YUMURTA DÜN VARDI BUGÜNDE VAR!
Yumurta şarkılara bile konu olmuştur…
Yumurtanın sarısı yere düştü yarısı…
Yumurtanın kulpu yok gözlerimde uyku yok…
Eskiden Köylünün ev ekonomisine katkı sağlayan yumurtaydı…
Bazı hikâyelere yumurta konu olmuştur, yumurta tavuktan mı çıkar, yoksa tavukmu yumurtadan çıkar diye…
Yumurtaları eskiden her evde bulunan özgür tavuklar yumurtluyorlardı…
Şimdi ise özgürlükleri elinden alınan asri hapishane gibi dar kafeslere konan tavuklara zorla yumurtlattırılmak isteniyor…
Özgür Tavuklar yumurtlayacağı zaman gık gık gıdak diye bir ses çıkarırlar, yumurtlayacağı hollüğüne veya kümese gider özgürce yumurtasını yumurtladıktan sonra ev sahibine haber vermek için bu sefer başka bir sesle “ gak gak gıdak yumurtladım inanmasan gelde bak “ diyerek ev sahibine yumurtladığı duyurmaya çalışırlardı…
Tavuğun yumurtladığını duyan ev sahibi çocuğuna koş tavuk yumurtlamış al hemen bakkala git bir kibrit al üstüne de şeker al diye bakkala yollardı…
Yumurtadan sadece tavuk çıkmıyor horozda çıkıyor… Tavuklar ne kadar kıymetli ise horozlarda o kadar kıymetlidir…
Horozlar adeta evin saatiydiler, tan yeri ağarmaya başladığı zaman ev sahibini uyarıncaya kadar defalarca ötmeye başlarlar… Aylardan oruç ayı ise oruç tutacak olan kimse horozun ötmesiyle sahur vaktinin geldiğini bilir ve sahura kalkardı…
Tavuklar gurk oldukları zaman tüylerini kabartarak kanatlarını açar orkestrayı andıran bir sesle ev sahibine gurk gurk diyerek gurk olduğunu duyurur… Ev sahibi gurk olan tavuğunun altına yumurtaları sıcak tutsun diye bir miktar saman koyar 7 ile 9 arası yumurtanın üzerine tavuğunu yatırırdı…
21 gün sonra civcivler yumurtanın içerisinde cik cik diye ses vermeye başlar dideğiyle yumurtayı kırar ve hür dünyaya gözlerini açardı…
Yumurtanın tarihi bilinmemekle beraber yumurta insanoğlunun var oluşundan bu güne kadar değerini koruyan bir protein kaynağının yanında yumurta ticarette de başlı başına bir sektör haline gelmiştir…
Eskiden Dinarda Salı günleri açık yumurta pazarı oluşurdu, şehrin giriş noktalarının başında yumurta alıcıları yerlerini alırlardı… Yumurtalar kırılmadan alıcıya ulaştırılmak için bir sepete samanla döşenir pazara öyle getirilirdi…
Köprübaşında tezgâhını açan yumurta alıcısı Halit amca yumurtanın fiyatını da kendisi belirlerdi… Yumurtaların kırık olup olmadığını da kendi yöntemiyle tespit ederdi. Üç yumurtayı avcının içerisine alır bir birine vurarak kırık olanı sesinden anlardı… 
Yumurtasını satan doğruca Pazar yerine gider evinin bütün ihtiyacını yumurta parasıyla görürdü…
Eskiden özgürce gezip yumurtlayan tavuklara bugün işkence yapılıyor özgürlükleri ellerinden alınmış olan tavuklar dar kafeslere konmuş 24 saat gece gündüz demeden zorla yumurtlatmak için kafeslerine birde lamba konmuştur…
Tavuk tarihte yerini aldığı için zaman zaman “ Devletimiz elindeki Devlet kuruluşlarını satarken “ buna karşı çıkanlar, Devlet elindeki “ altın yumurtlayan tavuğu satıyor “ denilirdi…(Bu söz bu gün bile hala geçerliliğini koruyor)
İnsanlar için özgürlük ne kadar önemli ise  bütün hayvanlar içinde özgürlük bir o kadarda önemlidir…Dar kafeslere konup özgürlükleri ellerinden alınmasın….
Özgür tavukların yumurtlamış oldukları köy yumurtaları bu gün aranır hale gelmiştir…
Saygılarımla.