlara ev ödevi verdim, sonuçlarını 1 Ekim tarihine kadar bize bildirecekler. Bizde bunun geri dönüşümünü Kaymakamlığımız kanalıyla tüm muhtarlara yapacağız. Hangi muhtar ne talep etmiş, ilgili kurumun talebi ile ilgili olarak ne yapılmış, bu konuda bizzat bize ne iletildi ise biz de bizzat geri dönüşümü yapmak üzere muhtarlarımıza tarih verdik. İlçelerimizi bir kere gezdik şimdi ikinci kere gezmeye başladık. Bu anlamda mahallelerimizi ilk defa ben Belediye Başkanımızla bu olay vesilesiyle bu mahalleye gelmiş oldum. Ramazanda da biz bütün mahalleleri Belediye Başkanımızla teravih vesilesiyle camileri gezerek farklı kişilerle bir araya geldik. Afyonkarahisar çok güzel bir il. Çok gelecek vaat eden bir il, bunu her yönüyle görmek mümkün. Afyonkarahisar’ın her yerinde çok ciddi ve önemli iş ve işlemlerde bulunuluyor. Belediye Başkanımız bu doğrultuda peyder pey büyük bir gayret içerisinde çalışmalar sürdürmektedir. Afyonkarahisar büyük şehir olduğunda imar konusunda gerçekleştirilen tüm iş ve işlemlerde belediyemiz yetkili olacak. Bu anlamda sadece belediyemiz merkezde değil tüm ilçelerde de çalışmalarını en iyi şekilde yürütecektir. İnanıyorum ki bu süreç çok fazla olmayacak. Ben buradayken Afyonkarahisar’ın büyükşehir olacağına inanıyorum. Yaptığımız çalışmalar ve ölçülen skalalar doğrultusunda bunun olabilme oranı çok yüksektir. Bu anlamda mahallelerin hizmet alabilmelerdi bağlamında belediyecilik çok önemlidir. Tabi diğer kurumlarımızın çalışmaları da önemlidir. Halkımıza hizmet etmek, onlara en iyi şeklide yardımda bulunmak anlamında tüm iş ve işlemler önemlidir. Görüyorsunuz ki tüm kamu kurum ve kuruluşları birlik ve beraberlik içerisinde çalışmalarını sürdürmektedirler. Bizler bir ve bütün olarak çalışmaktayız. Nasıl ki Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımız kardeş ise bizde belediye başkanımızla kardeşiz. Bizler kurum ve kuruluşları ayrı bir cumhuriyet olarak görmüyoruz. Her kurum bir ağacın parçası gibidir. Gövdesinde de millet var. Belediye Başkanımızın çok büyük çalışmaları var. Bundan sonra biz belediye başkanımızla bütün mahalleleri dolaşacağız. Valiliğimizle alakalı sorunları mesela, eğitim sağlık gibi konularda bunları kayda alacağım. Bazı konularda da Belediye Başkanımıza destek olacağız. “dedi.
Valimiz Güner konuşmasına ; Ben Afyonkarahisar’a geleli çok kısa süre oldu. Şu günlerde sadece gözlem yaparak ortamı tanımaya çalışıyorum. Mutlaka iyinin daha iyisi, güzelin daha güzeli vardır. Ama Afyonkarahisar’a geldim geleli çok önemli iki olay gerçekleşti. Bunu göz ardı etmemek lazım. Bunlardan biri düşünüp ama yapılamayan bir şey. Zafer yolu beton asfaltla kaplandı. Maliyeti 10 milyondur. İkincisi de yaklaşık yine 10 milyonluk İstiklal Tanıtım Merkezinin yapılmasıdır. Bu anlamda bu iki önemli adım ilimiz için çok önemlidir. İstiklal Tanıtım Merkezinin tamamlanmasıyla insanlarımız adeta o günleri yaşayacaklardır. Zaten o günleri anlamak için göz yaşı dökmeliler. Resmi seremonilerle insanlar o duygu ve düşünceyi yakalayamıyorlar. İnsanlar o anı yaşayarak elde ediyor. Buda görsel efektlerle, çok özel sanat faaliyetleriyle yapılabiliyor. Bunun içinde para ve kaynak gerekiyor. Ben memleketimizin gururu hemşehrimiz Prof. Dr. Veysel Eroğlu Bakanımıza bir kez daha Vali olarak şükranlarımı ifade ediyorum. Birçok insan birçok şeyi söylüyor ama yapmak en zor ve en ciddi olanı.   