Kanuni engeli olmayan, parti tüzüğüne uygun her kişi siyasi partilerden milletvekili aday adayı olabilir…
Aday adaylığı iki kategoriye ayrılıyor.
Amaç için aday adayı olanlarla, aday adaylığını araç olarak kullanmayı düşünenler…
Kimi aday adayının amacı milletvekili olabilmek ve mensubu olduğu siyasi partiye hizmet etmektir..
Kimi aday adayları da, aday olamayacaklarını bile bile:
Mesela, müteahhittir “ihale alırım..” diye düşünebilir..
Kamu dairesinde şeftir “müdür olurum..” emeklidir “bir yerde yönetim kurulu üyesi olurum” avukattır “iri kurumların hukuk müşaviri olurum..” sanayicidir “desteklemeden köşeyi dönerim..” gibi düşünenler olabilir ki…
Bu mantıkta olanlar aday adaylığını araç olarak kullanmayı düşünenlerdir..
TEMEL’İN HİKAYESİ…
Temel trafik kazasında rahmetli olur…
Cenazesi tabutla köye getirilir…
Tabuttan gözleri kamaştıran bir ışık çıkar ve haber köyde hemen duyulur…
Işık çıktığını duyan gelir..
Duyan gelir…
Işıktan korktukları için kimse tabuta yanaşamaz..
Köylü düşünür, bilge adam olarak bilinen Dursun Hoca’ya giderler: “Hocam, Temel rahmetli olmuş cenazesi köye geldi. Ancak, tabuta yanaşamıyoruz. Nur gibi ışık saçıyor.. Gözlerimiz kamaşıyor, yıkanacak, kefenlenecek yapamıyoruz. Aman Hocam bi çare..”derler..
Bilge adam, köylünün önüne düşer cenazenin olduğu yere gider..
Köylü korkudan giremez, hoca tek başına içeri girer, bir saat sonra dışarı çıkar ve “işlem tamam, tabutu musallaya koyun..” der..
Köylü şaşkın, şaşkın “Aman Hocam, nasıl yaptın..” diye sorar.
Dursun, gayet sakin cevap verir; “Kazada otomobilin farı Temelin poposuna kaçmış, onu çıkardım..” der..
NEDEN KOYDU?
Partilerden onlarca aday adayı var…
Dursun, amirine sordu:
“Siz de koydunuz mu?..”
“Valla koyduk bakalım…”
“Çok iyi yapmışsınız… Yani bu toplumun ne kadar ihtiyacı var… Siz koymayacaksınız kim koyacak?..”
“Aslında ben koymayacaktım ama istediler…”
“Peki,, Anket filan yaptırdınız mı?..”
“Valla baktım ki, her anket yaptıran kendisi birinci çıkıyor.. Ben yaptırsam bende birinci çıkacam.. Sonucu belli olan şeyi niye yaptırayım?..”
“Sizin sonuç, belli mi?..”
“Belli tabi…Boşuna koymadık,seçilemezsem, bizi de değerlendirirler, hani..”
Baktım aday adayları içinde kabadayı tipli olan da var.
Demek ki: bu, aday a-dayı…
Sonuç olarak:
Aday adayları listeye girmeyi başardılar, başardılar…
Yok eğer başaramadılar, bu da iyi bir şey…
İktidarın aday adayı olanlar için oldukları yerde önleri açılıyor…
Artık kim tuta…
Koy kazan çünkü…
********
Aday adaylarının çoğu, vatana hizmet etmek için aday adayı olduğunu söylüyor..
Vatana hizmet etmek isteyen bu kadar çok insan var da, vatan niye bu halde diye düşünüyor insan…
SANDIKLI’DA DURUM NE?
Aday adayını açıklayan İbrahim Çetin, müracaattan vazgeçti…
Sandıklı bu gün itibarıyla dört aday adayı kaldı…
-Eski Kırıkkale Vali Y. Osman Akbaş.
-Sandıklı Belediye Meclis üyesi iken istifa eden Dr.Mustafa Işık. Genel Başkan Yardımcısı Beşir Atalay’ın, “seçilmişler istifa etmesin, değerlendirmeye almayacağız..”açıklamasına rağmen aday adaylığını açıklayan Işık’ın, listeye girmesi mümkün görünmüyor. Soranlara, kendisinin genel merkezle görüştüğünü ve ondan sonra istifa ettiğini, söylediği bilinse de, değerlendirmeye alınmayacağına kesin ifade ediliyor..
-Eski ilçe başkanı Avukat Niyazi Koçak’a gelince… Duyumlara göre sıraya girme ihtimalinin hiç olmadığı, Sandıklı siyasetinde bölünmelere neden olduğu ve bilinen bir gurubun desteğiyle aday adayı yapıldığı iddia ediliyor…
-İstanbul Beşiktaş Ak parti ilçe başkanlığı yapan ancak kimsenin tanıyamadığı Sandıklı-Ürküt’lü olduğu bilinen İbrahim Yıldırım… Hiç tanımadığımız, bilemediğimiz için yorum yapmak doğru olmaz.
