DEMİRKIRKAN::"ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ HANGİ SORUNU ÇÖZECEK?"

Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı Kemal Demirkırkan, Türkiye'nin birçok sorunla karşı karşıyken Anayasa değişikliği gündemi ile meşgul edildiğini söyledi. Demirkırkan, "Anayasa değişikliği hangi sorunu çözecek" diye sordu

Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı Kemal Demirkırkan, haftalık basın toplantısında gündemdeki konuları değerlendirdi. Demirkırkan, şu açıklamaları yaptı:
Dün Dünya Çalışan Gazeteciler Günüydü. Ancak ülkemizde 147 gazetecimiz hapiste, 9 bin işsiz gazeteci var. Bu iş kolunda işsizlik oranı yüzde 29, en yüksek işsizlik oranı gazetecilik alanında yaşanıyor. 17 bin basın çalışanından sadece 3 bini sendikalı. Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde 180 ülke arasında 151. sırada özgür olmayan ülke seviyesindeyiz. Bu ülke Metin Göktepe, Uğur Mumcu, Hrant Dink ve Muammer Aksoy gerçekleri yazdıkları, halkı aydınlattıkları için karanlık güçler tarafından siyasi cinayetlerle öldürülmüş gazetecileri de gördü. Bütün bunlara rağmen inatla, dirençle, kararlılıkla haber yapmaya çalışan gazeteci arkadaşlarımız var. Büyük bir özveri ile çalışan O gazeteci arkadaşlarımızın önünde saygıyla eğiliyoruz. Bu arada 15 Temmuz sonrası KHK ile kapatılan ve bu hafta yeniden açılan Türkeli ve Şuhut’un Sesi Gazetelerinin açılma kararını kutluyorum. Bu gazetelerde çalışan gazetecilerimize ve sahiplerine hayırlı olsun.
Geçtiğimiz günlerde İzmirde Adliye saldırısı sonrası 2 şehit verdik. Dün Gaziantepte karokola saldırı oldu. Zamlar sağanak halinde devam ediyor Doların ateşi artarak devam ediyor. Dolar 3.78, Euro 4,05 civarında. Biz AKP’nin yıllardır yaptığı bu işaretin dolar hedefi olduğunu şimdi anlıyoruz. Ülkede kriz var, Ülke yanıyor beyler farkında mısınız? Ekonomiye bakan var mı? Dış güçler masalından başka birşeyler yapmayı düşünüyor musunuz? Rejim değişikliği inadı halkın cebini yakarken, ekonomi çökerken, AKP meclisi,n yok edilmesini görüşüyor. Ülkemizin gündemi ne yazık ki tek adamık, Dikdatörlük, Başkanlık sistemi. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk “Milletimizin başına gelen bütün felaketler kendi talih ve geleceklerini başka birisinin eline terk etmesinden kaynaklanır.” “Kendi iradeni başkasına verirsen, ipotek ettirirsen felaketten kurtulamazsın” “Bu kadar acı tecrübeler geçiren milletin, bundan sonra egemenliğini bir kişiye vermesi kesinlikle mümkün değildir.” Diyor. Milli Kurtuluş Savaşı sonrası egemenliği Saraydan alıp millete veriyor. TBMM duvarına rejimin özeti olarak “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” yazıyor. Şimdi geldiğimiz noktaya bakın. Saraydan alıp halka verdiğimiz hakimiyet yeniden Saray’a teslim ediliyor. Gazi Meclis tarafından Mustafa Kemal Atatürk’e bile verilmeyen yetki birisine veriliyor.  