O yaptı yani. Bir daha ki sene Allah nasip ederse 29 Ağustos’da İstiklal Tanıtım Merkezini açacağız. Adeta Anıtkabir’deki o gördüğümüz hissettiğimiz şeylerin Afyonkarahisar persfektifini orada göreceğiz. Şuhut’tan Kocatepe’ye uzanan Zafer yolu iki ayrı güzergah halinde Belediyemiz tarafından asfaltlandı. Ödeneği de Özel İdare tarafından Belediyemize aktarıldı. Bu anlamda biz bu tür yerel dinamikleri kullanarak vatandaşa en iyi hizmeti sunmaya çalışıyoruz. Bu anlamda mutlaka benim tespit ettiğim noksanlıklar oldu. Belediye Başkanımızla da konuştuk onu. Yollara at gübreleri o anda yürürken dökülebilir dedik, ondan sonra araçlar trafik tedbiri anlamında ileri geçirilmeyebilir dedik. Daha fazla bayrak dağıtabiliriz dedik. Bakın Belediyemiz 13 ülkeden 500 kişiyi misafir etti. Bunlar çok önemli şeyler 3 tane çok ciddi sanatçı getirdi ve halk alanları hınca hınç doldurdu. Benim şimdi birinci hedefim Valiliği taşımak. Geldiğim günün ertesi günü gittim Hükümet Konağına. Belediye Başkanımızı da götürdüm, beraber baktık ve bu hedefi koyduk. Şuanda kısa vadede üzerinde en ciddi durduğum şey bu konudur. Her gün uğruyorum, Hükümet Konağına ivedilikle taşınacağız. 1 Kasım günü Belediye Başkanımızla bitse de bitmese de 1 Kasımda yıkımını başlatıyoruz. Ayrıca gelen komutanlarımızla konuştuk onlar bize bir mektup yazacaklar ve önerilerini bildirecekler. Yani onlarından dışarıdan bir göz olarak, asker olarak bakacaklar, çünkü askerlerde asker boyutuyla bakıyorlar. Onların tavsiyeleri olabilir onları değerlendireceğiz. Bizim abdestimizden şüphemiz yok, o yüzden namazdan da hiç şüphemiz yoktur. Her türlü tavsiye ve eleştiriye saygı çerçevesinde olmak kaydıyla ve samimi olmak şartıyla açığız. Yapabildiklerimizi yapabiliyoruz deriz, yapamadıklarımızı neden yapamadığımızı izah ederiz. Zaten biz bunun için varız burada. Bizim varlık sebebimiz bu. Ama bundan sonra sadece devletin değil halkın kucaklandığı bir Valilik modeli göreceksiniz onu açıkça söyleyeyim. Bu benim kendi yaklaşımımdan kaynaklanan bir şeydir. Daha fazla devletten ziyade halkla temas etmeye çalışacağız. Halkla kucaklaşmaya çalışacağız. Ve halkın her kesimiyle yani fakiri de dışlamayacağız, zengini de dışlamayacağız. Öksüzü de dışlamayacağız, ailesi aşireti olan insanı da dışlamayacağız. Herkesi kucaklayacağız. Yani bir kesimin parçası değil, her kesimin parçası olmak için elimizden geleni yapacağız. Bugün burada bulunmamızda bunun bir göstergesi. Bakın benim de Belediye Başkanımızın da o kadar işimiz var. Vatandaşımıza önem verdiğimiz için şu anda buradayız. Halk söz konusu olduğunda bütün işler durur. Filistin’li yaralı kardeşlerimizin ilimize intikali için dün gece 12.30’a kadar Belediye Başkanımızla beraber koordinasyon yaptık, bütün kurumları koordine ettik. Ve saat gibi işleyen bir sistem oluştu şu anda. Arkadaşlarımız gelen misafirlerimizi belirlenen kriterlere göre misafir ediyorlar. Onlara Afyonkarahisar’ın hem güzelliğini, sıcaklığını, milli manevi duygularını, hem de memleketimizin ülkemizin insanlık onuruna verdiği değeri güzel bir şekilde hissettiriyorlar. Afyonkarahisar’ın böyle bir hizmeti sunmuş olması Afyonkarahisar’ın büyük bir prestiji, büyük bir saygınlığı ve büyük bir hizmetidir. Aslında Zafer haftası kutlamaları içerisinde en büyük farkındalıklardan birisi de milli mücadelenin ruhuna uygun olarak gariban insanların gariban halkın ezilmesine esaretten kurtulmasına uygun en güzel programlardan biriside Afyonkarahisar Valiliği ile İl Sağlık Müdürlüğünün koordinesinde yabancı ülkede düşman toprakları altında olan insanların, baskı zülüm altında olan insanların burada tedavi ve misafir ediliyor oluşu olmalıdır. Bence bu 30 Ağustos’un en büyük programın güzelliği zenginliği, gözden kaçırılmaması gereken boyutu budur. Yani biz bu sene 30 Ağustos’u ruhuna anlamına en uygun şekilde dün akşamki güzel ve düzenli koordinasyon sonucunda hizmeti sunarak ifa ve icra ettik diye düşünüyorum.
Ayrıca Milli Eğitimde göreve başlayanlar ve görevi bırakanlar ile ilgili ciddi bir dönüşüm bir değişim var. Bu değişim dönüşüm kamuoyunda çok konuşuluyor. Bizler yasaların emrettiği usulde titizlikle uygulanmasını takip ediyoruz. Bu anlamda eğer yasaya ve hakkaniyete uygun olmayan bir şey varsa öncelikle Valilik olarak biz ikazını ve ihtarını yaparız. Ayrıca her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının olduğu gibi idarecilerimizin de idare mahkemesine itiraz etme hakkı var. Bu anlamda bu personel hareketleri sadece personel boyutuyla değerlendiriliyor.     Aynı zamanda ihalesi yapılmış ve devam eden eğitim yatırımlarının takibini çok ciddi bir şekilde yapıyoruz. Tadilatları yapılan okullarımızın kısa sürede tamamlanması için bundan 1.5 ay önce Köylere Hizmet Götürme Birliği bütçesinden ciddi bir bükçe ayırdık. Ekip Projesi adı altında eğitimde kalitenin iyileştirilmesi projesi adı altında bir proje hazırladık. Bu projeyi Orman ve Su İşleri Bakanımıza ve Milli Eğitime takdim ettim. Sayın Bakanımız bunu inceledi ve önümüzdeki hafta itibariyle bunu bizimle paylaşacak. Söz konusu projede Belediyesinden tutun Kaymakamlığına kadar tüm kurumlar yer almaktadır. Allah nasip ederse ilimizde Milli Eğitimle ilgili gerek fiziki durumun iyileştirilmesine yönelik, gerekse eğitim kalitesinin arttırılmasına yönelik bir seferberlik başlatacağız. Buradan yeni okul müdürü olacak arkadaşlara çağırım şu. İnsanlar bir takım görevlere talip oluyorlarsa yada bir takım görevlere insanlar layık görülüyorsa bazı başarıları ortaya koymaları lazım. Yani ben koltuğu aldım, artık bu koltuk benimdir, kimse bana dokunamaz, bende kafama göre hareket ederim anlayışına müsaade etmeyeceğiz. Bu anlamda İl Milli Eğitim Müdürümüz ve Kaymakamlarımızı sürekli sıkıştırıyorum ve sürekli motive ediyorum. Diyorum ki bizden talep edin, ne talep edersiniz her türlü talebinizi yerine getirmeye hazırız, yeter ki talep edin bizde size destek olalım diyoruz. Bir takım hedefler bir takım projeler ortaya koyun. Bu hedefleri ve projeleri il ve ilçelerimizi kapsayacak örnek bir proje ve altında alt projelerle beraber toplam bir ekip projesi altında makro bir projeyle ilimize uygulayacağız ve uygulatacağız. Buna İl Genel Meclisi, Belediyemiz ve İl Özel İdaresi katkı sağlayacak. Sivil Toplum Kuruluşlarımız, Ticaret ve Sanayi Odamız, Esnaf Odamız katkı sağlayacak. Hedefimiz öncelikle eğitimde başarıyı arttırmak, sonrasında Fiziki olarak eğitim binalarını daha iyi hale daha estetik hale getirmek olacaktır. Trafikle ilgili ileriye dönük belediye başkanlığımız şu anda bir takım çalışmalar içindeler. Bu anlamda bir proje hazırlayacağız. Bu projenin içinde aksayan şeyleri de göreceğiz. Ulusal Trafik Güvenliği ile ilgili proje devam ediyor. Onda herhangi bir problemimiz yok. Yalnız bunu daha ölçülebilir, daha farkındalık yaratabilir şekilde mevcut emniyetin hazırladığı güvenlik trafik projesi içerisinde bu projede alt bir proje olarak yer alacaktır. Bir proje dediğin zaman makro altında alt projeler vardır. Mesela okul servis araçlarıyla ilgili konuyu milli eğitimle bu proje içerisinde belediyemiz kararlaştıracak. Güvenli