Evet, biz bu anayasa önerisine karşıyız. Biz kendi çıkarımız için değil, partimizin çıkarı için de değil, siyasi görüşü ne olursa olsun bu milletin çıkarı için mücadele veriyoruz. Çok partili hayatı bu ülkeye getiren, herkesin düşüncesine saygı duyan, demokrasimizin gelişmesini isteyen bir partiyiz. Görüşülen teklifte kuvvetler ayrılığı yok, sınırsız yetkili partili bir cumhurbaşkanı var. Tarafsızlık yemini edecek ama partili olacak bir cumhurbaşkanı var. Böyle bir rejim değişikliğinde, kuvvetler ayrılığının olmadığı yerde demokrasi olmaz, diktatörlük olur. Kaddafi, Saddam, Hitler tipi diktatörlük olur. Bu anayasa değişikliğiyle egemenlik milletten alınıp, bir kişiye veriliyor. Yasama, yargı ve yürütmenin birbirini denetleyemediği, birinin diğerinden üstün olmadığı, güçler ayrılığının olmadığı bir Anayasa’ya destek vermemiz mümkün değildir.
Anayasalar ülkelerin ortak mutabakat metinleridir. Mutabakatın sağlanmadığı değişiklikler kalıcı olmaz. Bugüne kadar 1982 Anayasasının pek çok maddesinde değişiklik yapıldı. Rahmetli Ecevit’in Başbakanlığı döneminde anayasanın 38 maddesi değiştirilmiştir. O dönemde Ecevit, partilerin aldığı oylara bakmaksızın, partilerin Türkiye Büyük Millet Meclisindeki milletvekili ağırlıklarına bakmaksızın mecliste grubu olan her siyasi partinin eşit sayıda temsilci verdiği Anayasa Uzlaşma Komisyonu oluşturdu. Kavgasız gürültüsüz Anayasa değişikliği ortak mutabakatla yapıldı. Toplumda gerginlik oluşmadı. Milletvekilleri arasında kavga çıkmadı. Kimse oylama yapılırken yasak olmasına rağmen milletin gözünün içine baka baka, korkudan “Ben evet oyu kullanıyorum” diye resim çektirmedi. Oy kabinine 3 kişi aynı anda girip birbirini kontrol etmedi. Açık ve şeffaf olması gerekirken İhaleleriniz gizli, Oslo görüşmeleriniz gizli, FETÖ ile ortak hazırladığınız iddianameler gizli, örtülü ödeneğiniz gizli, ancak Anayasa tasarısı oylamasında gizli olması gereken oyunuz açık.
Anayasa değişikliği yapılacak Türkiye Büyük Millet Meclisinin etrafında TOMA’lar, polis araçları, arabalar, kamyonlar ne arıyor. Savaş mı var? Saldırı mı? Ülkemizde rejim değişikliği yapılmaya çalışılıyor. Üniversiteler konuşamıyor, rektörler konuşamıyor, hukuk fakülteleri konuşamıyor, barolar konuşamıyor. Vatandaşlarımız dahil kimsenin ne olduğundan haberi yok. Adeta yangından mal kaçırılıyor. Ankara Baro Başkanının TBMM önünde basın açıklaması yapmasına izin verilmiyor. Biber gazı sıkılıyor. 
Bir diğer siyasi partinin içişlerine karışmak bizim haddimize değil ancak yaşananlar artık ülkemizin ve vatandaşlarımızın geleceğini karartıyor. Bütün bu saydıklarımızdan daha vahimi ise muhalefet partisinin içine düşürüldüğü durum. 7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinde “17-25 Aralık’ın hesabını soracağız”, “seni diktatör yapmayacağız” diye oy isteyen bu ülkenin en köklü partilerinden birisinin genel başkanı bugün neler söylüyor. Daha Haziran ayında sayfalarca yazı yazarak Başkanlık sistemine ve Partili Cumhurbaşkanlığı sistemine karşı çıkan MHP Afyonkarahisar Milletvekili mecliste sözü nasıl eğip bükeceğini bilemiyor. Haftalardır seçmenlerinin telefonlarına çıkamıyor. Partinin Genel Başkan Yarımcısı kullandığı oyu AKP Meclis Başkan Vekiline gösterip icazet alıyor. Bu mu sizin milliyetçiliğiniz? Bu mu sizin vatan sevdanız? Bu mu sizin onurlu duruşunuz? Bir siyasal parti tabanından nasıl bu kadar kopuk olabilir. Size karşı duran, karşı görüş bildiren tüm insanları, yönetimleri birer birer görevden  alarak nereye kadar gideceksiniz? Sayın Burhan Kuzu’nun iddiaları maalesef gerçekleşme yolunda. Bu arada dün görevden alınan MHP İl Başkanı sayın Raşit Demirel ve Yönetim Kurulu üyelerini onurlu ve dik duruşlarından dolayı kutluyorum. 
Sayın Yurdunuseven Anayasa görüşmelerine katılmayarak CHP çelişiyor diyor ancak hafızamızı zorlarsak Bu iktidar döneminde geçtiğimiz yıllarda kurulan Anayasa komisyonuna katılan 4 partinin 60 maddede değişiklik yapma kararı aldığını, ancak AKP’nin başkanlık sistemi maddesinde diretmesi üzerine görüşmelerin iktidar partisi meclis başkanı tarafından  sonlandırıldığını hatırlarız..
Vatandaşlarımız şu soruları kendilerine sorsun. 
1-    On beş yıldır tek başına iktidardalar. On beş yıldır çıkarmak isteyip de çıkaramadıkları bir kanun var mı? On beş yıldır almak isteyip de alamadığınız bir karar var mı? Herşeyi yaptınız. O zaman bunu niye getiriyorsunuz? 
2-    Getirilen bu anayasa değişikliği Türkiye’nin hangi sorununu çözecek? Bir Allah’ın kulu çıksın desin ki bu anayasa değişikliği çıkarsa ekonomi düzelecek, terör bitecek, üniversiteler özgür olacak, medya özgürlüğü sağlanacak, işsizlik bitecek, aç ve açıkta kimse kalmayacak. İki yıldır fiilî başkanlık sistemi zaten var. Ne değişti?  
Editör: Haber Merkezi