trafik ile ilgili uluslararası sağlık örgütünden görevliler ile emniyet müdürlüğümüz koordine edecek. Alt projeleri kurumlar kendi aralarında koordine edecekler. Durakları gezecekler. Otobüs hatlarına bakacaklar. Otobüs firmalarına bakılacak. Mesela şoförler Odasıyla emniyetin ortak bir projesi olacak. Minibüs şoförünün kıyafeti nasıl olmalı, polisin müdahalesi nasıl olmalı. Şoförün dinlediği müzik nasıl olmalı. Şoförün kornası nasıl olmalı. Ayrıca yine trafik tescil büromuz araç alanlara galericilere araç satanlara, piyasada gezen araçlara havalı eksoz ve korna kullanmamaları çalışma yapacaklar. Gerekirse ben genel bir valilik emri alacağım. Ona göre de Valilik, Emniyet Müdürlüğü ve galeriler işbirliği yapacaklar. Kabahatlar Kanununa göre para cezası keseceğim. Bunların hepsi oluşturulacak çalışma modülünün olacak. Ancak takdir edersiniz ki bir projenin oluşması için mevcut durum analizi yapmak gerek. Mevcut durum analizini sahaya taşımak lazım. Sahayı görmekle, sahaya hakim olmakla, problemleri bilmekle oluşur. Şu anda biz işin doğrusu mevcut durum analizi yapıyoruz. Bu çalışmada projelerin altlığını hazırlıyoruz. Her daire müdürünün en az iki tane projesi ve onlarca hedefi olacak. Bunu yapmayan daire müdürü benimle çalışamaz. Tekrar ediyorum istediği kadar ben siyasi bir takım referans var, başarım var derse projesi olmayan hedefi olmayan daire müdürü benimle çalışamaz. Ben vatandaşın yanındayım. Daire müdürünün yanında değilim. Eğer taraf olmam söz konusu olursa benim tarafım vatandaşın yanındadır. Afyonkarahisar halkının yanındayım. Benim kitabımda vatandaş her zaman haklıdır. Vatandaş haklı olmadığı durumda da yine haklıdır. Bizim hizmet sunma garson devlet anlayışımız budur. Vatandaşı suçlamak değil vatandaşa sahip çıkmaktır. Bizim perspektifimiz bu. Biz bunun için buradayız. Bunu sağlamak için buradayız. Çalışma arkadaşlarıma tavsiyem buna göre hazırlıklarını yapsınlar, yürütsünler ve bu çerçevede hareket etsinler. Son derece disiplinliyimdir. Son derece prensipliyimdir. Asla prensiplerden ve disiplinden taviz vermem. Çünkü burası bizim ailemize ait özel bir mülk değil, bize emanet edilen bir şey. Bu insanların vebali var. Bu insanların hakkı var. Eğer vebal ehli olursak kendi cehennemimizi kendimiz hazırlamış oluruz. İki tane arkadaşımız bize tebessüm edecek diye eğer vatandaşımızı duymayacaksak, vatandaşımızın yanında olmayacaksak o zaman bu çok doğru bir yaklaşım olmaz. Tabi ki bizim atladığımız göremediğimiz konular olabilir. Bu anlamda da halkımız bizimle rahatlıkla temasa geçebilir. Kapımızın her zaman açık olduğunu bir kez daha ifade ediyorum. “dedi.
Konuşmasını tamamlayan Valimiz Hakan Yusuf Güner mahalle sakinlerinin bir istek ve taleplerinin olup olmadığını sordu. Mahalle sakinlerinin istek ve taleplerini not alan ve çözümü için talimatlar veren Valimiz Hakan Yusuf Güner mahallede zor şartlar altında yaşayan felçli bir bayana derhal yardım edileceği sözünü verdi.
Mahalle halkına hayırlı günler temennisinde bulunan Valimiz Hakan Yusuf Güner, halka Valilik kapılarının açık olduğunu bir kez daha belirterek mahalleden ayrıldı.
 
 
 
Editör: Haber Merkezi